English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / Insurgents

Insurgents Çeviri Türkçe

346 parallel translation
You or one of your friends are selling guns and ammunition to the insurgents.
Çünkü sen veya arkadaşlarından biri asilere silah ve cephane satıyorsunuz.
Can I count on your company if I'd order you to take part against the insurgents?
İsyancılara karşı pozisyon almak konusunda sizin bölüğünüze güvenebilir miyim?
( Mountbatten ) When I spoke to Leclerc when I was about to turn over the military responsible for the south of French Indochina to him, I urged him to try and make friends with local inhabitants, local insurgents.
Fransız Hindiçini'nin güneyindeki askerî sorumluluğu ona bırakmak üzereyken Leclerc'le konuştuğumda yerel halkla ve isyancılarla arkadaş olmaya çalışmasını ısrarla tavsiye ettim.
Insurgents.
Asiler.
And once a week I have lunch with President Somoza to discuss security measures against the Sandinista insurgents, and all he wants to talk about is Miss Panama.
Haftada bir kez, Sandinista isyancılarına karşı alınan güvenlik önlemlerini konuşmak için Başkan'la ile yemek yeriz. Ama o hep Bayan Panama'dan söz eder.
Somoza destroys the insurgents, rebuilds the country, shitcans the purveyors of excess, stabilises the cordoba, and is finally beloved as the saviour of Nicaragua.
Somoza isyancıları alt edip... yönetimi tekrar eline geçirebilir. Üstelik darbe sonrası, halk ona kahraman gözüyle bakabilir.
Indeed, the Khmer Rouge insurgents in Cambodia have tightened their ring around the capital, Phnom Penh now swollen with some two million refugees from the fighting.
Gerçekten de, Kamboçya'daki Kızıl Kmerler adlı asi örgütün üyeleri başkent Phnom Penh etrafındaki çemberi daralttılar ve savaşa 2 milyon mülteci daha eklediler.
Look. I was always on the side of the insurgents.
Ben her zaman isyancıların tarafındaydım.
Only two years ago, General Esperanza led his country'army in a campaign against communist insurgents, a campaign fought with American money and advisers.
Bundan sadece iki yıl önce, General Esperanza komünist ayaklanmaya yönelik, Amerikan parasına ve çıkarlarına karşı savaşmak üzere kampanya başlatarak, ülkesinin ordusuna önderlik etmişti.
From this meeting came affirmations that the US would continue aiding the new government of Vietnam in its war against the Communist insurgents.
Tabii ki onu evime çağırmam. Güvercin seviyorsundur umarım. Şampanya?
But as for Scott, he thinks he's still in Vietnam fighting the insurgents.
Scott'ta, hala Vietnam'da isyancılar ile savaştığını düşünüyor.
To aid the insurgents?
Asilere yardım etmeyi mi?
It's the Serbs who control most ofsouthern Bosnia, but they allege insurgents are to blame, and say they're doing everything to help locate the crew.
Bosna'nın güneyini neredeyse tamamen kontrol eden Sırplar olabilir. Fakat ; Sırplar bu olayda asilerin sorumlu tutulması gerektiğini iddia ediyorlar.
I've got reporters that are, uh... Undercover with the insurgents, With the counter-insurgents.
Gizli görevde muhabirlerim var, devrimciler ve karşı devrimcilerle birlikte...
"by Nazi insurgents in Vienna."
"suikaste kurban gitti."
I looked up the citation for Fisher's Bronze Star, it said the raid took out 20 Viet-Cong insurgents, and they destroyed a weapons cache.
Fisher'ın bronz madalyasının üzerindeki yazıyı araştırdım. Baskında 20 Vietnamlı gerillanın öldürüldüğü bir cephaneliğin yok edildiği yazıyordu.
We " re dealing with radical insurgents.
Radikal isyancılar ile uğraşıyoruz. ( Radikal = kökten-köktenci-aşırı )
Insurgents kidnapped them.
Asiler onu kaçırdı.
What we didn't know, until it all ended in tears... was that the hardline communist insurgents... who control the country outside the mining areas...
Her şey gözyaşıyla bitene kadar bilmediğimiz şey şuydu : Ülkeyi maden bölgelerinin dışında kontrol eden sıkı komünist ihtilalciler...
The insurgents... have put down their weapons.
İsyancılar silahlarını bıraktılar.
We're dealing with radical insurgents.
Radikal isyancılar ile uğraşıyoruz. ( Radikal = kökten-köktenci-aşırı )
Insurgents!
Direnişçiler!
Insurgents.
Direnişçiler.
She's a known associate of Kurdish and Shiite insurgents.
Kürt ve Şii direnişçilerin tanınmış bir destekçisi.
Insurgents rig them up to look like discarded boxes or rocks.
İsyancılar onları boş kutulara ya da kayalara saklıyorlar.
Those peacekeepers. They think the problem's still with the insurgents.
O askerler sorunun hala isyancılardan kaynaklandığını sanıyorlar.
Americans have conceded that the insurgents in Iraq are as strong now as they were a year ago.
Amerikalılar, Irak'taki isyancıların Bir yıl önceki kadar güçlü olduğunu kabul ettiler.
A senior American general has said the insurgents in Iraq have lost none of their capacity to launch attacks on Coalition and Iraqi...
Amerikalı önemli bir general, Iraklı isyancıların Koalisyon ve Iraklı kuvvetlere saldırı kabiliyetlerinden hiçbir şey kaybetmediklerini...
Do you think Nestor was killed by outsiders? Not Venezuelan insurgents.
Sizce Nestor'un dışarıdan birileri tarafında mı öldürüldü?
In the hopes of repelling this foreign invasion, the empress took the radical step of allying herself with former enemy insurgents known as the "boxers."
Yabancı istilasını geri püskürtmek ümidiyle imparatoriçe, radikal bir adım attı ve "Boksörler" olarak bilinen, eski düşmanı asilerle ittifak kurdu.
[Male Announcer] The story of the death of a woman and child in Iraq... has taken an even more disturbing turn in the last 24 hours... as insurgents have now kidnapped the journalist who shot the original footage.
Direnişçiler, buna karşılık olarak olayı görüntüleyen gazeteciyi rehin aldıklarını duyurdular.
[Announcer] John Moffet, the television journalist who shot what might be... the most incendiary video of the war so far, has been kidnapped, sources say. - He's seen surrounded by insurgents, who say -
Gelen son haberlere göre, savaşın en kötü yanını çektiği görüntüler vasıtası ile bizlerle paylaşan gazeteci John Moffet'in, direnişçiler tarafından kaçırıldığı ve esir tutulduğu bildirildi.
Insurgents unleashed a wave of car bombings in Tikrit this morning... killing eight civilians and wounding at least 30, including -
Direnişçilerin bu sabah Tikrit'te bomba yüklü araç ile düzenlediği saldırı sonrası ölü sayısının dört, yaralı sayısının ise otuz olduğu bildirildi.
You are afraid of insurgents?
Direnişçilerden mi korkuyorsunuz?
Task Force 505's going through Barak looking for insurgents.
Kontrol noktası görevi. 505. Birlik, isyancıları toplamak üzere Barak'a gidiyor. Geniş kapsamlı bir arama yapacaklar.
Can't tell the Iraqi insurgents from the plain old Iraqi idiots.
Iraklı aptallardan Iraklı direnişçilere bahsedemezsin.
He's training them, then sending them to iraq to join the insurgents.
Onları eğitiyor, sonra direnişçilere katılması için Irak'a gönderiyor.
I told Bobby's lovely wife, Nadia, that her husnband has left for Iraq to join the insurgents.
Bobby'nin sevgili eşi, Nadia'ya, kocasını Irak'a, direnişçilere katılmaya gittiğini söyledim.
Stop backing the insurgents and hold some real elections for a change.
Asileri desteklemeyi bırakın ve değişim için gerçek seçimler yapın.
Iraqi insurgents have been going back and forth across your border like it wasn't even there, bringing back money and weapons which they're using to kill British troops.
- Ne? - Iraklı asiler sınırınızdan bir ileri bir geri geçip duruyorlar sanki hiç sınır yokmuş gibi, Para ve İngiliz askerlerini öldürmek için kullandıkları silahları getiriyorlar.
- Eliminated Hanley, made Usman look incapable of controlling his insurgents, and it wound the US public up for revenge.
- Hanley'i ortadan kaldırdı, Usman'ın çavuşlarını kontrol edemediği izlemini verdi, ve Amerika halkında intikam isteği uyandırdı.
A small cadre of insurgents, former military and loyal to ex-president Kirilov... are stirring up opposition to the new president.
Eski başkan Kirilov'a bağlı, eskiden orduda çalışmış bir grup asi... yeni başkana karşı bir isyan başlatmaya çalışıyor.
With just a handful of guards protecting the palace... and his most loyal generals many hours away... the feeling in the insurgents is one of "now or never."
Sarayı bir avuç muhafız koruyor... ve Amirev'e sadık generaller saatlerce uzakta. Muhalifler bu yüzden "ya şimdi ya da asla" diye düşünüyor.
Rebellion has spread across the land and its insurgents have proclaimed their own kingdoms This is the period known as the "Five Dynasties and Ten Kingdoms"
Başkaldırı bütün ülkeye yayılmış ve isyancılar kendi krallıklarını ilan etmişlerdir.
From the German Red Brigade, to the Munich Olympics, to Iraqi insurgents, the act of kidnapping is a characteristic of political terrorist groups.
Kızıl Tugaylar'dan, Münih Olimpiyatları'na ( * ) ve Irak'taki direnişçilere kadar adam kaçırma olayları politik terörist grupların karakteristik özelliğidir.
left by the insurgents. He called roadside bombs "presents."
Yol kenarındaki bombalara hediye diyor.
There's a battalion of the 7th billeted there to deal with the insurgents.
Şu an orada isyancılarla yapılacak anlaşma için gelen 7. tabur var.
"No one knows who this mysterious benefactor is, " but he communicates with the insurgents by means of a secret signal.
Bu gizemli yardımseverin kim olduğunu kimse bilmiyor ama direnişçilerle gizli bir sinyal vasıtasıyla haberleşiyor.
These are the surveillance pictures taken by the insurgents.
Direnişçiler tarafından gizlice çekilen resimler bunlar.
He gave his life taking out a group of insurgents to save his unit.
Bir grup asiyi etkisiz hale getirip birimini kurtarmak için hayatını verdi.
Frakking insurgents.
Allahın belası isyancılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]