Is he not Çeviri Türkçe
13,068 parallel translation
Not only is he a pre-season All-American, you're gonna be seeing this guy on TV someday.
Yalnızca Amerika'nın en iyilerinden biri değil, yakında televizyonda da göreceksiniz.
If he wants to go on his little trip, fine, but this bus is not taking any detours.
Bak, o kendi keyfi keşiflerine devam etmek istiyorsa, bilemem. Servis otobüsü yok burada.
Not one of you have proven to be smarter than he is.
Hiçbiriniz ondan daha iyi olduğunuzu ispat etmediniz halihazırda.
The fact is, maybe he's not some sort of devil or Jesus character.
Şeytan veya Tanrı temsili bir kişi değildir belki de.
But, he is not our enemy.
- Ama o bizim düşmanımız değil.
He is not a hero!
Kahraman falan değil!
If he is not at the sports arena for that soundcheck, you and the rest are fired.
Ses provası için spor salonuna gelmezse hepiniz kovulursunuz.
- He is not breathing.
- Nefes almıyor.
Please tell me where he is. Might not make any sense to you, but if I speak to him personally... I don't mind getting paid to look for somebody I'm already looking for.
lütfen bana nerde olduğunu söyleyin size pek anlamlı gelmeyebilir ama, onunla konuşabilirsem... zaten aradığım biri için birinin bana ödeme yapması bana dokunmaz onu aramanız için ödeme yapmıyorum onu bulmanız için yapıyorum
"... is not a nice person, particularly, and he doesn't care if you know it.
"... pek iyi bir kişilik değil ve... "... bunun farkında olup olmamanızı da umursamıyor.
Listen, we all know that Walter is not going to stop until he gets that chip.
Dinleyin. O çipi alana kadar Walter'ın durmayacağını hepimiz biliyoruz.
Well, I never actually specify whether he is a homosexual or not.
Onun homoseksüel olup olmadığını belirtmiyorum.
Lars around? He is not around.
- Lars buralarda mı?
Do you wonder what your boyfriend is doing when he's not with you?
Arkadaşının seninle olmadığında ne yaptığına kendine soruyormusun?
Okay, but he's not a beast in the paint like Stoudemire is.
Fakat o Stoudemire gibi boyalı alanı domine edemiyor.
The Pope's... not putting food in your belly tomorrow morning, is he?
Yarın sabah tok uyanmıyorsunz ama değil mi?
He is not able to speak to the media while the NTSB is conducting its investigation.
Ulaşım Güvenliği Kurulu soruşturması devam ederken basınla konuşamaz.
Front door is 30 feet away, yet, he's not trying to get there.
Ön kapı 10 metre uzakta ama yine de oraya gitmeye çalışmamış.
- He's not just dead, man, his entire face is fuckin'rotted out.
Lanet yüzünün tamamı çürümüştü.
You do not know who he is Yuri Boyko?
Slava... Yuri Boyka kim, bilmiyor musun?
-'he is not a creeper!
Sapık falan değil! Selam Laura!
I'll make a note of where he is. - Why?
Yerini not alacağım.
Okay, David is not the person that you think he is.
- David sandığın gibi biri değil.
His dad is known as the father of obesity practice in India, and he's not only the chair and professor of nutritional sciences here at Texas tech university, but he's also president of the obesity society.
Çayırlarda, botlarımla çiçekleri eziyorum. Görüyorum ki, gözyaşlarını silmek için beyaz bir fotoğraf kullanıyorsun. Benim küçük kızım...
You're not nearly as hot as you think you are. - Yes, he is! - And you are a douchebag.
Sen de sandığın gibi çekici değilsin ve hıyarın önde gidenisin!
Corporal Coughlin told me earlier that he is still not planning to lock and load his weapon when he is out on patrol.
Hatta bir önceki röportajda Onbaşı Coughlin dolu silahla gezmeyi düşünmediğini bile söylemişti.
Look, I'm not saying this is it but maybe Bob did what he was meant to do.
Bak, bunun son olduğunu söylemeye çalışmıyorum ama belki de Bob, görevini tamamladı.
See now, what he's not used to is the smell of a real man.
Gerçek bir erkeğin kokusuna alışık değil.
That Michael Flowers, he's not the first, is he?
Bu Michael Flowers, o ilk değil, değil mi?
The hardest thing for a public defender is whether or not he or she is gonna make a dent of difference.
Kamu avukatlarının en zor görevi küçücük bir fark yaratıp yaratamayacağıdır.
He is not nervous, I am not nervous, hm?
O gergin değil, ben de gergin değilim.
- Whose is he, if he's not mine?
- Benden başka kimin olacak? Babası her kimse ondan.
He did not just bite you.
- Isırmadı be. Billy asla kimseyi ısırmaz.
He is not taking this seriously.
Bunu ciddiye almıyor.
( In Bulgarian )... He is not a Trafficker...
O tacir değil!
And till the time all is not clarified or proven, that he is not involved in any criminal activity....... but actually doing social good...
Hiçbir suça bulaşmadığı, aslında sosyal iyilik yaptığı açıklığa kavuşturulmadığı yada kanıtlanmadığı sürece suçlu.
If he is, could you, like, not tell him that I'm in here?
Döndüyse, ona burada olduğumu söylemesen olur mu?
He's... This is not going to be one of them "dirty dancing" type situations.
Şu "Dirty Dancing" durumlarından biri yaşanmayacak.
He's right, this is not a good idea.
O haklı, bu iyi bir fikir değil.
Forgive him, master. He is not from the city.
Lütfen yabancı tüccarları affedin.
He is not from around here.
O buralı değil.
He is not familiar with the rules and norms of Mohenjo Daro!
O, Mohenjo Daro kurallarını bilmiyor!
It may seem silly, but it is important that you follow them... because Brahms is not like other children. He can be special.
Saçma geliyor belki ama bizim için oldukça önemli... çünkü Brahms diğer çocuklar gibi değil, o çok özel.
Thus, it is not. He did not come here to check the whole house.
Buraya gelip evi kontrol etmek zorunda değildi.
He did not know how else to him to come off, he is ten years.
Başka türlü nasıl kurtulacağını bilememiş, o daha 10 yaşında çocuk.
Sometimes he does not move much, so it is difficult to see.
Çünkü bazen o kadar hareket etmiyor, belli olması güç.
This is a kind of magic trick, you do not think he's alive?
Bu sihirbazlık gösterisi falan mı, onun canlı olduğuna inanmıyorsun değil mi?
He is not with the Triple-A Minor League club as he had been for the most of the season.
Eskiden olduğu gibi büyük birinci lig takımlarından birinde değil.
He is not on the injured list.
Sakat listesinde de yok.
He said, "Being an actor is not something you do, " it's something you are. "
"Bir aktör olmak, yaptığın bir şey değil, olduğunuz bir şey" diye söylemişti.
My father's very sorry not to be here in person tonight, but he is thrilled to be getting this award and sends his very best wishes to everyone at the Guild.
Babam bu gece şahsen bulunamamaktan dolayı çok üzgün. Ama bu ödülü kazanmaktan dolayı çok heyecanlı... Ve en iyi dileklerini Dernek'teki herkese gönderiyor.
is here 159
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he alive 166
is he gone 103
is he dead 518
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he your boyfriend 48
is he 1761
is he around 61
is he alive 166
is he gone 103
is he dead 518
is he home 42
is he ok 129
is he okay 663
is he sick 52
is he breathing 52
is he in 100
is he there 104
is he insane 17
is he here now 16
is he good 46
is he here 369
is he hurt 48
is he serious 69
is he breathing 52
is he in 100
is he there 104
is he insane 17
is he here now 16
is he good 46
is he here 369
is he hurt 48
is he serious 69