It would be Çeviri Türkçe
33,945 parallel translation
So they said I needed to get a job, so I wanted to ask if it would be okay if I worked here.
Bir iş bulmam gerektiğini söylediler,... ben de burada çalışmam sorun olur mu diye sormak istedim.
I wanted to ask if it would be okay if I worked here.
Burada çalissam olur mu onu sormak istedim.
Yeah, but just think how amazing it would be...
Evet, ama ne kadar büyüleyici olacağını düşünsene...
Well... you decided it would be better to come with me than die.
Ölmektense benimle gelmenin daha iyi olacağına karar verdin ama.
I didn't say it would be easy.
Ben kolay olacağını söylemedim.
Luckily he did not infect others. Or it would be a tragedy.
Neyse ki diğerlerine bulaştırmadı.
- It would be a nightmare.
- Kabus olacak
I mean, I guess it would be fine,'cause, you know, she's a...
Bence bir sorun olmaz sonuçta kendisi de...
It would be nice for someone to set some ground rules here.
Bence birinin işlere bir düzen getirmesi çok hoş olur.
You know, it would be nice to have somewhere dry to hide, get some sort of livable space.
Kuru kalmak için yaşanabilir bir alanımız olması güzel olurdu.
It would be nice to have someplace dry.
Kuru bir yerimiz olması çok güzel olurdu.
Did you really think it would be that easy?
Bunun o kadar kolay olacağına inandın mı?
Destroying it would be a truly cruel act.
- Onu mahvetmek gerçekten kötü bir davranış olur.
It would be very, very bad.
Bu çok ama çok kötü olur.
Or... you're a highly educated man who thought it would be a cinch to put one over on the lunks down at the station.
Ya da... buradaki herkesi kandırmayı çocuk oyuncağı olarak gören yüksek eğitimli bir adamsın.
She thought it would be safer if we met up after the transaction.
Değiş tokuştan sonra buluşmanın daha güvenli olacağını düşündü. Yemin ederim.
I knew it would be.
Öyle olacağını biliyordum.
Ms. Shannon, it would be much better if we had this conversation inside.
Bayan Shannon bu konuşmayı içeride yaparsak çok daha iyi olur.
Now, if it's too much for you to handle, I can help you, but I think it would be better for all of us to see if you have it in you.
Eğer bu senin için kaldırması zor bir durumsa sana yardım edebilirim.
Next time it would be nice if you followed protocol and alerted us that an alien combative was no longer an active threat.
Bir dahaki sefere protokolü takip edip uzaylı firarinin tehdit olmaktan çıktığını bildirirseniz güzel olur.
I thought it would be good for you.
Senin için de iyi olur sanmıştım.
Well, for our first time hosting, I thought it would be wise to conduct a trial run.
İlk ev sahipliğimizde bir deneme çalışması akıllıca olur diye düşündüm.
Well, it would be a salvage of sorts.
Bu tür kurtarma olurdu.
Um... you know, so we-we thought it would be a good idea for him to see a professional.
Biz de bir profesyonelden yardım almasının iyi bir fikir olduğunu düşündük.
I've always been afraid that... one day it would be you.
Bir gün sen de çıkar gelirsin diye hep korkuyordum.
I'm the oldest, so I-I always thought it would be me.
En büyükleri benim, bu yüzden hep ilk ben olurum diye düşünmüştüm.
Even for someone without your history, your vulnerability, it would be.
Senin geçmişine sahip olan biri için bile senin kırılganlığın.
It would be unfair for us to judge you without hearing your side of the story.
Olayı bir de senden dinlemeden, seni yargılamamız haksızlık olur.
It would be super cool not to be hand-cuffed right now.
Kelepçeli olmasak çok harika olurdu şuanda.
- But it would be over there.
- Ama şuralarda bir yerde olmalı.
You know, I always thought that when you got started, it would be, like, some math guy or something, not some fling.
Her zaman böyle bir şeye başladığında matematikçi biri olacağını düşünürdüm kısa süreli bir şey değil.
It would be useful to ride the waves.
Dalgaları geçmek için yararlı olur.
I said that your money would not be the thing to get me to lift it.
Dedim ya, paran emri kaldırmam için bir şey ifade etmez.
It's understandable he would be on your mind.
Babanın aklından çıkmaması gayet normal.
Would it be bad for you if you were?
- Bu kötü mü?
In fact, it's quite the opposite condition of the one you would like him to be in.
Olmasını istediğin durumun tam aksi.
I have talked to Allegra about the possibility of moving to Oaxaca, and... if I had it my way, I would probably... retire there, and live there and... be happy in, uh...
Allegra'ya Oaxaca'ya taşınma olasılığından söz ettim. Bana kalsa orada emekli olurum ve orada yaşarım...
It would have been natural for Valter to be the chef.
Şef, Valter olmalıydı.
If it weren't for me, Dwarf would be dead now.
Ben olmasaydım, Dwarf şimdi ölmüş olacaktı.
He would still be alive if it wasn't for you.
Sen olmasan hâlâ hayatta olurdu.
- That would be it, actually. - Yeah, that'll do it.
Bu olacaktı evet.
The actor would go to a restaurant, a fancy one, he would sit down to eat, thinking he was alone, but it turns out Godard was hidden, stalking him, from a distance, watching what the person he was going to be working with was like.
Aktör bir restorana gider, şık bir restorana, yemek için oturur, yalnız olduğunu zanneder. Ama Godard'ın orada saklandığı ortaya çıkar, onu uzaktan gizlice seyrediyordur, çalışacağı insanın nasıl biri olduğunu izliyordur.
I would like to get it right, and I would like to be the one who turns the key.
Doğru düzgün halledip anahtarı çeviren kişi olmak istiyorum.
If I'd bailed, well, put it this way, you girls would not be staying in such a nice place.
Eğer onları ekseydim, her şeyi boşver böyle güzel bir yerde bile kalıyor olmazdınız.
Would it be in that database you're hacking, Tanya?
Kırmaya çalıştığın veri tabanında var mıdır, Tanya?
I mean, if I knew you were good at surprises, I would have expected the surprise, and therefore not have been surprised. But as it is, I didn't know, and therefore my surprise should be unsurprising.
Sürpriz yapmakta iyi olduğunu bilsem sürprizi bekliyor olurdum, bu yüzden sürpriz olmazdı ama bilmediğim için şaşırmam şaşırtıcı olmamalı.
And since his mom might not be a big part of his life anymore, it would mean a lot if you were.
Annesi, artık hayatının büyük kısmında olmayacağı için de senin olman, çok şey ifade eder.
I was wondering if... if it's not too much trouble... if you would be open to the idea of maybe going on a date?
Acaba, zahmet olmayacaksa bir randevuya çıkma fikrine sıcak bakar mısın?
Well, if I have to be in a scary movie, I would only want to be in it with you.
Eğer bir korku filminin içinde olmak zorunda kalsaydım sadece sizinle birlikte olmasını isterdim.
If I could stop it, would I be camped out in this archive getting drunk every day?
Eğer durdurabilecek olsaydım bu arşive tıkılıp her gün sarhoş mu olurdum?
Rhanis hoped the anchor on the heart alone would be enough to keep it in this world.
Rannus kalpteki bağlayıcının onu bu dünyada tutmaya yeterli olacağını düşündü.
it would be nice 40
it would be great 34
it would be a pleasure 19
it would be my honor 25
it would be my pleasure 61
it would be better 19
it would be an honor 44
it would be you 37
it would be fun 21
it wouldn't matter 49
it would be great 34
it would be a pleasure 19
it would be my honor 25
it would be my pleasure 61
it would be better 19
it would be an honor 44
it would be you 37
it would be fun 21
it wouldn't matter 49