Inquirer Çeviri Türkçe
57 parallel translation
"Traction Trust smashed by Inquirer."
Inquirer, ulaşım tröstünü yıktı
"Inquirer wins slum fight."
Inquirer bakımsız evler savaşını kazandı
He knows what's wrong with every copy of the Inquirer since I took over.
Inquirer'ın başına geçtiğimden beri gazetede olan biten her şeyi bilir.
The Inquirer's campaign against the Public Transit Company.
Inquirer'in "Public Transit Şirketi" ne karşı yürüttüğü kampanya.
On the other hand, I am the publisher of the Inquirer.
Öte yandan, ben Inquirer'ın sahibiyim.
Tell me, honestly don't you think it's rather unwise to continue this philanthropic enterprise this Inquirer, that is costing you $ 1 million a year?
- Öyle mi? - Açıkça söyleyin lnquirer adlı bu hayırsever girişimi sürdürmek sizce de yanlış değil mi? Size yılda 1 milyon dolara patlıyor.
He was with Mr. Kane and me the first day Mr. Kane took over the Inquirer.
Bay Kane'in Inquirer'in başına geçtiği gün...
Welcome to the Inquirer, Mr. Kane.
Inquirer'e hoşgeldiniz Bay Kane.
Why isn't there something about it in the Inquirer?
Neden Inquirer'da bununla ilgili bir şey yok?
Why hasn't the Inquirer a three column headline?
Neden Inquirer'ın üç sütunluk başlığı yok?
Have him tell Mr. Silverstone if he doesn't produce his wife, Mrs. Silverstone the Inquirer will have him arrested.
Ona desin ki, karısını hemen kendisine göstermezse... Inquirer onu tutuklatacak.
I've got to make the New York Inquirer as important to New York as the gas in that light.
New York Inquirer'ı New York için şu lambadaki gaz kadar vazgeçilmez kılmalıyım.
People will know who's responsible and they'll get the truth in the Inquirer, quickly, simply and entertainingly.
İnsanlar kimin sorumlu olduğunu bilecek ve Inquirer'da gerçeği süratle, basitçe ve eğlenceli bir şekilde öğrenecekler.
Welcome, gentlemen, to the Inquirer.
- Baylar, Inquirer'e hoşgeldiniz.
The Inquirer already has.
Inquirer çoktan açtı.
Bernstein, these men who are now with the Inquirer who were with the Chronicle until yesterday
Bernstein, düne kadar Chronicle'da olup şimdi Inquirer'de çalışan bütün bu adamlar.
" Welcome home, Mr. Kane...
Inquirer'ın 467 çalışanı size...
"... from 467 employees of the New York Inquirer. "
Evinize hoş geldiniz, Bay Kane der.
Mr. Kane, on behalf of all the employees of the Inquirer
Bay Kane, Inquirer'in bütün çalışanları adına...
I saw that in the Inquirer.
Inquirer'de görmüştüm.
I never believed anything I saw in the Inquirer.
Inquirer'de gördüğüm hiçbirşeye inanmam.
My dear, your only correspondent is the Inquirer.
Sevgilim, senin tek rakibin Inquirer'dir.
Mr. Kane, I'm from the Inquirer.
Bay Kane, ben Inquirer'danım.
But for the Inquirer to run a thing like that, spoiling my whole debut.
Ama Inquirer'ın böyle bir şey yapması, kariyerimi başında baltalaması...
"Welcome home, Mr. Kane, from 467 employees of the New York Inquirer."
Inquirer'ın 467 çalışanı size'Evinize hoş geldiniz, Bay Kane'der.
Go down with the ship, it'll be three lines in the Philadelphia Inquirer.
Gemiyle batsak Philadelphia Inquirer'da üç satır yazı olarak çıkarız sadece.
Bess said we should take it to The NationaIEnquirer.
Bess, The National Inquirer gazetesine gidin dedi.
the minute we check in, someone will call the police... or the national inquirer.
Yolda bir kontrol olursa birileri polisi çağırır. Ya da federalleri!
[GROANS] I either tap, or I'm out of school.
Bir yerde okumuştum sanırım Inquirer'dı.
The World Inquirer.
The World Inquirer.
I know you're John Garrett, reporter for the World Inquirer, 35 years old in April...
John Garrett olduğunu biliyorum, World Inquirer muhabiri,
the kind of kid you see in the "National Inquirer" all the time.
hani şu "Ulusal Soruşturmacı" da gördüğümüz bebeklerden.
So to get him off my back, I took up this job as a telephone solicitor... for the Philadelphia Inquirer.
Onu yakamda atmak için "Philadelphia Anketi" için bir santral görevlisi olarak iş buldum.
The fat guy... is with the'National Inquirer.'Harry Radman.
Şişko herif? 'National lnquirer'dan Harry Radman.
We are in'Inquirer'heaven.
'lnquirer'harika bir haber yakaladı.
Convince the Washington Post and Sceptical Inquirer of what you want but I was there.
Washington Post ve Sceptical Inquirer'ı her şeye inandırabilirsin... ama ben oradaydım.
Around this time, an article appeared in the Philadelphia Inquirer about my search.
Yaklaşık aynı zamanlarımda Philadelphia Inquirer'da araştırmamla ilgili bir makale yayımlandı.
I mean, gosh, I've been raising hell with the Inquirer.
Hay Allah, demek istediğim, Inquirer'ı ayağa kaldırıyordum ben de.
You're raising hell with the Inquirer?
Inquirer'ı mı ayağa kaldırıyordunuz?
There's a reporter on the phone from theInquirer.
Inquirer'dan bir muhbir arıyor. Yarınki bir haber için.
So tell me how the Inquirer found out about it.
Şimdi söyle, Inquirer bunu nasıl öğrendi?
You had her look into Dex's sealed record, leak it tothe Inquirer.
Dex'in gizli kayıtlarına bakıp basına sızdırmasını sağladın.
The number of "The National Inquirer"?
Milli İstihbarat'ın numarası?
You should get the Cincinnati Inquirer.
Cincinnati Inquirer'ı getirmelisin.
Because I think Mrs. Anderson is probably shooting photos for the Enquirer as we speak.
Çünkü sanırım Bayan Anderson muhtemelen "Inquirer" için konuşmamızın fotoğrafını çekiyor.
- Gil Lawford from the Philadelphia Inquirer.
- Ben Philadelphia Inquirer'den Gil Lawford.
The Philadelphia Inquirer.
Philadelphia Inquirer.
And while I was in rehab I read an article in The Inquirer about my being drunk.
rehabilitasyon sırasında "The Inquirer" da bir makale okudum içkiye başlamamla ilgili.
And the weird thing too about when you read articles in The Inquirer or TMZ and you're looking at all these assholes going, those poor motherfuckers.
ve garip bişey daha "The Inquirer" da yada "TMZ" de makale okurken bütün bu göt heriflere bakarken siz, "şu zavallı orospu çocukları."
Read the Inquirer.
- Inquirer'ı okuyun.
The New York Inquirer.
New York Inquirer.