It doesn't exist Çeviri Türkçe
693 parallel translation
There's no real thing. It just doesn't exist.
Gerçek aşk diye bir şey yok.
Maybe I just imagined it! Maybe she doesn't exist!
- Belki de sadece hayal ettim, yoktu!
Pretend it doesn't exist and add to the conspiracy of silence.
Elbette. Sanki yokmuş gibi yapıp, sessizlik anlaşmasına katılmak.
It doesn't exist.
Böyle bir yer yok.
Just to pretend it doesn't exist.
Sadece böyle bir şey yokmuş gibi yapmaktır.
Well, that doesn't mean it doesn't exist.
Şey, bu demek değildir ki, rastlantı diye bir şey yok.
SHUT YOUR EYES, SAY IT DOESN'T EXIST
Gözlerini kapatıp var olmağını mı söylüyorsun?
BECAUSE YOU CAN'T SEE IT? IT DOESN'T HAVE TO EXIST IF I SHUT MY EYES.
Gözlerimi kapatırsam var olmak zorunda değil.
It doesn't exist.
- Öyle bir şey yok.
it doesn ´ t exist.
var olmamış gibidir.
It doesn't exist.
Mevcut değil.
It's like he doesn't exist.
Sanki hiç var olmamış gibi.
Until then, it doesn't exist forus.
İsmi yoksa kendisi de yoktur.
It doesn't exist.
- Öyle bir yer yok.
You want it to exist, but unfortunately it doesn't.
Böyle bir dünyanın varolmasını istiyorsun, ama maalesef böyle birşey yok.
They believe it doesn't exist.
Var olmadığına inanıyorlar.
Because it is not on the map doesn't mean it does not exist.
Haritada görünmemesi yok olduğu anlamına gelmez.
For example, you can build a bridge using this kind of formula, one that stands firm, even though it was calculated using something that doesn't even exist.
Örneğin bu tarz bir formül kullanarak var olmayan şeylerle hesaplama yapılmış olmasına rağmen sağlam bir köprü yapabilirsin.
LfTar doesn't exist, we can invent it.
Eğer Tar yoksa, onu biz yaratabiliriz.
- It would mean he doesn't exist!
- Ne mi ifade eder? Onun var olmadığını!
Chance, it doesn't exist.
Şans diye bir şey yoktur.
Chance... You see, it doesn't exist.
Demiştim sana şans diye bir şey yoktur diye.
Maybe it really doesn't exist!
Belki de gerçekten yok!
If there's no one around, perhaps that means it doesn't exist.
Kimse kalmamışsa böyle bir çete yok demektir.
If it doesn't exist, I'll take if off and burn it.
Böyle bir düzenleme yoksa da hepsini toplayıp bir güzel yakarım.
And I only think it's a pity that there are not more people like you. And we only pray that he doesn't exist again.!
ve yalnızca "senin gibi daha çok kişi olmaması yazık" derim ve bir daha ortaya çıkmaması için dua ediyoruz!
Flirting is an American custom. It doesn't exist here.
Flört etmek tamamiyle bir Amerikan adetidir.
The fact is, it simply doesn't exist.
Gerçek şu ki, öyle bir yer yok.
The fact that no recognized munitions manufacturer, military or civil, produces such a bullet doesn't mean it doesn't exist, 007.
Bilinen hiçbir askeri veya sivil silah yapımcısının böyle bir mermi üretmediğini bilmek bunun var olmadığını göstermez, 007.
If something doesn't suit you, you pretend it doesn't exist.
Bir şey sana uymuyorsa o şey yokmuş gibi davranıyorsun.
It doesn't exist
Köprünün olmaması.
But it doesn't exist.
Ama yok.
Does the sacred right of people exist, or doesn't it?
İnsanların kutsal hakkı mı diye bir şey var mı, yok mu?
It's like it doesn't even exist.
Sanki yokmuş gibi.
It doesn't exist anymore.
Artık öyle bir şey yok.
A country that doesn't exist, and yet it's our country, oppressed for centuries and now crushed by brutal fascism.
Var olmayan bir ülke ama yine de bizim ülkemiz... Yüzyıllarca zulüm görmüş, acımasız faşizmin altında ezilmiş.
Some experts say it doesn't exist.
Bazı uzmanlar varolmadığını söylüyorlar.
Menopause doesn't exist It's an alibi for the Male Society
Menopoz diye bir şey yoktur, o bir yalan, ataerkil toplum tarafından yaratılmış bir mazerettir.
It doesn't exist.
Öyle bir şey yok.
Because at the present... and it doesn't hurt to know this, because capitalism and socialism exist together now, and we are more developed, but economically... sometimes they are stronger.
Çünkü günümüzde bunu bilmek can sıkıcı değil çünkü şimdi kapitalizm de sosyalizm de birlikte varlar ve biz daha da geliştik ama ekonomik olarak bazen onlar daha güçlü.
B.A., it isn't that Billy doesn't exist.
B.A., aslında Billy'nin olmadığı doğru değil.
But it doesn't exist sir!
Ama o dediğiniz yok, mösyö!
I heard that it doesn't exist, people who don't dream.
Öyle bir şey olmadığını duydum, herkes görürmüş.
It doesn't really exist.
Aslında öyle bir şey yok.
- Defeat doesn't exist in this dojo. Does it? - No, Sensei!
Yenilgi yoktur bu doİo'da.
It's really stupid. He doesn't even know I exist.
Gerçekten aptalca, Varlığımdan bile haberi yok.
It doesn't exist!
- Nereden bileyim? - Bak!
It doesn't exist.
Tamamen makara tukara.
It doesn't exist.
Hiç var olmadı.
You can't be dumb, it doesn't exist.
Ne oluyor? Dilsiz olamazsın.
- It doesn't exist.
- Öyle bir şey olmaması açısından.
it doesn't exist anymore 17
it doesn't hurt 114
it doesn't matter 3827
it doesn't fit 43
it doesn't make sense 437
it doesn't even matter 37
it doesn't suit you 52
it doesn't bother me 71
it doesn't work 306
it doesn't matter to me 71
it doesn't hurt 114
it doesn't matter 3827
it doesn't fit 43
it doesn't make sense 437
it doesn't even matter 37
it doesn't suit you 52
it doesn't bother me 71
it doesn't work 306
it doesn't matter to me 71