It just didn't work out Çeviri Türkçe
113 parallel translation
It was never my intention to rule for so long, but... I don't know, things just didn't work out.
Bu kadar uzun süre yönetmeye hiç niyetim yoktu ama... bilmiyorum, işler bir türlü düzelmedi.
It just didn't work out, Wendy.
Yürütemedik işte Wendy.
I tried to bring her to the brook, it just didn't work out.
Denedim bunu. Onu dereye getirmek istedim. İsteyerek olmadı.
It just didn't work out.
Denedik, ama başaramadık.
It just didn't work out.
Ama işe yaramadı işte.
It just didn't work out.
Plan sökmedi.
But it just didn't work out between us.
Fakat onunla ilişkimiz pek de yürümedi.
- It just didn't work out.
- Yürümedi.
It just didn't work out.
İşe yaramadı işte.
It just didn't work out.
Sadece olmadı.
It just didn't work out.
- Evliliğim yürümedi.
- It just didn't work out.
- Yürümedi işte.
I would have liked to have known her better... it just didn't work out that way.
Onu daha yakından tanımayı isterdim. İşler o yönde gelişmedi.
It just didn't work out.
Ben sadece söyleneni yaptım.
It just didn't work out.
- Sadece yürümüyordu.
It just didn't work out.
Sadece çalışmaya gitmedin.
It's a shame it didn't work out, Marge... but George just felt this neighborhood brought out the worst in him and -
İşe yaramaması kötü oldu, Marge fakat George buranın yaşadığı en kötü mahalle olduğunu düşünüyor.
- It just didn't work out.
- Birden çalışmadı.
Notice how you tried to leave town, but it didn't work out, - but you just kept on trying? - Right.
Şehirden ayrıImaya çalışıp, başaramadığının ve denemeye devam ettiğinin farkında mısın?
It just didn't work out.
Sadece bu iş olmaz!
It just... Didn't work out.
- Sadece... yürümüyor.
My father, he died when I was really young... My mom, she tried hard but... Why, it just didn't work out.
Babam... ben çok gençken öldü ve... annem, çok denedi ama... neden, o sadece işe yaramadı.
Just because it didn't work out with Mom and her whitelighter, I don't understand why I'm being punished.
Annem ve onun beyaz ışığının arasındakiler yürümediğinden dolayı neden ben cezalandırılıyorum anlamıyorum.
Well, I guess it just didn't work out.
Herhalde yürümemiştir.
It just didn't work out.
Ayrıldık.
But somehow... it just didn't work out that way.
Ama her nasılsa işler o şekilde gelişmedi.
I told you, it just didn't work out.
Sana söyledim, işe yaramadı.
It's just, if we got together again and it didn't work out?
- Bu sadece.. Ya bir araya gelirsek ve yine yürümezse?
It's just, if we got together again and it didn't work out?
Bu sadece, eğer tekrar bunu denersek, ve yürümez ise.
- It just didn't work out, that's all.
- Yürümedi hepsi bu.
I don't want any of this'just because'and'it just didn't work out'nonsense.
"Yürümedi" demeni kabul etmiyorum. Bana bir yetişkine yakışır geçerli bir neden göster.
Yeah, well, you know you're probably right I mean, just'cause it didn't work out with
Kadın üreme sistemi o kadar muazzam ki, mucize bile denilebilir.
It didn't work out just like us.
Yürümedi tıpkı ikimizinki gibi.
But it just didn't work out.
Ama yürütemedik.
I mean, I gave it my best shot, I did, but it just didn't work out for me.
Yani, ben yaptım, benim en iyi atış verdi ama bu sadece benim için işe yaramadı.
It just didn't work out.
- Hayır, kırmadı. Yürümedi işte.
- Yeah, so... so... so it just didn't work out, huh?
- Evet. Yani... Yani, işler beklenildiği gibi gitmedi ha?
Uh, I figured, you know, since it didn't work out between us and now we can just laugh about it...
Seninle benim aramda işler yürümediğini fark ettim ve şimdi olanlara gülüp geçebiliriz.
It just didn't work out that way.
Ama işler düşündüğü gibi gitmedi.
He just came home one day and said it didn't work out.
Bir gün eve geldi ve yürümediğini söyledi.
And you tried, but it just didn't work out.
Ve denedin, ama olmadı işte.
Let's just leave it at it didn't work out between us, okay?
Anlaşamadık diyelim bitsin, tamam mı?
If it didn't work out, you could just go back to before you started going out.
İşler yolunda gitmezse, çıkmaya başlamadığınız zamana geri dönerdin.
One of them married Sean, and the other... I don't know. It just didn't work out.
Biri Sean'la evlendi, ve diğeri yürümedi.
It just didn't happen to work out.
Ama yolunda gitmedi.
We just tried, and it didn't work out.
Denedik ve olmadı. Hepsi bu.
I tried to do you a favor here, and it just didn't work out, okay?
Bak, sana bir iyilik yapmaya çalıştım, ama bu iş yürümüyor, tamam mı?
Yeah, well, Benny didn't fuck up anything, it just didn't work out
Evet, şey, Benny hiçbir şeye çomak sokamadı hiçbir işe yaramadı.
He said things would work out, that it was just a matter of time, but he knew that if we didn't find a solution, - we would have gone under.
Çözüme yönelik bir şeyler söyledi ama bu an meselesiydi ve bir çözüm bulamazsak batacağımızı biliyordu.
It just didn't work out.
Yürümedi.
So it's not... exactly that it didn't work out, you just... you've avoided telling him.
Yani tam olarak ise yaramadigindan degil. Ona söylemekten kaçindin.