Is there something you need Çeviri Türkçe
254 parallel translation
Really. Terry, is there something you need to tell me?
Terry, bana söylemen gereken bir şey var mı?
Is there something you need to tell me?
Birileri bana bir açıklama yapacak mı?
- Is there something you need to tell me?
- Bana söylemen gereken bir şey mi var?
Donna, is there something you need to talk about?
Donna, konuşman gereken bir konu mu var?
IS THERE SOMETHING YOU NEED TO TELL ME?
umm
Is there something you need?
İhtiyacınız olan bir şey mi var?
Is there something you need?
- İstediğin bir şey mi var?
Is there something you need?
Bir şey mi istiyordunuz?
- Is there something you need, Hurley?
- Bir şeye mi ihtiyacın var, Hurley?
Is there something you need to tell me?
Bana söylemek istediğin bir şey mi var?
There is something important I need to tell you
Sana anlatmam gereken çok önemli bir şey var.
Is there something you might need?
Bir şeye ihtiyacınız var mı?
there's no need to fight we must just get out of here wait, there's something you don't know ah... the Magnabeam it is fully charged
Savaşmamız gerekmiyor. Buradan çıkmalıyız. Dur, bilmediğin bir şey var.
Kouga... there is something important I need to tell you.
Ve zırhı bize ver. Jabu haklı!
I still won't be sitting here with you, because I have something at home that doesn't care what I look like, accepts me for what I am, and is always there when I need it... my couch.
Çünkü evde dış görünüşüme aldırmayan bir şey var. Beni olduğum gibi kabul eden ve her ihtiyacım olduğunda orada olan bir şey var. Kanepem.
Why, is there something that you need to ask me about sex?
Niye, bana seks hakkında sorman gereken bir şey mi var?
There's something I need you to do, but I can't think of what it is.
Senden yapmanı isteyeceğim bir şey vardı ama neydi hatırlayamıyorum.
There is something that I need from you.
Senden istediğim birşey var.
No, but if this thing works out, Daddy will be gone for many, many years. And there's something very important I need you to do.
Hayır ama işler yolunda giderse babanız yıllar boyunca burada olamayacak ve yapmanız gereken çok önemli bir iş var.
There is something of great importance that I need to tell you...
Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var.
Back home, if there is something you need to know, you are told just what you require and no more.
Benim geldiğim yerde, öğrenmek istediğin bir şey varsa gerektiğinden fazlası anlatılmaz.
There is something I need you to do.
Yapmanı istediğim bir şey var.
I have no need for a tailor on this mission let alone a spy... but maybe there is something you can do for me.
Casusu geçtim bu görevde bir terziye ihtiyacım yok ama benim için yapabileceğin bir şey olabilir.
You don't need to be a lawyer to know there's something wrong with an ID made while the suspect is in handcuffs.
Şüpheli kelepçeliyken yapılan teşhiste bir yanlışlık olduğunu bilmek için avukat olmaya gerek yok.
You know, it's important, because if there is something wrong, we need to disclose it to the authorities.
Biliyorsun önemli bu. Yanlışlık varsa, yetkililere bildirmeliyiz.
Captain Murtaugh I know this is a bad time but there's something you need to know about me.
Yüzbaşı Murtaugh biliyorum, sırası değil ama benim hakkımda bilmen gereken bir şey var.
But I do love you and you know there is something very important that we need to do as soon as possible.
Ama seni seviyorum. Biliyorsun ki en kısa sürede yapmamız geren çok önemli bir şey var.
There is something else I need to tell you about.
Sana söylemem gereken başka bir şey daha var Arthur.
But there's something I need to talk to you about, but now is not the time.
Ama şimdi vakti değil.
Odo, there is something you need to know.
Odo, bilmen gereken bir şey var.
You know, there is something we need to talk about.
Diyecektim de, konuşmamız gereken bir konu var.
If something bad is going on there, I need for you to tell me about it.
Eğer orada kötü bir şey oluyorsa bunu bana söylemelisin.
But there is something I need to speak to you about in private.
Ama sizinle konuşmam gereken özel bir konu var.
If there's something you need to tell us, now is the time.
Eğer bizden sakladığn bişey varsa, şimdi söylemenin tam zamanı.
There is something you need to know about the tretonin.
Tretonin hakkında bilmeniz gereken bir şey var.
If there's something you need me to do, I will be more than happy to comply. But I'm afraid pessimism is simply not an accurate description of my log entry.
Eğer birşey için bana ihtiyacınız varsa, buna uymak beni mutlu eder, ama ben "karamsarlık" tan nefret ederim bu basitçe benim günlüğümün girişi.
There is something I need from you, it is a book, how does it call itself, a book which describes the various medicines you prescribe?
Ne diyorsunuz bilmiyorum ama, ama reçetelere yazdığınız ilaçlara ilişkin bir katalog. Bir kitap. - Formülari mi?
But there is something you need to see.
Ama görmen gereken birşey var.
There is something you need to see.
Ama görmen gereken birşey var.
Hey, is there something that you need to tell us?
Bize söylemen gereken bir şey mi var?
There is something else I need to talk to you about.
Seninle konuşmam gereken başka bir şey daha var.
No, thanks. But since you mentioned it, there is something I need.
Hazır konu açılmışken, ihtiyacım olan bir şey var.
- Okay, Kim, what is it? - Tony, there's something you need to know...
Tamam, Kim, ne var?
Now this is all over, there's something I need to tell you.
Şimdi her şey bittiğine göre sana söylemem gereken bir şey var.
Okay, I'm not sure if there's something that you feel like you need to say or need to do. I realize you and Jess have some sort of history, but I really do like her a lot. So, if you want to hit me or whatever it is that you need to do,
Söylemen ya da yapman gereken bir şey mi var emin olamıyorum ve Jess ile bir geçmişiniz olduğunun farkındayım ama ondan gerçekten çok hoşlanıyorum, o yüzden bana vurmak ya da her ne yapman gerekiyorsa bir şekilde bunu artık geçemk istiyorum, çünkü bu salak bir iş olmaya başladı.
But there is something I need to share with you.
Ama seninle paylaşmam gereken bir şey var.
But there is something odd that you don't need a microscope to see.
Ama garip olan bir şey var, görmen için mikroskoba gerek yok.
There is something I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
Is there something important that you and House need to discuss over dinner?
House'la yemekte konuşmanız gereken önemli bir şey mi var?
Is there something you want to tell me? Something I need to know?
Ne zararı olduğunu bilmek istiyor musun?
There is something you need to understand.
Anlaman gereken şeyler var.