It's all right Çeviri Türkçe
29,886 parallel translation
It's all right, Mary.
Sorun değil, Mary.
It's all right.
Declan, tamam.
It's all right, it's all right. Ready?
- Hazır mısın?
It's all right, clenna.
Tamam, Clenna.
All right, it's your life.
Hayat senin sonuçta.
- It's all right.
Sorun değil.
- All right, well, it's your choice.
Pekâlâ, seçim senin.
It's all right.
Sorun yok.
All right, during Prohibition, the first Horace and Pete sold near-beer and corned beef sandwiches just to keep it open.
İçki yasağı döneminde ilk Horace ve Pete batmamak için hafif bira ve konserve sığır sandviç sattı.
Without the crime scene tape And a body in the pool, and see if it's the right place For all three of us to give it a go.
Bakalım olay yeri şeritleri ve havuzda bir ceset yokken üçümüzün de şans verebileceği bir yer mi?
Sorry. No, no. It's all right, Mr. Beck.
Sorun yok, Bay Beck.
All right, that's it.
Pekala, buraya kadar.
All right, so it's over to you, meaning the player on the far left.
Pekala siz basliyorsunuz, yani en soldaki oyuncunuz.
- It's all right. - Yeah?
- Sorun degil.
- It's all right...
- Tamam.
It's just you and me, all right?
Sadece sen ve ben tamam mı?
It's all right. I know who you are.
Sorun yok, seni tanıyorum.
All right, well, in a class of overachievers, it's not surprising to find at least one power complex.
Bir sınıf dolusu azimli insanın olduğu yerde en az bir güç komplekslisinin bulunması sürpriz değil.
All right, well, I know it's not the same thing, but surely the same principle applies.
Tamam, aynı şey olmadığını biliyorum, ama aynı prensipler geçerli.
It's all right, you can stay.
- Sorun değil kalabilirsin.
- It's all right here, Harvey.
- Hepsi burada yazıyor Harvey.
You're right! It's all in the elbow.
- Haklısın, bütün iş dirsekteymiş.
It's all right. I got you the best doc in the biz.
Sorun yok, işindeki en iyi doktoru ayarladım.
Hey, listen, Vern, man, it's gonna be all right, man.
Dinle, Vern. İyi olacak dostum.
- It's all right.
- Sorun yok.
It's all right, Tess. I'm right here.
Her şey yolunda Tess, ben yanındayım.
- Like, all right, we dated for four years, and then we break up, and it's, like, boom.
Dört yıl çıktık, sonra ayrıldık ve birden oldu.
It's all right.
- İdare ediyor.
All right, well, I did, and there's nothing I can do about it now, so fuck you guys.
Oldum artık, bu yüzden yapabileceğim bir şey yok, o yüzden düşün ulan yakamdan.
- It's more than all right, Murphy.
- Tabii ki sakıncası yok Murphy.
It's all right.
Sorun değil.
I mean, it's different from any other relationship I've ever been in, and they've all been super bad, so it can't be that bad, right?
Yani, şu ana kadarki ilişkilerimden çok daha farklı ve hepsi baya kötüydü. - Onlardan kötü olamaz, değil mi?
- It's getting really creepy around here. - All right.
Burası git gide garip hale gelmeye başladı.
Hey, calm down. It's all right.
Sakin ol, geçti.
It's ok, Jack. It's a big mistake and everything's gonna be all right.
Bu büyük bir hata ve her şey yoluna girecek.
Hey, but he's gonna tell me all about it, right?
Ama bana anlatır yani, değil mi?
No, it's all right. Um...
Hayır sorun yok.
It's a lot, all right.
Çok fazla.
Well, given all of the insanity that we've been through, it's not so crazy. Right?
Başımızdan geçen onca delilikten sonra bu o kadar da çılgınca sayılmaz, değil mi?
- No, it's all right.
- Hayır. Sorun değil.
It's all right.
Tamamdır.
- It's all right.
- Tamam.
It's OK. It's all right.
Tamam, yok bir şeyin.
It's going to be all right tonight.
"Her şey bu akşam iyi olacak."
All right, everybody, let's move it on out to the backyard.
Hadi millet bahçeye çıkıyoruz.
All right, gentlemen, it's that time.
Pekala beyler, zamanımız doldu.
All right, I'm not... It's not my blood.
Bu benim kanım değil.
Mm, it's all right.
- İyiydi.
Look, if you want to talk about Stefan, it's okay, all right?
Bak, Stefan hakkında konuşmak istiyorsan bunu anlarım tamam mı?
She's fighting it, all right. Just not the way we want her to.
Bir savaş veriyor ama bizim istediğimiz yönde değil.
I know you said you were okay about what happened at Hunts Point last night, but... it's all right not to be okay.
Dün gece Hunts Point'te yaşananları sorun etmediğini söyledim ama sorun edersen de sıkıntı değil.
it's all right here 49
it's all right now 77
it's all right with me 32
it's all right there 24
it's all right for you 42
it's all in your head 59
it's all good 878
it's all gone 158
it's all my fault 457
it's all over 506
it's all right now 77
it's all right with me 32
it's all right there 24
it's all right for you 42
it's all in your head 59
it's all good 878
it's all gone 158
it's all my fault 457
it's all over 506
it's all yours 403
it's all bullshit 56
it's all fine 67
it's all lies 56
it's all there 302
it's all the same to me 49
it's all clear 95
it's all 182
it's all about you 62
it's all over the place 28
it's all bullshit 56
it's all fine 67
it's all lies 56
it's all there 302
it's all the same to me 49
it's all clear 95
it's all 182
it's all about you 62
it's all over the place 28