It's done Çeviri Türkçe
13,712 parallel translation
Took me a year, but it's almost done.
Bir yılımı aldı ama bitti sayılır.
Why don't you just, uh, show us how it's done, then?
Hadi bize nasıl yapıldığını göster.
You know, it's a shame what they've done to this family.
Bu aileye yaptıkları affedilmez.
She's out there making it sound like we haven't done a goddamn thing on this.
O kadın her yerde konuşup, sanki biz bir şey yapmıyormuşuz gibi gösteriyor.
It's not like you've never done this before, Thor.
- Thor, sanki daha önce hiç yapmadın da.
I was gonna be number one, kick some ass, show'em how it's done.
Bir numara olacaktım, biraz kıç tekmeleyip, onlara nasıl yapıldığını gösterecektim.
When it's done, meet us at the church.
Bitince, kilisede görüşürüz.
It's for your poems for when your old book is done.
Eskisi bittiğinde, şiirlerin için.
Look, I really appreciate all you've done for me, but it's time to move on.
Bak benim için yaptıklarına minnettarım ama artık ilerleme zamanı. İyi şanslar çocuklar.
- Are we done... it's over? You mind if I, uh...
Ben de konuşayım mı?
Now it's time to do what I should've done so long ago.
Uzun süre önce yapmam gerekenin zamanı geldi.
Just get us a copy of the postmortem when it's done.
Yalnızca iş bittiğinde otopsinin bir kopyasını da bize yollayın.
Whatever argument he was having with Ford, it doesn't seem like he was done making his point.
Ford'la nasıl bir tartışma yaptıysa derdini yeterince anlatamamış gibi.
Richard, it's done.
Richard bitti artık.
It will serve you well in life, look what it's done for me and daddy.
Size hayatta iyi hizmet edecek, Baba ve babam için ne yaptığına bir bak.
He'll never be forgotten because no one's ever done it before, and for him to just take command and to be that much better than everyone else is unbelievable.
Unutulmaz olacak çünkü daha önce kimse bunu yapmadı... Ve bu onun için herkesten daha inanılmaz olmak ve idareyi eline almak olacak.
Not the way he would have liked to have done it, but he's in the final.
Her zaman yaptığı gibi değildi ama yine de finalde.
Pretty much that's gonna be my life, so it's not something you wanna hear, but it has to be done, so I'm gonna get it done.
Hayatım hemen hemen böyle olacak. Duymak istediğiniz bir şey değil ama yapılması gerek ve bunu yapacağım.
You know, it's been awhile since I've done this.
Bunu yapmamın üstünden bir süre geçti.
It's done.
Tamamdır.
- It's done.
- İş tamamdır.
It's done.
Tamam, gönderdim.
It's nearly done.
Neredeyse bitti.
Let me show you how it's done, Grandma.
Bu iş nasıl yapılır göstereyim, nine.
It's... It's done.
Olan oldu.
♪ It's a new season And there's so much to be done ♪
# Yeni bir sezon, yapacak çok şey var #
Let's show'em how it's done.
Onlara nasıl yapıldığını gösterelim.
Carrick has done this sort of thing before in Ecuador, so it's more than easy to assume he did it here.
Carrick daha önce buna benzer şeyleri Ekvator'da da yaptı. Aynı şeyi burada da yapacağını düşünmek hiç de zor değil.
It's never done.
Asla bitmez.
It's monitoring everything we've ever done.
Geçmişte yaptıklarımızı da inceliyor.
It's really well done, actually, you know.
Gerçekten iyi iş olmuş.
It's almost done.
Oldu sayılır.
That's it, boys. Well done!
Aferin!
Don't call me till it's done.
Bu iş bitene kadar beni arama.
It's top 40, done.
En iyi 40 içinde.
It's already done.
Oldu bitti bile.
Look, if I wanted to hurt you, I could have done it already.
Bak sana zarar vermek isteseydim, bunu çoktan yapmış olurdum.
Either way, it's done.
Her halükarda önüme bakıyorum.
That's why even though I opened up my own place, I could never have really done it, been him.
Kendi işimi kurmuş olsam da asla onun gibi olamadım.
Look at what it's done to me, to you.
- Bana, sana ne yaptığına bak.
And that's how it's done, bitches.
Ve size nasıl yapıldığını göstereceğim, kaltaklar.
- And it's done.
- Ve bitti.
We make the transfer and it's yours and we're done
Biz aktarmak ve sizindir ve sona eren
He's stoned, he must not have done it very well.
O uyuşturulmuş, o iyi yapmamam gerekirdi
You know, it's amazing how many things you can get done when you take out that part of your brain that's focused on not getting high.
Beyninin, kafayı bulmamaya odaklanmış kısmını çıkarınca ne kadar muhteşem şeyler yapılabileceğini biliyorsun.
Just do what I tell you to do, and call me when it's done.
Dediğimi yap, yapınca da beni ara.
What you've done haunts you, and it's easier to hate me than to hate yourself.
Yaptıkların vicdanını rahatsız ediyor ve kendinden nefret etmektense benden etmek daha kolay.
For two years, I've done everything humanly possible to keep this boat alive, and now I find out that not only did an artificial intelligence that you designed end the world, but you're still working on it.
İki yıldır bu botu ayakta tutabilmek için elimden gelen her şeyi yaptım ve öğreniyorum ki dünyanın sonunu getiren bir yapay zeka tasarlamakla kalmayıp hala üzerinde çalışıyormuşsun.
I done heard the massa say it's over 600 miles.
Sahibin 900 km'den fazla dediğini duydum.
And now that we done made the choice, it's high time we see it through.
Madem seçimimizi yaptık bu işin sonunu da getirmeliyiz.
What this man's done for me, you wouldn't read about it.
Bu adamın benim için yaptığını kimse yapmaz.
it's done now 32
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
it's fine 7136
done 2605
done deal 48
done it 42
done and done 93
done that 156
done for 16
done with what 16
done what 44
it's fine 7136
it's not fair 795
it's friday 105
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's okay 22028
it's warm 139
it's ok 4874
it's me 10254
it's not 5855
it's friday 105
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's okay 22028
it's warm 139
it's ok 4874
it's me 10254
it's not 5855
it's all right 8832
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387
it's time to move on 61
it's time to go 391
it's about damn time 34
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
it's just 7387
it's time to move on 61
it's time to go 391