Jaguars Çeviri Türkçe
104 parallel translation
I'd heard that the jaguars there were unusually cunning.
Jaguarların alışılmadık şekilde kurnaz olduklarını duymuştum.
The wildlife has returned, even jaguars.
Vahşi hayat geri döndü, jaguarlar bile.
I saw a Mercedes 190 and two Jaguars in Warsaw.
Varşova'da bir Mersedes 190, iki de Jaguar gördüm.
I take him up to Jaguars.
- Ben alırım. Yapacak iş var.
We will stalk them in the night like jaguars. We will... we will sweep down from the mountains like hawks. We're going to tear out their throats like wolves.
Geceleri birer jaguar gibi saldıracak, tıpkı birer şahin gibi dağdan aşağı uçacak, kurtlar gibi boğazlarını parçalayacağız.
Jaguars'earlobes.
Jaguar kulakmemesi.
He's working the leopards and jaguars for two features... and he's taming four crazy chimps for a movie of the week.
İki tane film için leopar ve jaguarlarla çalışıyor. Ayrıca haftanın filmi için de 4 tane vahşi şempanzeyi evcilleştiriyor.
Only Arthur seems unintimidated by the Jaguars.
Yalnızca Arthur Jaguars'dan korkmuyormuş gibi görünüyor.
Forest spirits, wizards who become jaguars, that's over!
Orman perileri, jaguara dönüşen büyücüler, bunlar geçti!
Light a fire at night because of the jaguars.
Jaguarlara karşı geceleri ateş yak.
The jaguars. I'll swipe one more for here. Then we'll each have one.
Yarın buraya koymak için bir tane daha alacağım, böylece üçümüzün de olacak.
These jaguars can be real mean.
Jaguarlar çok tehlikeli oluyor.
I'm telling you, there are jaguars and snakes - and quicksand.
Sana diyorum ki jaguarlar, yılanlar ve bataklık var.
You killer jaguars...
Siz katil jaguarsınız değil mi?
Jaguars?
Jaguarlar?
That's funny, because I thought you going into the jungle by yourself, being chased by jaguars, lying to me to take you back to the palace were all really bad ideas.
Bu komik işte. Çünkü düşünürsen, o ormana tek başına gitme fikrin jaguarlara yakalanman seni saraya götürmem için bana yalan söylemen vesaire, hepsi çok kötü fikirlerdi.
We've already invited the Jaguars and Dragons.
Biz şimdiden, jaguarlar ve ejderhaları davet ettik.
You know, if I were planning to blitzkrieg the Jaguars,
sen biliyorsun ben jaguarlarla ilgili planlarım olsaydı
I cannot believe we are going to war to help Elsbett and the Jaguars.
Elsbett ve Jaguarlara yardım etmek için savaşa gireceğimize inanamıyorum.
Unfortunately, Dylan gave Charlemagne and the Jaguars his word, and that's the one thing he's got that's even less expendable than you.
Ne yazık ki Dylan, Şarlmana ve Jaguarlara söz verdi. Verdiği söz onun için senden bile daha kıymetli.
The Jaguars are holding our center.
Jaguarlar merkezimizi tutuyorlar.
The Jaguars had hoped that the marriage would bring peace between the prides.
Jaguarlar bu evliliğin saltanatlar arasında barış sağlayacağını sanmışlardı.
No one profited from their union especially not the Jaguars.
Birleşmeleri kimseye yarar sağlamadı. Özellikle de Jaguarlara.
You see, the nietzschean jaguars are makin'trouble,
Nietzschean Jaguarlar sorun çıkarıyorlar.
Mostly coyotes and jaguars and boars.
Çoğunlukla, çakallar, jaguarlar ve yaban domuzları.
- And jaguars?
- Ve jaguarlar mı?
YOU KNOW THAT ONE GUY WAS ACTUALLY ON THE PHONE, PRICING JAGUARS WHILE I WAS...
Biliyor musun adamın biri ben şey haldeyken telefonda Jaguar fiyatlarından bahsediyordu.
The pumas, the jaguars, the casuarias...
Puma, Jaguar, Atmaca...
What's this about the jungle and jaguars?
- Şu orman hikayesi de nesi? - Şey, anlatacaktım...
24 to 12 was the jaguars over the colts?
24'e 12 Jaguars ve Colts. Ne dersin?
I took the jaguars and made a hundred bucks
Ben Jaguars'a oynadım ve yüz dolar kazandım.
This forest zone has, in fact, the highest concentration of jaguars.
Yağmur ormanlarının bu bölgesi jaguarların çok olduğu bir alan.
The Jaguars won't stand for this!
Jaguarlar bu yaptıklarınızı yanınıza koymayacak!
I told you I'm with the Jaguars.
Sana dedim, Jaguarlardanım.
Choi, arrested at the scene, is found to be from the rival Jaguars gang.
Olay mahalinde tutuklanan Choi'ninde Jaguarlar çetesine bağlı olduğu bildirildi.
What are you going to do with the Jaguars?
Jaguarlarla nasıl başedeceksin?
The fuckin'Jaguars...
Jaguarları sikiyim...
See, back in the glory days of Tenochtitlán, these knots represented a code for commerce, and the buying and selling of jaguars and parrots and yuca.
Bak, Tenochtitlán'ın zafer günlerinde bu düğümler alışveriş için birer kodu temsil etti jaguarlar, papağanlar ve manyoklar alınıp satılırdı. - Manyok.
This has totally changed my mind toward jaguars.
Bu benim bütün jaguarlara olan bakış açımı değiştirdi.
There aren't jaguars in barns.
Çiftlikte jaguar olmaz.
And the jaguars, wild boars, poisonous tree frogs, vampire bats, monkeys, etcetera, etcetera.
Ve jaguarları, yaban domuzları zehirli kurbağaları, yarasaları, maymunları vs. vs.
This is Atlantic State University, home of the Jaguars!
Bu, Atlantik Eyalet Üniversitesi. Jaguarların evi.
Man, the Jaguars will not be the same without RJ Manning.
Jaguarlar, RJ Manning'siz aynı olmayacak.
Ah, the Atlantic State Jaguars.
Atlantik Eyalet Jaguarları.
That's Jet Jaguars.
Bu, Jet Jaguar'ın *.
Malibu Jaguars.
Malibu Jaguarları.
The Jaguars?
Jaguarlar bunlar mı?
The Jaguars were sick last year at the Spirit Championship.
Jaguarlar geçen sene Ruh Şampiyonası'nda berbatlardı.
Jaguars!
Jaguarlar!
And no, those are the Jaguars.
Ve hayır, bunlar Jaguarlar.
Jaguars.
Jaguarlar!