It just sort of happened Çeviri Türkçe
65 parallel translation
It just sort of happened.
Öyle oluverdi işte.
I didn't plan on feeling something for you, it just sort of happened. So I'm sorry about that.
Sana karşı bir şey hissetmeyi planlamamıştım, bir anda oluverdi bunun için özür dilerim.
It just sort of happened.
Birden oluverdi.
It just sort of happened.
Bir bakıma kendi kendine oldu.
you slept with Avery? Well, it just sort of happened.
Onunla... onunla yattın mı?
I think it just sort of happened.
Bence oluverdi işte. Anladın mı?
It just sort of happened.
Sadece tesadüfen karşılaştık.
Jin-kyung, I'm telling you it just sort of happened.
Jin-kyung, sana diyorum oluverdi işte.
It's not. It just sort of happened.
Oluverdi işte.
It just sort of happened. And?
Babamla çalışmanın her zaman piknik yapmaya benzemediğini sana söylememe gerek yok herhalde.
It just sort of happened.
Lt sadece tür oldu.
It just sort of happened.
Birden oldu işte.
It just sort of happened after I caught Walter and Alison going at it on the boat.
Ben yakalandıktan sonra Walter ve Alison tekneyle gittiler.
It just sort of happened one night.
Her şey bir gecede oldu.
It just sort of happened.
Bir anda oluverdi.
It just sort of happened wrong.
Bir yanlıştır oldu işte.
I never meant to lie to you! It just sort of happened!
Sana yalan söylemek istememiştim, ama bir anda oluverdi.
It just sort of happened.
Bir şey oldu.
It just sort of happened, all right?
Bir anda oluverdi, tamam mı?
We were in your garage and it just sort of happened.
Garajında oturuyorduk ve birden oluverdi.
No, I came to say goodbye to you, and the rest of it just sort of happened on its own.
Hayır, güle güle demeye geldim ve gerisi kendiliğinden geldi.
It just sort of happened.
Aniden oluverdi.
- It just sort of happened.
Oldu işte.
I guess it just sort of happened.
Birden oldu işte.
Besides, it just sort of happened, and then it just sort of happened again and...
Hem ayrıca, öyle bir anda oldu sonra yine bir anda oldu ve...
It just sort of happened.
Öyle bir anda oldu işte.
And then it just sort of happened again.
Sonra yine bir anda oldu.
It just sort of happened. But you like her?
- Ama ondan hoşlanıyorsun?
Me and Randy - it just sort of happened.
Ben ve Randy birden oluverdi.
I didn't, uh... It was not my intention to, but it just sort of happened, And, um...
Niyetim bu değildi, ama her şey bir anda oldu ve bundan memnunum.
Uh, it just sort of happened.
Öyle oldu sayılır.
It just sort of happened. But they embraced me like I was a long-lost brother.
Uzun zamandır görmedikleri bir kardeş gibi beni hemen benimsediler.
You think you're gonna get away with, "It just sort of happened?"
"Bir şekilde oldu" diyerek paçayı yırtacağınımı düşünüyorsun.
And it just sort of happened.
Ve bir şekile oldu.
It just sort of happened, I guess.
Birden oldu sanırım.
Ow. Sorry, it just sort of happened.
Özür dilerim, oluverdi işte.
Just sort of did it on impulse. The razor just happened to be there.
Ustura elinin altındaymış.
It just sort of happened.
Toplanıverdik işte.
Well, it... just sort of happened.
Şey... bir anda oluverdi.
It sort of just happened.
Birden oluverdi.
HUH, IT'S JUST, EVERYTHING HAPPENED SORT OF FAST, AND I JUST WANTED TO MAKE SURE YOU WERE OK HERE.
- Her şey çok hızlı gelişti de burada keyfinin yerinde olduğundan emin olmak istedim.
It's just sort of something that happened.
Öyle, birden oluverdi işte.
Yeah, uh, I just sort of concentrated, And it happened, you know?
Evet, ben sadece konsantre oldum ve bir anda oldu.
It just sort of- - Blah, happened.
Aniden oluverdi.
It just sort of- - it happened.
Sadece- - Bir anda oluverdi.
It was just one of those crazy things that sort of happened after a few drinks.
Birkaç bardak içkiden sonra olan çılgınca şeylerden birisiydi.
It was just something that happened and then it got out of control, sort of like poison oak and I just couldn't stop scratching it.
Bir anda oldu ve ardından kontrolden çıktı, bunu bir kabarcık ve benim de onu durmadan kaşıdığımı düşün.
It just happened that England had the right type of sound and the right sort of visual image that the kids over the world wanted at a particular time.
Bir anda oldu bu çünkü, İngiltere dünyadaki insanların istediği doğru sese ve görsel imaja sahipti.
It sort of just happened, yeah.
Birden oluverdi sayılır, evet.
Uh, I just sort of reached, and then it just kind of happened.
Başarmıştım ve birden oluverdi.
Sorry, it just sort of happened.
Özür dilerim, oluverdi işte.