English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ I ] / It's our guy

It's our guy Çeviri Türkçe

231 parallel translation
And it'd be our own, and could nobody can us, and if we didn't like a guy, we can say, "Git", and he'd have to do it.
Hepsi kendi malımız. Kimse bizi postalayamaz. Canımızı sıkan biri çıkarsa, ona şöyle deriz "hadi bas!" Sıkıysa basmasın.
It's our guy who's had it.
O bizim adamımız.
He's a Japanese guy, but it turned out he was on our side.
Japonun teki! Savaşta bizim tarafa geçmişti
It's this guy. He's after us in our dreams.
O adam... rüyalarımızda bizi takip ediyor.
Oh, a guy like you can get sex anytime he wants to, but it's pride that keeps our pants up, Steve.
Senin gibi bir adam istediği zaman sevişebilir. Fakat gururumuz pantolonumuzu indirtmiyor.
- It's not our guy.
- Her seferinde Maria'da.
- Hey, it's our dead guy.
- Hey, bu bizim ölmüş adam. - Bak sen.
Our guy's for it.
Bizimkiler destekliyor.
But sitting here now with you and the kids in our cozy home in this beautiful, free country it just makes me feel that I'm really a lucky guy.
Ama bu özgür ülkede seninle ve çocuklarımla bu sıcacık evde yaşamak bana çok şanslı hissettiriyor...
- It's our case against this guy.
Bu adama açılacak dava.
It's our job to find out what this guy doesn't know that he needs but does need and make sure he knows he does need it and that we're the only ones to give him the answer.
Bizim işimiz, bu adama, ihtiyacı olduğunu bilmediği ama ihtiyacı olan şeyi bulmak, ona ihtiyacı olduğunu ve ona çare olabilecek tek kişinin biz olduğunu göstermek.
The guy kicks, they can add the chair using the computer, but I know it's very expensive, this is the cheap way to make our own movies.
Adam tekme atar, onlar da sandalyeyi bilgisayar kullanarak eklerler, fakat bildiğim bunun çok pahalı olduğu, biz kendi filmlerimizi ucuz yollardan yapmaya bakarız.
It's so unfair that our date has to get cut short just because some guy shot at a store clerk.
Sırf herifin biri tezgahtârı vurdu diye randevumuzun kısa kesilmesi çok büyük haksızlık.
It's not easy for a guy our age.
Bizim yaşımızda insanlar için hayat kolay değil.
It's gonna need more than her word, because my partner... conveniently forgot to mention our guy's Homicide, Manhattan South.
Onun sözünden daha fazlası lazım çünkü ortağım suçlanan kişinin Cinayet Masasından olduğunu söylemeyi unuttu.
The M.E. Said he found no trace of fluids so it looks like our guy wore a condom.
Adli tabip vücut sıvısı bulamadığını söyledi... Demek ki adam prezervatif takıyordu.
IT'S OKAY. HEY, I KNOW THAT GUY. HE WORKS OUT AT OUR GYM.
Böyle görünen Blake adında birinin,
Here's how it's gonna happen, guy and Lisa are gonna come to our table to thank us for sharing their special day, and all they're gonna find are 2 uneaten steaks and a dirty little secret.
Şöyle olacak. Guy'la Lisa özel günlerini paylaştığımız için yanımıza teşekkür etmeye geldiklerinde yenmemiş biftekleri ve kirli küçük sırrımızı görecekler.
It's in our heads... and we're just too lazy to go out, pick the guy up.
Aklımızda. Ve tembellikten adamı tutuklamıyoruz.
Could be our guy, but he was good at it, ran away before anybody could see him.
Bizimki olabilir ama çok iyiymiş. Kimse göremeden kaçmış.
Means the insulin in our guy's system isn't natural... it's synthetic.
Bunun anlamı, adamımızın vucüdundaki insulin doğal değil, yapay.
Hmm. So that means somebody jabbed our guy with a broken bottle, doesn't it?
Demek adamımızın boğazına birileri kırık şişe batırmış, öyle değil mi?
It's really awful that this guy's... he's controlling the fate of our restaurant practically.
Restoranımızın kaderini bu adamın belirleyecek olması berbat bir şey.
Big guy's in lockdown, so it's kind of hard to figure him for our police informant.
Koca adam hapisteymiş, yani onun polis muhbiri olduğunu düşünmek biraz zor.
It's the guy that desecrated our flag!
Bu, bayrağımıza saygısızlık yapan adam!
Our guy probably used a condom, and it looks like she was strangled.
Adamımız muhtemelen prezervatif kullanmış ve kız boğularak öldürülmüş.
It's our guy.
İşte adamımız.
It's a rush'cause our pulse races, it's a rush when we nail the guy...
Adamı mahkûm ettirdiğimizde heyecanlandığımız için diyoruz. Sevdim bunu.
It's a match. He's our guy.
Uydu.O bizim adamımız.
Our brother, Guy, organised it.
- Kardeşimiz Guy organize etti. - İşini bilen adammış.
Maybe it's the guy that stole our suitcases?
Belki de bavullarımızı çalan adamdır?
What's it tell you about our guy?
Adamımız hakkında ne anlatıyor sana?
You know, Mr. Keats, our bread-delivery guy, he said that you usually sign for the delivery but yesterday, it was Marla.
Bay Keates, fırıncınız genelde teslimatı sizin imzaladığınızı söyledi ama dün Marla imzalamış. Sizi restoranda gördüğünü hatırlamıyor.
New paint, new plates. It's our guy. He's here.
Yeni boya, yeni plakalar adamımız bu!
- It's our guy.
- Bu bizim adamımız.
Listen, guys, it's Friedrich Weimer, he's a new guy in our room.
Dinleyin, çocuklar, bu Friedrich Weimer,... odadaki yeni çocuk.
- Hey, it's our dead guy. - No way.
- Hey, bu bizim ölmüş adam.
He's checkin'out our routine to see what it takes... to have a guy brought up here in the surveillance area.
Olağan durumları izleyip... takip bölgesine birinin neden getirildiğini anlıyor.
Shit That's not our guy It's not our guy
Lanet olsun. Bu bizim adam değil.
It's time we turned our cash over to the real-estate guy.
Paramızı emlakçıya verme zamanı geldi.
I haven't read the entire entry because it's incredibly long, but this looks like our guy.
Bütün girişi okumadım çünkü inanılmaz derecede uzun ama bizim adamımız bu herhâlde.
I'm trying to be open-minded. But our mom with a guy who's younger than us, it's just freaking me out.
Ama annemizin bizden daha genç biriyle birlikte olduğu düşüncesi beni çıldırtıyor.
If it's okay, I'd like to have our guy at the lab take a look at these.
Eğer uygunsa, laboratuvarda bunu kontrol ettireceğim.
If that happens, Leese, our guy in the BMW's gonna know about it.
Öyle bir şey olursa, Leese, BMWli adamımızın bundan haberi olur.
It's definitely not our IRS guy.
Bizim vergicimizin işi olamaz.
Well, it certainly looks like our guy except we vanquished him already.
Evet, kesinlikle dışında bizim adam gibi görünüyor Biz zaten onu yenilgiye.
I'm sorry, everyone, our computers are down, but from memory, it's... awkward first date, icky guy with mistress, couple about to break up, and girls'night out.
Üzgünüm millet, sistemimiz çöktü. Fakat sıra aklımda... İlk randevusuna çıkan tipsiz, doğulu abi ve metresi ayrılmak üzere olan çift ve gece gezmesine çıkan kızlar.
Don't you think it's a bit coincidental that he said he saw me screwing some guy yesterday, in our office, where my boss, your ex-husband could catch me?
Bunu söylerken... Tesadüf olduğunu düşünmuyormusun? Dün birisiyle sex yapmışım.
It's not our guy.
Aradıklarımızdan değil.
- It's not our guy.
- Bizimkilerden değil.
I think our culprits really wanted to stick it to this guy.
Bence bu herifler dükkan sahibine tamış durumdalar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]