It's amazing Çeviri Türkçe
4,887 parallel translation
Oh, it's gonna be amazing.
Muhteşem olacak.
When I think about it, it's actually amazing how brave she's been.
Düşündüğüm zaman aslında ne kadar cesur olduğu inanılmaz.
- It's amazing how you've misinterpreted every single thing.
- En ufak bir şeyi bile yanlış yorumlaman çok şaşırtıcı.
It's really amazing.
Bu gerçekten harika.
It's just amazing.
İnanılmaz bir şey.
Kenna, it is, it's... amazing.
Kenna, bu, bu... inanılmaz.
It's amazing.
Bu harika.
We've got an oxygen bar, a yoga studio, and a good but not amazing Thai restaurant, but it's pretty good.
Oksijen barımız, yoga stüdyomuz ve çok iyi olmasa da bir Thai restoranımız var.
It's amazing what money will do.
Paranın neler yapabileceği inanılmaz.
Oh, it's just been amazing.
Oh, inanılmaz.
It's amazing you came all this way.
- Bu kadar yolu gelmeniz süper ya.
Doctor, it's amazing.
Size söylüyorum Doktor, bu mükemmel.
It's amazing.
Dostum, buna...
It's-it's-it's... it's amazing.
- Bu, bu, bu mükemmel.
I know. It's amazing.
Bence de muhteşem bir şey!
Yes, your listening skills could use some work. But it's amazing how far you've come given that you're an only child raised by an over-protective mom.
Evet, dinleme alışkanlığın konusunda çalışma gerekebilir ama aşırı korumacı bir annenin yetiştirdiği tek çocuk olarak buralara kadar gelmen inanılmaz bir şey.
If you randomly stumble upon an amazing talent, and then someone important sees it by wild coincidence, great things can happen without any hard work.
Tesadüfen bir yeteneğinizin farkına varırsanız ve önemli birisi tesadüfen onu görürse güzel şeyler çok sıkı çalışmadan da olabilir.
Everybody loves the Daleks. It's amazing.
Daleklerin içinde kalıtsal bir kötülük var.
It's amazing how complicated fighting is, yet so popular among stupid people.
Kavgaların, aptal insanlar arasında bu kadar popüler olması şaşırtıcı.
It would've been the worst night of all time if the whole thing hadn't been a prank planned by my beautiful, amazing fiancée.
Hayatımın en kötü gecesi olabilirdi tabii bunların hepsi benim güzel ve muhteşem nişanlım tarafından planlanmış bir şaka olmasaydı.
If it's in the interest of an amazing surprise, that is.
Söyleyeceğim işte. Tabii işin içinde şaşırtıcı bir sürpriz varsa ancak.
Laura and Paul are just so perfect for each other it's amazing.
Laura ve Paul birbirleri için yaratılmışlar, harika.
It's amazing, isn't it, Dan?
Harika, değil mi Dan?
Yeah, it's amazing.
Evet, harika.
I've got two mums, Amazing Mum and Mum the Beast, and after a certain amount of alcohol, the Beast comes out and there's nothing you can do about it.
Mükemmel Anne ve Canavar Anne. Belli miktar alkolden sonra canavar ortaya çıkıyor ve bunun hakkında hiç birşey yapamıyorsun.
It's an amazing thing, it grows so well.
Karabuğdayın oralarda böylesine iyi yetişmesi insanı şaşırtıyor.
Walter, it's amazing!
Walter, bu inanılmaz!
It's a amazing pen.
Bu harika bir kalem.
It's an amazing job, by the way.
Mükemmel bir iş çıkardın.
It's amazing.
Harika.
I think it's really amazing kind of last words.
Bence bunlar inanılmaz son sözlerdi.
It's amazing.
Burası harika.
- Yeah, it's this amazing school.
- Muhteşem bir okul.
It's gonna be amazing.
Muhteşem olacak.
It's just amazing.
Fevkalade bir şey bu.
It's amazing, isn't it?
Harika, değil mi?
It's so amazing, okay?
Burası çok muhteşem, tamam mı?
But I... It's okay. I mean, I figure that if I keep doing It, it could be a really, really amazing thing.
Ama ben yani o kadar önemli değil.
It's not amazing, but it ain't terrible. Look at this.
Harika değil, ama çok kötü de değil.
It's amazing.
İnanılmaz.
It's amazing.
Bu inanılmaz.
It's amazing. So...
Çünkü pasta harika...
Yeah, I mean, it's amazing.
Evet, yani, bu inanılmaz.
It's my back. It's my back. ♪ Amazing Grace
Sırtım sırtım.
I think it's amazing.
Bence bu müthiş
- It's supposed to be amazing.
Muhteşem olduğunu söylüyorlar.
Taking pictures and videos is really important because it reminds us what's really important and all the amazing times we had.
Fotoğraf ve video çekmek çok önemlidir çünkü bunlar bize aslında neyin önemli olduğunu ve yaşadığımız tüm o harika zamanı gösterir.
It's kind of amazing.
Muhteşem bir şey.
It's amazing what one little summer break can do.
Küçük bir yaz tatilinin yapabildikleri şaşırtıcı.
Have you told her the story of your Alaskan cruise? - You gotta hear it, it's amazing.
Ona Alaska gemi seyahati hikayeni anlattın mı?
It's a talent show where ordinary people compete for recording contracts, trips and all sorts of really amazing prizes.
Sıradan insanların sözleşmeler, geziler, ve daha nice şeyler için yarıştığı bir yetenek yarışması.
amazing 1747
amazing grace 39
amazingly 89
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's ok 4874
amazing grace 39
amazingly 89
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
it's been so long 173
it's over 4654
it's ok 4874
it's cold 680
it's okay 22028
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's okay 22028
it's warm 139
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322