Isn't that great Çeviri Türkçe
704 parallel translation
This sky isn't that great.
Gökyüzü güzel değil.
The revenue in this shop isn't all that great.
Bu mağaza pek kâr sağlamıyor.
Bein'on the outside isn't all that great.
Dışarıda olmak o kadar da önemli birşey değil.
Isn't that great?
Çok iyi, değil mi?
Geee... that's great, isn't it?
Artık atlamamız... Yabancı Birliği'ne katılamayız.
Isn't that great?
Ne hoş değil mi?
Isn't that great?
- Müthiş değil mi?
Isn't that great, Pop?
Müthiş bir şey değil mi, babalık?
- That's great, isn't it?
- Bu harika, değil mi?
Isn't that great?
Evet, harika değil mi?
Isn't that great?
Muhteşem değil mi?
Now isn't that just great?
Bu harika değil mi?
- Isn't that great news?
- Harika haber, değil mi?
Isn't that a great situation?
Ne harika, değil mi?
Isn't that a great idea?
Müthiş bir fikir, değil mi?
Isn't it great to have a lovely, tall pretty, little daughter like that?
Kızınız mı? İnsanın öyle sevimli, uzun... güzel küçük bir kızı olması harika, değil mi?
We can finish paying off the flat. Isn't that great?
Dairenin parasını böylelikle çıkarabiliriz.
- Isn't that great?
- Evet, haydi bunun için sevinelim.
It's just incredible, isn't it, to think that this innocent-seeming object... is, is capable of such great deeds.
Bu masum gibi görünen nesnenin böyle büyük bir iş.... kapasitesine sahip olduğunu düşünmek inanılmaz değil mi.
Isn't that the kind of grit and never-say-die spirit that's made this a great country?
Ve amacı kazanmak. Bu güzel ülkeyi kuran da işte bu metanet ve yılmazlık, değil mi?
- Isn't that great?
- Güzel değil mi?
Inspector Ducros isn't that great. Ducros?
Müfettiş Ducros, çok yetenekli biri değil.
isn't all that... isn't all that great really.
Hiç de o kadar müthiş bir şey değil.
Isn't that great?
Harika, değil mi?
Isn't that great?
Tamam.
Isn't it a pity that so much of a great wine must be lost to the sediment?
Çok miktarda nitelikli şarabın tortuya feda edilmesi yazık değil mi?
Great idea, Dickman, but I'm afraid that glorious secretary isn't with us.
Harika bir fikir, Dickman, ama korkarım ki o muhteşem sekreter şu an bizimle değil.
- Isn't that great?
- Bu harika değil mi?
Isn't that great?
muhteşem değil mi?
There. That's pretty, isn't it? A great success.
Çok yakıştı değil mi?
Isn't that great?
Sizce de bu müthiş değil mi?
Isn't that great?
Harika ha?
Isn't that great?
Harika değil mi?
- Isn't that a great honour?
- Bu büyük bir onur değil mi?
- I know : Isn't that great?
- Biliyorum.Bu harika değil mi?
- Isn't that great?
- Harika, değil mi?
Well, that's great, isn't it?
Bu harika. Sen işinin arkasına saklan.
Isn't that great?
- Harika, değil mi?
That's great, isn't it?
Harika, değil mi?
Isn't that great? Look at this black thing here with the tiger on the back.
Kaplanlı olan siyaha bak.
That's great, isn't it?
Ne kadar güzel değil mi?
Isn't that... Isn't that the girl that gave Father Mickey the great sendoff?
... peder Mickey'i muhteşem bir şekilde uğurlayan kız değil mi o?
The car isn't that great.
Arabası o kadar da güzel değil.
Isn't that great?
Çok iyi değil mi?
Thank you. Rest assured I'll read them with great interest. That "Robledo Theater" is the one here, isn't it?
16 01 : 09 : 41 : 19 Evet, kesinlikle!
Isn't that great?
Müthiş değil mi?
Isn't it great that we met again?
Tekrar karşılaşmamız harika değil mi?
Isn't that great?
İyi değil mi?
- Ivan, isn't that great? - Sure.
- Ivan, harika değil mi?
Isn't that great?
Fiyatı 9.50 $.
It's great to get away from that old sweat shop, isn't it?
Yok canım. Hem o cehennemden kurtulmak harika gelmedi mi?
isn't that the point 36
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that beautiful 37
isn't that nice 131
isn't that cute 44
isn't that lovely 31
isn't that something 73
isn't that enough 159
isn't that what you wanted 60
isn't that crazy 40
isn't that right 1289
isn't that beautiful 37
isn't that nice 131
isn't that cute 44
isn't that lovely 31
isn't that something 73