Jamm Çeviri Türkçe
110 parallel translation
Tik, tell Jamm I'm going into town.
Tik. Jamm'a söyle, ben şehre iniyorum.
Jamm's wife sells plants there.
Jamm's karısı sebze satıyor.
Councilman Jamm.
Meclis üyesi Jamm.
Cool. Councilman Jamm and I have gotten pretty tight.
Meclis üyesi Jamm ile aramız sıkı fıkı oldu.
Councilman Jamm changed his vote.
Meclis üyesi Jamm oyunu değiştirdi.
Look, Jamm saw you on Pawnee Today.
Bak Jamm seni Pawnee'de Bugün'de gördü.
You know, screw Jamm.
Biliyor musun, Jamm'e sıçayım.
Screw Jamm.
Jamm'e sıçayım.
Let me find Jamm, see if he'll bargain.
Jamm'i bulayım ve bakalım pazarlığa yanaşıyor mu?
Do you hear that bird?
Şu kuşu duydunuz mu? Jamm!
Jamm! What do you want?
Ne istiyorsun?
Man, Jamm's gotta be pretty mad at us.
Dostum, Jamm çılgına dönecek.
You know what, I have to go talk to Councilman Jamm right now.
Biliyor musun, Meclis üyesi Jamm ile konuşmam gerek.
Why are you talking to Councilman Jamm?
Neden meclis üyesi Jamm ile konuşasın?
Our dispute aside, you should be careful with Jamm.
Bizim anlaşmazlığımız bir kenara, Jamm konusunda dikkatli olmalısın.
Thank you, Councilman Jamm.
Teşekkürler meclis üyesi Jamm.
Councilman, Pawneeans, satisfied customers of Jamm Orthodontics, as we discuss what type of park to put on lot 48, I had a thought.
Meclis üyesi, Pawneeliler Jamm Ortodontist'in memnun müşterileri... 48. arazi üzerine ne tarz bir park yapacağımız konusunda benim bir fikrim var.
I told you that Jamm was a snake.
Jamm'in bir yılan olduğunu söylemiştim.
Neither of you want Jamm to win, nor do I, because I hate Paunch Burger, but, if there is one in my backyard, I will eat there, like, every night, and that is no good.
Hiçbiriniz Jamm kazansın istemiyorsunuz, ben de öyle çünkü Paunch Burger'den nefret ediyorum ama arka bahçemde bir tane olursa, her akşam oradan yiyeceğim... ve bu hiç iyi olmayacak.
So I say we stop playing dirty with each other, and we start playing dirty with Jamm.
Yani diyorum ki birbirimize karşı sert oynamayı bırakalım ve Jamm'e karşı sert oynayalım.
- Councilman Jamm, we just need a little bit more time to design our park.
- Meclis üyesi Jamm, parkımızı düzenlememiz için biraz daha zamana ihtiyacımız var.
Hey, Jamm.
Hey Jamm.
Jamm, what the hell are you doing?
Jamm, sen ne haltlar karıştırıyorsun?
Jamm is stealing this lot right out from under us.
Jamm arsayı göz göre göre elimizden çalıyor.
Councilman Jamm was being sneaky, and then I tried to sneaky him back, and it turned to crummy, and I have to undo it.
Şehir Meclisi Üyesi Jamm sinsilik yapıyordu ve ben de sinsilik yaparak karşılık vermeye çalıştım ama işler kötü hal aldı ve yaptığımı geri almak zorundayım.
- Councilman Jamm?
Meclis üyesi Jamm?
Presentation over.
Sunum sona erdi. Jamm kaçar.
Jamm out. Oh, man.
Oh, adamım.
We're leaning towards Jamm.
Jamm'e meyilliyiz.
Damn it, Jamm.
Lanet olsun, Jamm.
Councilman Jamm requested it.
Meclis üyesi Jamm böyle olmasını önerdi.
Jamm invited Leonard here, and he screwed up the bus thing on purpose to slow us down.
Leonard'ı buraya Jamm davet etmiş ve bizim çuvallamamız için bilerek bu otobüs olayını tezgahlamış.
It is with a heavy heart that I say, "We have been jammed."
Söylemeye dilim varmıyor ama Jamm'lendik. *
Including Councilman Jamm.
Meclis üyesi Jamm dahil. Ne?
Councilman Jamm used you as a stalling tactic, hoping it would kill Leslie's park project.
Meclis üyesi Jamm, Leslie'nin projesini baltalamayı umarak, seni oyalama taktiği olarak kullandı.
Just come to Jamm Orthodontics.
Jamm Ortodonti'ye gelmen yeterli.
Councilman Jamm, what are you doing here?
Meclis üyesi Jamm, burada ne yapıyorsun?
Knope rules, Jamm sucks.
Knope kuralları, Jamm berbat.
Apparently councilman Jeremy Jamm is not pleased that I punched him in the face on the night of Leslie's wedding.
Görünüşe bakılırsa, meclis üyesi Jeremy Jamm, Leslie'nin düğün gecesinde yüzünün ortasına yumruk atmamdan pek hoşlanmamış.
We should sue Jamm's parents for spawning a human turdburger.
Asıl biz bir bokamburger yumurtladıkları için Jamm'in ailesine dava açmalıyız.
Why are you doing this, Jamm?
Bunu niye yapıyorsun Jamm?
It's what we in the Jamm family call... "Payback time."
Biz buna Jamm ailesinde "ödeşme zamanı" deriz.
Ms. Ludgate, have you ever heard Mr. Swanson threaten to hurt councilman Jamm?
Bayan Ludgate, Bay Swanson'ın Meclis Üyesi Jamm'i incitmekle tehdit ettiğini duydunuz mu?
Did you ever hear Mr. Swanson say he intended to injure councilman Jamm before the day of the wedding?
Bay Swanson'ın, düğün gününden önce Meclis Üyesi Jamm'e zarar vermeye niyetlendiğini duydunuz mu?
I did in fact hear Ron Swanson say he intended to injure Jeremy Jamm.
Aslında Ron Swanson'ın Jeremy Jamm'e zarar vermek istediğini duymuştum.
Jeremy Jamm, city councilman.
Jeremy Jamm, şehir konsey üyesi.
Just daydreaming about punching Jamm in the face.
Sadece Jamm'in suratına yumruk attığımı hayal ediyorum.
It is now quite clear that on innumerable occasions Ron Swanson said he intended to punch councilman Jamm in the face, and then he did.
Şimdi açıkça belli oldu ki sayısız defa Ron Swanson Konsey Üyesi Jamm'in suratına yumruk atmak istediğini belirtmiş, ve attı da.
On the night I punched councilman Jamm in the face, I warned him several times to back off.
Konsey Üyesi Jamm'in suratına yumruk attığım gece onu geri durması için birkaç defa uyardım.
Self-Jamm!
Kendi kendine-Jamm!
Okay, well, we all told the truth, and Jamm's definitely going to win.
Tamam, hepimiz gerçeği söyledik ve Jamm kesin kazanacak.