English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / Innovative

Innovative Çeviri Türkçe

342 parallel translation
Innovative explorer of the abysses of the human body and soul.
İnsan vücudu ve ruhunun derinliklerinin yenilikçi kâşifi.
Although he's not a startlingly innovative thinker.
Pek öyle yenilikçi düşünceleri olan biri sayılmaz.
But I have devised a rather innovative system.
Ama oldukça yenilikçi bir sistem tasarladım.
In the history of science, novel and innovative concepts occasionally arise from sudden left-field inspiration.
Bilim tarihinde... Romanlar ve yeni düşünce konseptleri Arasıra.... Sol alan ilhamından çıkar.
Not that I knew how to cure him... but if I could have him alone... and feel my way and be innovative and creative... I felt that I could change his life... if I only had the chance.
Onu nasıl iyileştireceğimi bilmiyordum... ama onu bulabilirsem... yeni ve yaratıcı bir yöntemle... hayatını değiştirebileceğime inanıyordum...
Ironically, it is in the noisy, smoke-filled atmosphere... of the nightclub that Eudora Fletcher... is struck by a brilliant and innovative plan... that will create a major breakthrough in the case.
İronik olarak, gece kulübünün o gürültülü, duman kaplı.... ortamında, Eudora Fletcher davada büyük bir ilerleme sağlayacak, son derece akıl dolu ve yaratıcı bir plan geliştirir.
- You remind me of Paris. Of everything that's intriguing, innovative, different.
- Bana Paris'i hatırlatıyorsun ilgi çekici, yenilikçi, farklı olan herşeyi.
Perhaps innovative, in a minimalist way.
Belki azıcık da olsa, yaratıcı.
I've always admired innovative men who are willing to take risks.
Risk alan yenilikçi insanları... her zaman takdir etmişimdir.
They were exceptionally innovative.
Fevkalade yenilikçiler.
You'd better get innovative.
Yaratıcı olsan iyi olur.
I will have to be innovative.
Yaratıcı olmalıyım.
President Quayle attributed the swift success of Operation Tropical Storm... to innovative combat technology and the support of the American people.
Başkan Quayle, Tropikal Kasırga Operasyonunda kazanılan hızlı başarıyı,... yeni savaş teknolojilisi ve Amerikan halkının desteğine dayandırıyor.
He only asked about previous starships, what was innovative about the last Enterprise.
Sadece önceki uzay gemileri hakkında sormuş, bir önceki Atılgan ve daha eskilerine göre yenilikleri sormuş.
We'll bring in a whole new breed of ballet-goers with innovative giveaways.
Yaratıcı eşantiyonlar ile yeni bir tür bale izleyicisi çekeceğiz.
Innovative, inspiring.
Yeni. İlham veren.
I find the concept innovative.
Fikri çok yenilikçi buluyorum.
It's an innovative place.
Biliyorsunuz, salata bar'ı onlar icat ettiler... şimdi Amerika'daki her fast-food zinciri onları taklit ediyor. Orası yenilikçi bir yer.
Anywhere you see innovative, brilliant work.
Yenilikçi, dahiyane işleri görebileceğiniz yerlerde sadece.
I'll need an innovative programme, but I can't imagine any parent not welcoming the news of a new school.
Yenilikçi bir programa ihtiyacım var, ama her ailenin yeni bir okul haberinden memnun olmayacağını hayal edemiyorum.
Why do you think they want the most innovative programmer in this hemisphere?
Bu yarıküredeki en yaratıcı programcıyı neden istediklerini sanıyorsun?
And what he was doing was just more innovative... than what any of us had even thought of.
Ve onun yaptığı şey, herhangi birimizin hayatı boyunca düşündüğünden çok daha yaratıcıydı.
It was... right through to the research farm behind me... where scientists are fine-tuning Mother Nature with such innovative... products for the future as the Livestock Development Factor, LDF.
Hemen arkamdaki araştırma çiftliğinde araştırmacılarımız doğa anaya yaptıkları ufak müdahalelerle LDF gibi geleceğin ürünlerini üretiyorlar.
Very innovative.
- Son derece yenilikçi.
Very innovative.
Çok yenilikçi.
An innovative use of synthetic fibres.
Sentetik elyafın ne yaratıcı bir kullanımı.
How innovative.
Bir yenilik.
With all due respect for your innovative choice of strategy... may I suggest that the energy involved... in opening a jump point in a hydrogen - rich atmosphere... -... would be explosive at best.
Yenilikçi yaklaşımına saygım sonsuz ama hidrojen bakımından zengin bir atmosferin içinde sıçrama geçidi açmanın da hidrojeni patlatacağını hatırlatmak isterim.
You'd be surprised what innovative munitions can be created by one immortal being who set his mind on killing another.
Gelişmiş mühimmatın, ölümsüz biri tarafından, bir diğerini öldürmek üzere yaratılmasına şaşırmış olmalısın.
And I want to thank you all personally for... the enthusiasm you've shown vis-a-vis our latest, new, innovative initiative.
Ve yenilikçi uygulamalarımızda gösterdiğiniz gayretten dolayı.. her birinize şahsen teşekkür etmek istiyorum
I must compliment you on an innovative solution.
Yenilikçi çözümünüzden dolayı sizi tebrik etmeliyim.
And you came up with the most innovative solutions we've ever seen.
Ve söylemeliyim ki Dr. Greene... ... gördüğümüz en yenilikçi çözümleri siz buldunuz.
You could be known as the most innovative doctor in the country.
Ülkenin en yenilikçi doktoru olarak tanınabilirsin.
Would you like to go out with the most innovative doctor in the world?
Dünyanın en yenilikçi doktoruyla çıkmak ister misin? - Onur duyarım.
That's our innovative Pick-A-DeIi.
Bizim yeni hassas kabımız.
Guy was one of the most innovative minds of our time.
Zamanımızın en yenilikçi beyinlerinden biriydi.
The GWB is staking out new frontiers this season with innovative shows like Model Students, a hard-hitting drama about three young women dealing with the pressures of modeling school.
GWB bu sezon yenilikçi programlarla sınırları yeniden belirliyor : Manken Öğrenciler. Üç genç kadının bir modellik okulundaki zorluklarla boğuşmalarının anlatıldığı etkileyici bir drama.
Obviously, but your approach is innovative.
Belli, ama yaklaşımınız yenilikçi.
Muslim physicians developed an innovative theory... that disease was transmitted through tiny airborne organisms, the precursor to the study of germs.
Müslüman hekimler ; hastalıklara neden olan, mikrop adını verdikleri ve havada uçan minicik organizmalarla ilgili yenilkçi bir teori geliştirdi.
So look for something new, innovative.
Şöyle yeni birşey arıyorum, yenilikçi.
Look at all these innovative products.
Şu yenilikçi ürünlere bak.
"you have a magnificent foundation... in theory. " What you need is a creative, innovative... " So pretentious!
Motivasyonu oluşturmada süper bir yol buldular ve bunu teori haline getirdiler...
That would explain why there's all these, you know, seemingly spontaneous, worldwide, innovative leaps in science, in the arts.
Bu da, bütün bu olanları, yani bilim ve sanattaki dünya çapında kendiliğinden... atılmış gibi görünen adımları açıklıyor.
Yeah, super innovative.
Evet, süper yenilikçi.
- Maybe not innovative but thank you.
Belki değil ama teşekkür ederim.
The one on Nazi ciphers... and the other one on nonlinear equations... and I am supremely confident that there is not a single seminal... or innovative idea in either one of them.
Nazi şifreleri üzerine olanı... ve doğrusal olmayan denklemler hakkında yazdığını. Her ikisinde de ne ufuk açan, ne de yenilik getiren... tek bir fikir bile olmadığından son derece eminim.
It's amazing. A man with such innovative vision can be so short-sighted.
Senin kadar yetenekli biri nasıl bu kadar dar görüşlü olabilir?
I have come up with the innovative Chicken Bone Shoes.
Yeni bir çığır açacak olan Tavuk Kemiği Ayakkabıları'nı buldum.
Watch the innovative editing here of John Boorman's Point Blank.
Görüntüler Lee Marvin'in kimliğini öğrendiğinde Carroll O'Connor'ın zihninde çakıyordu.
That was innovative!
Yaratıcıydı!
The most innovative thing about the Linux community is not its source code but the social machine that developed around it.
Linux projesi sadece kaynak kod değil, sosyal bir topluluk etrafında oluşmuş bir kaynak kod projesidir

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]