It's the cops Çeviri Türkçe
629 parallel translation
It's a cinch, unless the cops pull another raid.
Polisler bir başka baskın yapmadıkları sürece burada güvendesin.
And it's still good. What's the use of going to law school if you're gonna throw it over and play cops and robbers.
Hala zevkli muhabbet ama, zaten bunları bırakıp hergün hırsız-polis muhabbeti yapmanın ne zevki olur ki?
Nick, it ain't like you to turn the cops on a guy who's clean.
Nick, polisleri temiz birinin üstüne salmak sana yakışmaz.
He says it's crawling with cops... the Police Chief came along!
O, polislerin ortada dolaştığını söylüyor. Polis şefi de geliyor.
It's always "somebody tipped them," never "the cops are smart."
Hep "biri onlara bilgi sızdırmış" tır, asla "polisler akıllı" olamaz.
Maybe his wife. You see, it's easy for the cops.
Anlayacağın, bu kısmı polis için kolay.
Oh, jiggers! It's the cops!
Polisler!
If it's the cops, don't forget we got her.
Gelen polisse, kız bizde unutma.
For four years - and now it's over - for four years I've invited the guests and provided the entertainment and cleaned up the dirt and paid off the waiters and paid off the cops and paid off the papers and paid off the guests
Tam dört yıldır dayanıyorum. Dört yıldır konukları davet ettim, ikram edilecekleri seçtim, eylenceyi organize ettim ve çöplerini temizledim. Garsonların, taksilerin, davetiyelerin ve konukların parasını ödedim.
Seems like they're trying to shoot it out with the cops.
Polisler vurarak durdurmaya çalışıyor sanki.
For some reason he knifed a guy called Bracco... then tried to shoot it out with the cops.
Bir sebepten Bracco adında birini bıçaklamış... sonrada polisleri ateş ederek kaçırmaya çalıştı.
It's the cops!
Polisler!
So it's the cops.
O zaman polisler.
the government's own violence forced it to arrest 8 cops and indict them
Hükümetin kendi şiddeti 8 polisi tutuklatıp onları yargılamaya mecbur etti.
for their radicalism they must also turn their trial into an act of resistance a continuation of what's happening in colleges... high schools... and factories... against the cops... and it's not so simple...
Davalarını aynı şekilde bir tür direniş eylemine dönüştürmeliler. Üniversitelerde, liselerde ve fabrikalarda polis karşıtı olayların bir devamı ve bu o kadar kolay değil.
- It's the cops!
Aynasızlar!
A few flunkey cops in the Bronx, that's it.
Bronx'taki birkaç üçkağıtçı polis, hepsi bu.
Oh fuck, it's the cops!
Siktir, polisler!
Frank, there's a dozen guys who'd do it, guys who the cops aren't waiting to bust.
Frank, bunu yapacak sürüyle adam var, polisin ensesine binmek için beklemediği insanlar.
That's, you know, 20 cops to the square mile, or whatever it is.
Bu da milkareye 20 polis eder ya da öyle bir şey.
Otherwise, it's just a matter of time before the cops show up at your door... and you lose your kid for good.
Yoksa polislerin gelmeleri ve çocuğunu tamamen kaybetmen an meselesidir.
Shit, it's the cops.
Lanet olsun, polis.
I'm telling you, it's the cops. It's obvious.
Besbelli polis bunu yapan.
- How do you know it's the cops?
Nerden biliyorsun? - Bilmem...
Oh, shoot, it's the cops.
O ne be, aynasızlar.
I'm not even gonna touch it'cause, you know, the cops, maybe they need a...
- Genelde yanımda çok sık bulundurmam... - Çünkü olabilir...
It's the only way. Especially now the cops are starting to ask questions.
Özellikle de polisler, fazla soru sormaya başladı.
It's the first time I come to a man who was killed not that long ago, and see cops everywhere. Interesting.
Enteresan olan, ilk defa bir maktulün evini ziyaret ettiğimde, her katta aynasızlara rastlamadım!
It's the cops!
Polis!
It's not enough having the mob and the cops looking for us. When Hannibal's photo gets run for I.D... the computer's gonna spit it out onto Colonel Lynch's desk, and he's gonna trail smoke getting here.
Mafyanın ve polislerin peşimizde olması yetmezmiş gibi Hannibal'ın fotoğrafı kimlik tespiti için bilgisayara girildiğinde Albay Lynch'in masasına düşecek ve o da peşimizden buraya gelecek.
Now, if I'm gonna be talking to private eyes or maybe even the cops, it's gonna be double.
Parayı ikiye katlayabilirim.
Wow, it's the cops!
Polisler de geldi.
The cops and reporters will come by and it's time for the state people to check on us.
Polisler ve gazeteciler gelecek. Ayrıca eyaletten birilerinin gelip bizi kontrol etme zamanı iyice yaklaştı.
It's OK, Thomas is at terms with the cops.
Bir şey yok. Tomas'ın polislerle arası iyi.
Well, the cops just arrested three other men and these guys really did it.
Unuttun mu? Polis üç farklı adam yakalamış ve cinayetleri aslında onlar işlemiş.
Hey, buddy. It's none of my business, but if that's your orange Mustang out in the parking lot, there's a couple cops trying to jigger the lock.
Beni ilgilendirmez ama, eğer otoparktaki Mustang seninse... kilidi açmaya çalışan iki polis var.
Hey, if you got any chance at all of missing the cops, it's through here.
Polislerden yakayı sıyırmak için tek şansınız buradan geçmek.
To tell you the truth, Eddie, it couldn't be anymore boring than hanging around with this gook in my hair while you guys go play cops and robbers.
Sana gerçeği söylemem gerekirse, Eddie, saçımdaki şu pislikle dolaşırken sizin hırsız polis oynamanızdan daha sıkıcı bir şey olamaz.
He goes right to the cops, it's my life on the line, Curry!
Direk polislere giderse, hayatım tehlikede demektir, Curry!
But it's not the cops you're scared of, Binney.
Sen polislerden korkmuyorsun, Binney.
It's the cops.
Oh kahretsin!
So what he does is he heists some bank, heists some jewellery, then throws this easy code at the cops and puts Cain's name on it.
Birkaç banka ve kuyumcu soyuyor sonra Cain'in adının olduğu bu basit şifreli mesajı yolluyor.
It's the guy with the cops from the Steadman place.
Steadman'ın yerine polislerle gelen adam.
It started with those cops, went on through the trial... and now it's your turn, isn't it?
O iki polisle başladı ve sonra da mahkeme ve şimdi de senin sıran.
Call the cops, it's already out there!
Polis çağır, bir kere ağızdan çıktı.
It's the cops.
Polisler.
It's cops like that that made us the finest.
Onun gibi adamlar sayesinde en iyisi olduk.
It's the cops man.
- Polisler, adamım.
They're after you, too, and it's not just the cops.
Senin de peşindeler, ve sadece polisler değil.
It's the cops.
Arayan polisler.
I can tell it's the cops!
Polisler olduğu belli!
it's the thought that counts 64
it's the weekend 33
it's the first time 44
it's the least i can do 162
it's the truth 602
it's the end of the line 17
it's the end of the world 47
it's the end 70
it's the same thing 191
it's the future 44
it's the weekend 33
it's the first time 44
it's the least i can do 162
it's the truth 602
it's the end of the line 17
it's the end of the world 47
it's the end 70
it's the same thing 191
it's the future 44