Jamaican Çeviri Türkçe
354 parallel translation
A two year old filly that broke her leg in the Jamaican stakes.
Jamaika yarışlarında bacağını kıran iki yaşındaki tay.
"Presumably, they did not know that Julian Fleury's mother... who died in childbirth, was a Jamaican with colored ancestry."
"Görüne o ki, Julian Fleury'in doğum sırasında ölen annesinin Jamaika kökenli olduğunu bilmiyorlardı."
I didn't know then about my Jamaican grandmother.
O zamanlar Jamaikalı büyükannemden haberim yoktu.
Try one of these Jamaican cigars.
Bu Cameyika purolarından deneyin.
In our endeavors, it is sometimes vital to distinguish between, say, the ashes of a Macedonian cigarette and a Jamaican cigar.
Bazen Makedonya sigarası ile Jamaika purosu arasındaki farkı söyleyebilmek, hayati bir durum.
Jamaican rum.
Jamaika romu.
If the Jamaican pirates don't get you it'll be the cold embrace of the sea.
Seni, Jamaikalı korsanlar kapmazsa, denizin soğuk suları kapar.
At a public auction, I had to outbid a Jamaican millionaire.
Bunu bir açık artırmada Jamaikalı bir milyarderle... -... girdiğim rekabette son dakikada aldım! - Evet, gıdıklanıyorum.
Then he tried to make the move over to the majors by saying he was a Jamaican.
Sonra Jamaikalı olduğunu söyleyip asıl lige transfer olmaya çalıştı.
[Jamaican Accent] Did you bring the money, mon?
Parayı getirdin mi, dostum?
Talks with a- - [Imitates Accent] Jamaican accent, mon.
Jamaika aksanıyla konuşuyor.
Jamaican.
- Jamaika aksanı.
- [Imitates Jamaican Accent] Cool running', mon.
- Havalı seyirler, adamım.
Jamaican, Haitian, on a body bug with 40 dB's of static, how you gonna tell the difference?
Jamaikalı, Haitili. Bir vücut mikrofonu ve 40 dB statik ile farkı nasıl anlayabilirsin?
[Jamaican Accent] You the man or the driver?
Sen esas adam mısın, yoksa şoför mü?
Jamaican - the one dancin'around on the floor over there.
Jamaikalı... orada pistte dans edip duranı diyorum.
[Jamaican Accent] I love these security buildings.
Bu güvenli binalara bayılıyorum.
[Jamaican Accent] I just pulled in from the island yesterday, man.
Ben dün Ellis Adasından ülkeye giriş yaptım, dostum.
[Jamaican Accent] Hello, little missy.
Selam küçük bayan. Ben Jennifer.
Although Less Than One Per Cent Of Jamaican Immigrants Are Involved, Jamaican Gangs, Known As Posses, Are Now Dominating The American Drug Trade, With More Than 10,000 Members Trafficking Drugs In 20 States.
Bölge nüfusunun yüzde birinden azı Jamaikalılardan oluşuyor ama müfreze olarak bilinen Jamaikalı çeteler, on binden fazla mensubuyla, yirmi eyaletteki uyuşturucu ticaretine hakim vaziyetteler.
The Jamaican Posse's More Organised Than The Others.
Jamaika çetesi diğerlerinden daha organize.
You Bailed Out A Jamaican, Street Name Monkey, The Other Day.
Geçen gün Maymun adında bir Jamaikalı'yı serbest bıraktın.
I'm A Jamaican Cop, Man, And Screwface Is My Career!
Ben Jamaikalı bir polisim dostum, Vida Surat benim kariyerim olmuş!
Smoke, fire, oppressive heat, as Colombian and Jamaican drug fiends again transform LA into a slaughterhouse.
Can pazarı yaşanıyor resmen burada. Kolombiyalı ve Jamaikalı çeteler bombaların, mermilerin havada uçuştuğu Los Angeles sokaklarını mezbahaya çevirdiler.
In a shootout, five members of one Colombian drug gang were ambushed by their bloody rivals, the Jamaican Voodoo Posse, who escaped without a trace - again making total fools of...
Bir çatışmada Kolombiyalı uyuşturucu çetesinin beş üyesi saldırı sonrası ortadan kaybolan can düşmanları Jamaikalı Vudu Takımı tarafından pusuya düşürüldü - yine polislerin salaklığı- -
One report indicates it might be the feared Jamaican Voodoo Posse.
Aldığımız duyumlardan biri Jamaikalı Vudu Takımı oldukları yönünde.
The Jamaican chiefs won't make a move without his approval.
Jamaikalı patronlar onun onayı olmadan kılını bile kıpırdatamazlar.
... claiming as his, turf controlled by the Jamaican and Colombian drug lords.
... iddialarına göre, bölgenin kontrolü Kolombiyalı ve Jamaikalı uyuşturucu patronlarının elinde.
You end up babbling to some Jamaican nurse your wife can't stand but who you call "momma".
Karınız ona "Momma" dediği için dayanamadığı Jamaikalı bir hemşire ile dedikodu yaparsınız.
Dear Lillian, soon I hope to take you on a Caribbean cruise, where we can hold hands on a soft summer's evening and watch that old Jamaican moon.
Sevgili Lillian, yakında seninle Karayip gezisine çıkmak istiyorum, ılık bir yaz akşamında el ele tutuşabilir ve Jamaika'da ayı izleyebiliriz.
Why that old Jamaican will be mooning us, I have no idea.
O ayının Jamaika'da ne işi var bilmiyorum.
[Jamaican Accent] Allow me to light your cigarette for you.
İzninizle sigaranızı yakayım.
There's Jamaican blue mountain.
Jamaikalı mavi dağ var.
We were just wondering if you'd be interested... in coaching the first Jamaican bobsled team.
Bir şeyi merak ettik. Jamaika'nın ilk bobsled takımının koçu olmakla ilgilenir miydiniz?
Twenty years ago you came down here to see... if you could make a Jamaican sprinter into a bobsledder, and you never got that chance.
20 yıl önce buraya Jamaikalı bir koşucuyu bir bobsled atleti yapmak için geldiniz ve bu şansı hiç bulamadınız.
- The Jamaican bobsled team, sir.
- Jamaika bobsled takımı.
We're lookin'for a sponsor for the first Jamaican bobsled team.
Jamaika'nın ilk bobsled takımı için sponsora ihtiyacımız var.
'The fastest of the fastest of Jamaican sprinters'
Jamaika'nın en hızlı koşucuları.
Jamaican bobsled team.
Jamaika bobsled takımı. Tamam.
The Jamaican bobsled team.
Jamaika bobsled takımı.
The Jamaican team attempts its first ever Winter Olympic event.
Jamaika ilk kez kış olimpiyatlarına katılıyor. Şunlara bakın.
So am I. And the best I can be is Jamaican.
Ben de öyle. Yapabileceğim en iyi şey Jamaikalı olmak.
And I'm tellin'you as a friend... if we look Jamaican, walk Jamaican, talk Jamaican and is Jamaican, then we sure as hell better bobsled Jamaican.
Sana bir dost olarak söylüyorum. Jamaikalı gibi görünür, Jamaikalı gibi yürür Jamaikalı gibi konuşursak o zaman çok iyi bobsled yapan Jamaikalılar oluruz.
I think the fans here have an extreme case of Jamaican fever.
Burada da Jamaika taraftarları var.
I became Glenn Gould's chambermaid because the other chambermaids... who were mostly middle-aged Italian and Jamaican women, were terrified of him.
Glenn Gould'un oda hizmetlisi olmuştum. Çünkü diğer hizmetlilerin çoğu orta yaşlı İtalyan ve Jamaikalılardı ve Glenn'den korkuyorlardı.
- A Jamaican killed them.
- Jamaikalı öldürdü.
Jamaican, no doubt.
Jamaikalı, şüphesiz.
- Jamaican.
- Jamaikalı.
It Was Used By The Jamaican Drug Gang The Other Night.
Geçen geceki olayda Jamaikalı çete tarafından kullanılmıştı.
Can you imagine, a Jamaican bobsledder?
Düşünebiliyor musun? Jamaikalı bir bobsled'çi.
You're one Jamaican short.
Bir kişi eksik.