It's too late for that now Çeviri Türkçe
61 parallel translation
Oh, it's too late for that now.
Artık bunlar için çok geç.
Now that it's too late for you to do anything about it I might as well tell you, this is one case I've enjoyed losing.
Artık bir şey yapman için geç olduğuna göre sana söylesem de olur, kaybetmekten zevk aldığım tek dava bu.
It's too late for that now.
Artık bunun için çok geç.
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Şimdi koşup, rejisöre yakın çekimim için denemenin geç kaldığını söyler misin?
Now, would you run along and tell the director... that it's too late to try for my close-up.
Yakın çekimlere için geç olduğunu yönetmene söyler misin?
No, it's too late for that now.
Hayır.
It's too late for that now.
Bunun için çok geç.
- It's too late for that now.
- Artık bunun için çok geç.
No, it's just that it's too late now for me to get anybody else.
Hayır, ne var ki başka birini bulmam için çok geç artık.
Oh, it's... it's too late for that now, but you have to...
Hayır, hayır... Önce onu öldürmen gerek.
It's too late for that now.
Bunu önceden düşünecektin! Artık çok geç!
Don't you see? It's too late for that now!
Görmüyor musun artık çok geç!
- Well, it's too late for that now.
- Korkarım bunun için çok geç.
It's too late for that now.
Artık bunun için çok geç..
- Well, it's too late for that now.
- Artık çok geç. - Belki de değildir.
It's too late for that now!
Artık bunun için çok geç!
It's too late for that now!
Bunun için artık çok geç.
But in any case, it's too late for all that now.
Fakat her şartta, artık iş işten geçti.
- It's too late for that now.
- Bunun için artık çok geç.
It's too late for that, Mr. Kim. Your wife is now our property.
Artık çok geç Bay Kim, artık karınız bizim malımız oldu.
Well, I guess it's too late for that now.
Sanırım şu an bunun için çok geç.
It's too late for that now
Bunun için çok geç şimdi
No, it's too late for that now.
Hayır, bunu için çok geç.
I guess it's too late for that now.
Sanırım artık bunun için çok geç.
So Dad left early. - I don't want to talk about this. It's a little too late for that, now.
Demek babam erken çıkmış.
And now that we've been lying about it for ten years, now it's too late.
Ve on yıldır bunun hakkında yalan söylüyoruz, artık çok geç.
But it's too late for that now.
Ama artık bunun için çok geç.
- It's too late for that now...
- Bunun için çok geç artık...
I wish I could do this differently, but it's too late for that now.
Keşke bunları daha farklı halledebilseydim fakat bunun için artık çok geç.
Well, it's too late for that now.
Şimdi bunun için çok geç.
It's too late for that now.
Onun için artık çok geç.
It's too late for that now.
Bunun için artık çok geç.
It's a big too late for that now.
Bence, bunun için biraz geç kaldık.
It's too late for that now.
Artık olan oldu!
No, I think it's too late for that now.
Şu andan sonra çok geç bence.
- It's too late for that now.
- Çok geç.
But it's too late for that now.
Ama bunun için artık çok geç.
But whatever it is that's haunting you, you gotta deal with this now, before it's too late for us.
Ama bu her neyse seni ele geçirmiş. Artık bununla başa çıkmalısın. İkimiz için de çok geç olmadan.
- It's too late for that now.
- bunu bir belirleseydin...
Moyer : I'm afraid it's a little too late for Zip now, son, so if there's anything that you would like to tell us, now would be the time.
Korkarım, Zip için çok geç artık evlat, o yüzden, bize söylemek istediğin bir şey varsa, tam sırası.
It's too late for that now.
- Bunun için çok geç.
Oh, well, it's too late for that now.
Artık bunun için çok geç.
It's probably too late for that, now.
Sanırım şu an bunun için çok geç.
Well, it's a little too late for that now.
Acikcasi bunun icin biraz gec artik.
No, I can not sing. â ™ ª When I had you to myself I did not want you around â ™ ª â ™ ª Those pretty face always made you stand out in a crowd â ™ ª â ™ ª But someone picked you from the bunch, one glance was all it fired â ™ ª â ™ ª Now it's much too late for me to take a second look â ™ ª â ™ ª Oh baby, give me one more chance â ™ ª â ™ ª show you That I Love You
Hayır, ben şarkı söyleyemem.
I guess it's too late for that now.
Sanırım bunun için artık çok geç.
It's too late for that now, isn't it?
Bunu düşünmek için artık çok geç değil mi?
It's too late for that, buddy. Now just tell me what you've been saying to the DA about my little side job?
Savcılığa bu yan işimle ilgili neler söylediğini söyle.
It's too late for that, I can't stop her now.
Bunun için çok geç. Artık onu durduramıyorum.
Well, it's a little too late for that now, isn't it?
Bunun için biraz geç, değil mi?
It's too late for us to start all that now.
Bunlara başlamak için bizim için çok geç.