Inverse Çeviri Türkçe
102 parallel translation
Psychopathically, the duodenum is in inverse ratio to the coordination of the palyphus.
Palyphus'un koordiniseni nispeten Duodenum ise tam ters bir işlev gösteriyor.
Mr Scott, try inverse phasing.
Bay Scott, ters faz ayarını deneyin.
As commander, they asked many times to me if it was difficult to congregate these squadrons, but in the truth the inverse one was transferred.
Komutan olarak zaman zaman bana pilotları gönderdiğimden dolayı cehenneme gidip gitmeyeceğim sorulurdu. Aslında durum farklıydı.
That was the inverse of the conditions known to the... despotic State, where power... settles its accounts only with itself, in the inaccessible obscurity... of its most concentrated point, through a palace revolution, that success or failure... render equally beyond discussion.
Toplumun efendilerinin demokrasisiydi gücün yalnizca kendisiyle, gizli mabedinin anlasilmaz meçhullügü içinde, basarili olup olmadiklari tartisilamayan saray devrimleri araciligiyla kozunu paylastigi despotlugun tam zittiydi. Makyavel
I didn't know about the inverse square law of the propagation of light.
Işığın dağılımdaki ters orantı kanunundan haberim yoktu.
This inverse proportionality between apparent size and distance is the basis of perspective in art and photography.
Sanattaki kurallardan biri olan büyüklük ve uzaklığın ters orantısıdır.
- Linear and inverse vectors merge in zero.
- Çizgisel ve evirtim vektör sıfıra geldiğinde...
Forget about apples... just remember to inverse and multiply.
Unut elmaları.. .. sadece ters çevirip çarpmayı unutma.
We could attempt to use our own warp engines to generate an inverse-resonance wave.
Kendi motorlarımızı bir ters girişim dalgası yaratmak için kullanabiliriz.
You're probably not familiar with the theory of inverse explosive dynamics.
Muhtemelen ters patlama dinamiğini daha önce hiç duymadın.
Inverse explosive dynamics has never been proven conclusively in a laboratory environment.
Ters patlama dinamikleri... laboratuvar ortamında hiçbir zaman kanıtlanamadı.
I'm going to take the Raman into a low stationary orbit and initiate an inverse warp cascade.
Raman'ı daha sabit bir yörüngeye indirip art arda içe dönük hiper vurguları başlatacağım.
I have remodulated the engines to emit an inverse warp field.
Mekiğin motorlarını ters warp alanı yayınlamak üzere ayarladım.
Initiating inverse warp field.
Ters warp alanını çalıştırıyorum.
The inverse warp field resealed it.
Ters warp alanı mühürledi.
However, it may be possible to modify the main deflector to emit an inverse tachyon pulse which could scan beyond the subspace barrier.
Ancak, ana yansıtıcıyı ayarlayarak ters bir takyon ışınıyla altuzay sınırının ötesini tarayabiliriz.
What if we modified the main deflector to emit an inverse tachyon pulse that might be able to scan beyond the subspace barrier?
Ya ana yansıtıcıyı ters takyon atımı için ayarlarsak? Bu altuzay sınırının ötesinde tarama yapabilir.
I believe that if you modify the deflectors to send out an inverse tachyon pulse, then you'll find that the anomaly is a rupture between time and anti-time.
Yansıtıcıları ayarlayıp ters bir takyon atımı yollarsan, göreceksin ki anormallik zaman ve anti zaman arasında oluşan bir yırtık.
Harry, modulate our shield frequency to an inverse harmonic of the pulse.
Harry, kalkan frekansımızı darbenin ters harmoniğine ayarla.
It`s saying that the force of attraction between two bodies... is in direct proportion to the product of their masses... and in inverse proportion to the square of the distance between them.
Bu denklem, iki nesnenin çekim kuvvetlerinin kütleleriyle doğru orantılı olduğunu ve uzaklılarının karesiyle de ters orantılı olduğunu göstermektedir.
"Hemlines shall be in direct inverse proportion to age."
"Etek boyları yaş grubuyla ters orantılı olmalıdır."
But I believe we must also match the deflector array to the inverse of that variance.
Ama inanıyorum ki bu değişimin tersini saptırıcı dizisine de uygulamamız lazım.
The accounts are confused, but they refer to an inverse exorcism.
Oradakilerin kafası karışmış ve ayin ters yapılmıştı.
If, and only if, both sides of the numerator... is divisible by the inverse of the square root... of the two unassigned variables. Except when the value of the "X" coordinate... is equal to or less than the value of one.
ÇILGIN LİSELİLER... ancak ve ancak paydanın kosinüsü bilinmeyen iki değişkenin karekökleri ile tam bölünebiliyorsa ve X koordinatının değeri küçükeşit 1 olmadıkça bu ifade doğrudur.
The inverse applies as well.
Tam tersi de uygulanabilir.
I can modify this chamber to emit an inverse frequency.
Ters frenkas yayması için bu odacıyı modifiye edbirim.
We configure the tracking beam to the inverse frequency and fire.
Frenkasını izleyen ters bir ışın yapılandırarak ateş edebiliriz.
According to sensor logs, they calibrated their feedback surge to the exact inverse of our pulse frequency.
Tarayıcı kayıtlarına göre, bizim ateş frenkasımızın tam tersi bir geri besleme dalgası yaratılar.
It programs itself on the inverse of the power drive.
Kendisini güç sürücüsünün tersine programlıyor.
We'll generate an inverse warp field and drop anchor.
Zıt bir warp alanı oluşturup demir atarız.
The inverse warp field's destabilizing.
Warp alanı dengesizleşiyor.
Each method has an inverse relationship between quickness and cleanness.
Ve her metodun hızlılığıyla temizliği arasında ters bir orantı vardır.
I already computed this inverse, and now it's not working.
Tersini hesaplamıştım, şimdi çalışmıyor.
I've almost got it figured out, it's an inverse curve the faster we try to move toward our goal the more radical the jumps in time and space get.
Neredeyse çözmek üzereyim. Ters bir eğri halinde. Amacımıza ulaşmak için ne kadar hızlı hareket edersek zaman ve uzayda daha radikal sıçramalar yapıyoruz.
An inverse carrier wave should amplify its power signature.
Ters taşıyıcı dalgaları gücünü arttırabilir.
Focus our own magnetic field to negate, knock out with the inverse... what's going on inside the ceramic.
Bunun olmadığını kanıtlamak için kendi manyetik alanımıza konsantre olalım. Tersiyle vurup seramiğin içinde ne olduğuna bakalım.
No. She's got inverse swirls.
Onunkiler daha farklı.
It is as if talent and character are often found in inverse proportion.
Bu yolda, bir kişinin yeteneği karakteriyle ters orantılıydı.
Your argument for the inverse ratio of capitalization to debt was genius.
Kapitalizmin borç ile ters orantılı olduğu düşünceniz dahiceydi.
During the final surgery, before he could finish, She had an inverse reaction to the anesthecia she suffered a stroke and died.
Son ameliyat sırasında, bitirmeden evvel, anesteziye ters tepki verdi felç geçirdi ve öldü.
There is an inverse correlation between patient age and success rates.
Hastanın yaşı ile başarı oranı arasında ters orantı vardır.
You know, in physics we approach similar conundrums as inverse problems.
Biz fizikte bunun gibi bilmecelere tersten yaklaşırız.
So extension is linearly proportional to tensile stress by a constant factor the inverse of its modulus of elasticity.
Uzama esnekliği tele uygulanan kuvvetle doğru orantılıdır. Elastik modül ile ters orantılıdır.
And this inverse Laplace transform is F9t ).
Ve bu ters Laplace dönüşümü F ( t )'dir.
You plot enough points where the image is clear, and you apply inverse geometry.
Resim netleşene kadar noktalar yerleştirirsiniz ve ters geometri uygularsınız.
Inverse geometry.
- Ters geometriyle.
" The inverse 4 is known as a talisman against the plague.
Ters 4 işareti vebayı engelleyen bir uğur olarak bilinirdi.
It seems like there's an inverse ratio of age to chivalry in most men.
Sanki çoğu erkekte yaşına göre ters orantılı bir centilmenlik var.
They're like inverse graphs.
Onlar ters orantılı gibi.
In the inverse ratio.
Ters orantılı olsun.
You mean it's hard to explain why you'd waste time on an affine shift without even knowing the multiplicative inverse?
Yani çarpımsal evriği bilmeden niye afin kaydırma şifrelemesiyle vakit harcadığını mı açıklamak zor?