Is that what you want Çeviri Türkçe
3,574 parallel translation
Is that what you want?
Bunu mu istiyorsun?
- Is that what you want?
- İstediğin bu mu?
How can you say that to me? Is that what you want?
Bana bunu nasıl söylersin, istediğin bu mu?
Is that what you want?
Onu mu istiyorsun?
Is that what you want?
İstediğin bu mu?
Is that what you want, me having sex with moms in the park?
Bunu mu istiyorsun? Parktaki annelerle seks mi yapayım?
- Is that what you want to hear?
- Duymak istediğin bu muydu?
He's the employee of the month, is that what you want to tell me?
Ayın elemanı mı? Bana söylemek istediğin bu mu?
Is that what you want?
Sen istiyor musun?
You wanna talk about it? Is that what you want?
Bunun hakkında konuşmak mı istiyorsun?
Is that what you want?
Yani bu mu?
Is that what you want to do?
Yapmak istediğin şey bu mu?
Is that what you want?
İstediğiniz bu mu?
Is that what you want?
Bunu mu istiyorsunuz?
Is that what you want to hear?
Bunu mu duymak istiyordun?
Okay, is that what you want me to say?
Benden söylememi istediğin şey bu mu?
Is that what you want to hear?
Duymak istediğin bu mu?
- Is that what you want? ! Counselor!
Savcı bey!
Is that what you want?
Senin istediğin bu mu?
Is that what you want me to say?
Duymak istediğin bu muydu?
Is that the way you really feel or is that what you want to be true?
Gerçekten böyle mi hissediyorsun yoksa bunun doğru olmasını mı istiyorsun?
Is that what you really want?
Gerçekten bunu mu istiyorsun?
What exactly is it that you want, Freddie?
Tam olarak ne istiyorsun Freddie?
That, is what I want you to do to me.
İşte bana bunları yapmanı istiyorum.
Ghost, but when I look at it it vanishes, so I'm just hoping that this is all related to what you gave me'cause I don't particularly want to be going any crazier than I already am.
Bunun, bana verdiğin şeyle alakalı olduğunu umuyorum çünkü şu anki halimden daha fazla kafayı yemek istemiyorum.
But we are people who demand what is ours and what is right, and if you cannot get with that, then maybe you need to get your supervisor, because I don't think that you want good, paying customers like us driving away angry.
Ama bizim ve doğru olanı isteyen insanlarız. Eğer sen bunu anlamıyorsan belki müdürün anlar çünkü senin bizim gibi iyi ödeme yapmış kızgın müşteriler istediğini zannetmiyorum.
To convict me. Is that what you want to do?
Yapmak istediğin bu mu?
What you want is a long, drawn-out trial that puts our stock in the toilet.
İstediğin şey stoklarımızı bitirecek uzunlukta mahkemenin devam etmesi.
When I look back at everything I've done, I want you all to know what I feel, and that is...
Yaptığım onca şeyi düşününce neler hissettiğimi bilmenizi istiyorum.
What I want to tell you is that you don't know that girl well enough to be screwing her.
Asıl söylemek istediğim şey, o kızla sevişecek kadar onu iyi tanımıyorsun.
Take as many photographs as you want, take as many photographs as you can, but most importantly, what I need from you is to shout and scream and let that bitch know that youse are out here.
İstediğiniz kadar fotoğraf çekin, çekebildiğiniz kadar fotoğraf çekin ama en önemlisi, bana sizden gereken bağırıp çağırıp bu fahişenin, sizlerin burada olduğunu bilmesini sağlamanız.
That's what I said, but... You know, what I can't figure out is why they want it so bad in the first place.
Ben de böyle dedim ama anlamadığım şey neden bu kadar çok istedikleri.
What I want to hear is where you're gonna shove that roast.
Duymak istediğim o bifteği nereye sokacağın.
You may want to tell me what that private matter is.
O özel meselenin ne olduğunu bana söylemek isteyebilirsiniz.
What is it that you want?
Neyi istiyorsun böyle?
They want you to reassure them that what they're doing is normal.
Yaptıklarının normal olduğuna, kendilerine güvenmeni isterler.
- Is that what you want?
- İstediğin şey bu mu?
I mean, what I do know is that she's very attractive and men like her, so if you want a chance, you better move fast.
Ama kızın çok çekici olduğunu ve erkeklerin onu beğendiğini biliyorum. Bir şansın olsun istiyorsan acele et bence.
Is that what you really want?
İstediğin bu mu gerçekten?
And the whole point is to win, right? I mean, that's what you really want.
Ve esas olay, kazanmak, değil mi?
What is it that you want, Shosh?
Ne istiyorsun Shosh?
So, what you're saying is that you like that boy over there and you want to stay?
Demek istedigin o çocuktan hoslandigin ve burada kalacagin mi?
You know what's funny, man, is that you want to drag me and my homeboys out here when all you had to do was cap some pansy ass cracker, huh?
Komik olan ne biliyorsu musun, beni ve adamlarımı buraya sürükleyerek yapmak zorunda olduğun tüm piçliğin üzerini örtmek mi?
Is what you're saying is that you want a blowjob?
- Oral seks mi istiyorsun? Söylemek istediğin bu mu?
Is that what you want
- Bu mu istediğin?
What is it that makes you want to hurt her?
Neden kız kardeşine zarar vermek istiyorsun?
[Clicking tongue] Ah, there it is. Okay, well, if that's what you want, maybe I shouldn't bring my ideas to NBC.
Tamam, şey, istediğin buysa, belki de fikirlerimi NBC'ye getirmemeliyim.
Tell me, what is it that you want, Chloe?
Söyle bana, sen ne istiyorsun, Chloe?
What's important is he's got a big-ass stack, and he's leveraging it against your stack and he's also in position, and that's what you want to be in any good negotiation. Remember that.
Burada önemli olan onun büyük birikime sahip olması senin birikimine karşılık borçlanarak yatırım yapıyor ve ayrıca bunun için uygun konumda, ve bu da senin iyi bir pazarlıkta olmak isteyeceğin yer.
Is that really what you want- - a man who talks about his feelings all the time? Give me a break, Jess.
Bıraksana Jess.
[Sighs] And you're here, so I guess the universe is telling me that you're what I want.
Ve buradasın, galiba evren bana istediğimin sen olduğunu söylüyor.