Is now a good time Çeviri Türkçe
511 parallel translation
Is now a good time?
Şimdi uygun mu?
Now is a good time.
Başlamak için iyi zaman.
I guess about now, Sandy, is as good a time as any.
Bence bundan daha iyi bir zaman olamaz, Sandy.
- Now is as good a time as any. - I don't...
- Ha şimdi ha sonra, bir farkı yok.
Right now is a good time to stop.
Bu an, durmak için iyi bir zaman.
- Oh. Hurry, now is a good time to ask him.
Hadi, şimdi sormak için iyi bir zaman.
Now is a good time.
Şu an müsait bir zaman.
Now, this is as good a time as any to get our relationship straight, once and for all
Bence bu ilişkimizi açıklığa kavuşturmak için iyi bir fırsat, Harry.
Now is as good a time as any to say thanks to both of you.
İkinize de teşekkür etmek için çok iyi bir an.
Well, I guess now is as good a time as any to disillusion you.
Evet, sanırım şu an hayal kırıklığına uğraman için daha iyi bir zaman.
Now is just as good a time as any.
Şu an gayet uygun bir zaman.
Gentlemen, now is as good a time as any to elect ourselves a marshal.
Beyler, Şu anda kendimize bir polis şefi seçmek için en iyi zaman.
Now is not a good time, they just refused to give us a raise.
Uygun zaman değil, bizimle çalışmayı istemedi.
I'd say now is a very good time.
Bence simdi tam zamani.
Well, now is as good a time as any.
Şu an da herhangi bir zaman kadar iyi.
Now is as good a time as any!
Bundan iyi bir zaman olamaz!
Guess now is as good a time as any.
Sanırım söylemek için doğru zaman.
I'd say with four less Baxters, right now is as good a time to start as any.
Diyorum ki, dört Baxter eksildi her ne yapacaksak başlamak için iyi bir zaman
- Now is as good a time as any.
- Şimdinin nesi varmış?
I guess now is a good a time as any.
Ama şimdi de çıksanız fark etmez.
Now, maybe, is a good time to use your ancient system of prayer.
Şimdi, belki de senin antik dua inancın için iyi bir zamandır.
Now is a good time.
Şu anın uygun olduğunu söylüyor.
Maybe now is a good time to have a little coffee, isn't it?
Belki şimdi küçük bir kahvenin zamanıdır, değil mi?
Now is a good time to do it... while we have with us... Lords Fujimaki and Ayabe.
Efendi Fujimaki ve Ayabe de hazır buradayken bunu anlatmanın en doğru zamanı diye düşünüyorum.
Anything you're holding out, now is a good time to tell.
Eğer söyleyecek başka şeyiniz varsa, şimdi tam zamanı.
Now is a good enough time for me,
Bence çok uygun bir zaman.
- Now is as good a time as any.
Şu an da gayet uygun.
Now is as good a time as any to learn.
Şey, bu öğrenmek için iyi bir zaman.
Now is as good a time as any.
Şu an iyi bir zaman.
Now, what good is fixing his prostate if he has a heart attack every time he tries to use it?
Peki ya hasta, şeyini her kullandığında kalp krizi geçirirse ne yapacağız?
This is not a good time for me right now.
Şu an gerçekten benim için iyi bir zaman değil.
To be pushed out, for good, seems harsh but what Entwari really needs now is time and space to mature to the point where he, too, can have a family of his own.
Temelli olarak kovulmuş olmak çok acımasızmış gibi görünüyor ancak şu anda Entwari'nin ihtiyacı olan şey ; zaman ve olgunlaşmak için kendi ailesine sahip olabileceği bir mekân.
- Now... Now is not a good time.
- Şu an uygun değil.
- I don't think this is a good time now.
- İyi bir zaman olduğunu sanmıyorum.
But now is not a good time!
Ama şimdi uygun bir zaman değil!
Right now is not a good time!
Şu anda pek uygun bir an değil!
Now is not a good time, because we're about to draw fluid.
Şu an sıvı almak üzereyiz.
Right now is not a really good time for me, but I've got your number.
Şu an benim için uygun değil, ama numaran bende var.
I know I need to start presenting and publishing but now is not a very good time.
Sunum yapıp yazılarımı yayımlamalıyım ama şu an bunun vakti değil.
- So now is not a good time to tell you about a blunt trauma to the chest pulling up?
Yani zamanlamam iyi değil mi? Göğüs künt travması geliyor.
It's just that, well, you know, I've been in the radio game for some time now, and I think I've learned enough about broadcasting, as they say, to know what it is that makes my show a good show.
Bildiğin üzere bir süredir radyo işindeyim ve yayıncılık hakkında yeterince şey öğrendiğimi düşünüyorum. Dedikleri gibi, bilindiği üzere bu da programımı iyi bir program yapıyor.
Well, if I'm gonna be in here a while... now is as good a time as any to tell you.
İyi... eğer burada zaman geçireceksem, bunun iyi olması için bir şeyler yapmalı.
- Now is not a good time to bring up the crew.
Şimdi ekibi konuşmak doğru değil.
You'll get me on the way up and I really think now is a good time to grab me.
Zirveye tırmanan biri var karşında... ve beni kaçırmaman için bunun iyi bir zaman olduğunu düşünüyorum.
Is now a good time?
Şimdi uygun bir zaman mı?
- Not enough to hurt it. - lf there is anything you can do now would be a good time.
- Yapabileceğin bir şey varsa şimdi tam zamanı.
I think now is as good a time as any to crank up the ol'camcorder.
Bence şimdi kamerayı çalıştırmanın tam zamanıdır.
Now is not a good time.
Ronnie, şu an iyi bir zaman değil.
Now is as good a time as any for you to begin taking solid and liquid nutrients.
Şimdi katı ve sıvı besinler alman için iyi bir zaman.
I suppose now is as good a time as any.
Galiba şimdi tam zamanı.
I don't think this is a really good time... right now.
Ben-ben bunun gerçekten iyi bir-bir zaman olduğunu sanmıyorum, şu anda.