Inspires Çeviri Türkçe
374 parallel translation
It stimulates, warms and inspires.
İnsanı harekete geçiriyor, ısıtıyor, ve ilham veriyor.
I pity this man, despite the contempt he inspires in me and in you
Bende ve sizde uyandırdığı nefrete rağmen acıyorum şu adama.
There's something in that name... that inspires absolute confidence.
Bu isimde insanda güven uyandıran bir şeyler var.
My dearest darling Ernest... it is your very name that inspires me now... to take my future in my hands... burnt. as it were.
"Canım, sevgili Ernest'ım," "adın bana geleceğimi kendi ellerime alma konusunda büyük bir" "ilham kaynağı oluyor ve adın, varlığıma işlenmiş durumda."
What has emerged so far in this matter hardly inspires confidence.
Bu konuda gerçek su yüzüne çıktığında, kendinize güveniniz sarsılacak.
This inspires me.
Bu bana ilham veriyor.
Halloween always inspires me.
- Cadılar Bayramı bana her zaman ilham vermiştir.
He is a superb craftsman of war and his presence alone inspires men to extraordinary valor.
O mük emmel bir ask er, sırf varlığı bile adamlarına olağanüstü cesaret veriyor.
And yet I must say this, the horror that even this crime inspires in my breast, is but a pale reflection of the horror inspired by the callousness of the man you see before you.
Şunu da söylemeliyim ki bu suçun bile yüreğimde uyandırdığı korku huzurlarınızda gördüğünüz bu adamın duyarsızlığının sebep olduğu korkunun soluk bir yansımasından başka bir şey değildir.
"Stein is a man who inspires confidence."
"Stein güven uyandıran biri"
Traveling inspires me.
Seyahat ilham veriyor bana.
It's not a crime to depict the bizarre habits... that nature inspires within us.
Tabiatın bize ilham ettiği tuhaf alışkanlıkları dile getirmek suç değildir.
"The care you have taken of the child known as the Wild Boy of Aveyron, the changes which have taken place, those still expected, and the interest which so strange a fate inspires recommend him to the attention of science and the government's protection."
" Aveyron'un Vahşi Çocuk'u olarak bilinen çocukla ilgilenmeniz ortaya çıkan gelişmeler, umabileceğimiz gelişmeler ve mutlak bir terk edilmişlik ve garip bir gelecek. Bütün bunlar, bu genç adamın, bir bilim adamının ilgisine ve hükümetin korumasına ihtiyacı olduğunu göstermiştir.
A man who inspires worship.
Böyle bir erkeğe tapılır.
Observing, with equal passion and apathy, Guido and Vaccari masturbating the two bodies which belong to us inspires a number of interesting reflections
Gözlemleyelim, eşit şehvet ve duyumsamazlıkla, Guido ve Vaccari bizim olan iki bedene mastürbasyon yaparak bir dizi ilginç tepkiyi ilham ederek.
The key is a dream machine... that inspires armies with ancient war images.
Olayın özü bir hayal aygıtı... kadim savaş görüntüleri ile ordusuna ilham veriyor.
It's your love that inspires me, Jade.
Bana ilham veren senin aşkın, Jade.
But surely there must be some lady somewhere in the world who inspires you?
Ama dünyanın bir yerinde kalbinizi çalan bir leydi olmalı.
A great one inspires.
Harika olanlar ilham verir.
It's a mixture of fear and anger and exaltation... but it inspires men, even from defeat.
Korkunun, öfkenin ve coºkunun bir kariºimidir. Insani kendine getirir, bir yenilginin ardindan bile.
that inspires me to idolize that beauty.
... bu güzelliğe taparcasına... bana iham verir.
He still inspires you?
Hala sana ilham veriyor mu?
" a reflection of the love he inspires -
"... bir yansıması olarak karşı bir aşk yaşıyor.
Instead of inspiring courage, now he only inspires fear.
Artık cesaret yaymak yerine, yalnızca korku yayıyor.
Looking at you inspires him.
Sana bakmak ona ilham veriyor.
His sword inspires terror.
Herkesi. Ama kılıcı dehşetlidir.
... inspires us all. - That's a cut.
-... hepimize ilham veren.
You have an undeniable magic about you that inspires a plan.
Karşı konulmaz bir caziben var beni plan yapmaya iten.
You expose students to good work and hope it inspires them.
Öğrencilere iyi eserleri gösterir ve onlara ilham vermesini umarsınız.
That really inspires confidence.
Bu, insana gerçekten güven veriyor.
You are an incredibly sensitive man who inspires joy-joy feelings in all those around you.
Sen inanılmaz derecede hassas bir adamsın... Etrafındaki herkese neşe saçıyorsun.
It's your love that inspires me, Jade. ( CHUCKLES )
Bana ilham veren senin aşkın, Jade.
- The one that inspires my best farts!
- En iyi osuruğum için esinlendiğim tek şey
He inspires in her reverent awe.
Huşuyla karışık bir saygı duyuyor.
Have you never met a woman who inspires you to love... until your every sense is filled with her?
Her hissin onunla kaplanıncaya kadar seni sevmeye teşvik eden bir kadınla hiç tanıştın mı?
He wants you to be obedient, pliant, and he'll erase anyone who inspires you, challenges you to greatness.
O senin uysal ve itaatkar olmanı istiyor. Sana ilham veren herhangi birini yok etmek için meydan okumaya hazır.
But he fights with passion. And he inspires!
Ama tutkuyla savaşıyor ve insanlara ilham veriyor.
Pick a name you like- - perhaps from someone who inspires you.
Sevdiğin bir isim al- - belki de esinlendiğin birinin ki olabilir.
He unites, uplifts and inspires.
O birleştirir, yukarı çıkartır ve ilham verir.
She is the woman who inspires the Vampires.
* Vampirler'e ilham kaynağı olan kadın.
That is not what inspires people!
İnsanları etkileyen şey bu değildir!
It inspires in every newcomer
Her yeni gelen ondan ilham alır.
Is is the water that inspires you?
Su sesi mi çekti seni buraya?
But rather, it is precisely in this seeking that I have found the material that inspires me and motivates me to continue seeking constantly.
Bundan ziyade, beni sürekli arayışta olmam gerektiği yönünde motive eden ve bana ilham veren materyali şüphesiz ki bu arayışta buldum.
It inspires me to take a little leap of my own.
Bu olanlar kendi sıçrayışımı yapmam için bana ilham veriyor.
You left during my speech lt is you who inspires the people
Ben konuşurken terk ettin. İnsanlara ilham vermek senin işin.
He always inspires me.
ilham kaynagim o.
It inspires me.
Bana ilham veriyor.
Nobody inspires me like him.
Kimse bana, onun gibi ilham veremiyor.
- "It inspires such feeling." - o / o /
"Farklı duyguları tetikledi."
Well, they aren't necessary, Seven, but they're an important part of one's life because imagination frees the mind, it inspires ideas and solutions and it can provide a great deal of pleasure.
İyi. Gerekli değil, Seven, Fakat onlar hayatın önemli parçalarıdır.