Jerseys Çeviri Türkçe
175 parallel translation
Jerseys, sir.
Jersey inekleri.
Jerseys and Holsteins and the like.
Birçok göreceksin. Jersey ve Holstein ve benzerlerini.
- You're losing the grain on the jerseys!
- Kazaklarda kaliteyi düşürdün!
" To see the three Chiefs make a scoring rush, the bright colours of their jerseys...
" Üç Chiefs oyuncusunu sayı için atağa kalkmış görmek, parlak renkli formalarının...
You oughta put fuckin'Downy in these jerseys, Charlie.
Bu formalara yumuşatıcı koymak lazım, Charlie.
Whose team, I might hasten to add... will be wearing new uniform jerseys, thanks to those of you... who finally bought the last of the peanut brittle.
Kimin takımı yeni formaları giyecek, son kalan fıstık gevreklerini alanlara teşekkür ederim.
Three skirts, three blouses... two day dresses - one winter white, one summerwhite - one special occasion dress... two jerseys or cardigans... one pair court shoes, one pairwalking shoes.
Üç etek, üç bluz iki günlük elbise, bir kışlık beyaz, bir yazlık beyaz bir özel gün giysisi iki yün kazak ya da hırka bir çift topuklu, bir çift gündelik ayakkabı.
Men should all get team jerseys
Bütün erkekler takım forması giymeli.
Hey, did you know the Yankees don't wear cotton jerseys?
Yankees'in pamuk formalar giymediğini biliyor muydun?
- What's the deal with the jerseys?
- Bu formaların üzerinizde ne işi var?
What's with the jerseys?
Bu formalarda ne böyle?
And get those Duck jerseys off now.
Ve şu Ducks formalarını da çıkartın.
Then Mom pulled herself together, buying me jerseys to sleep in!
Sonra annem kendini toparladı, ve bana içinde uyumam için bir sürü jarse ceket aldı!
But I bet the football team gets their new jerseys and their new equipment.
Ama futbol takımının yeni ekipman ve formaları alacağından eminim.
This is a football town, let me remind you, and, yes, the team will get new jerseys and new knee pads... and new jock straps and anything else they want in the name of education... because that is what the school board wants.
Burası futbolu sever. Sadece hatırlatayım dedim. Ve evet futbol takımı formaları, tozluklar kısacası istedikleri her şeyi alabilecekler.
The jerseys smell moldy.
- Küflenmişler ya. - Sadece küf olsa iyi be abi.
Why aren't you wearing your jerseys?
Herkes sizi bekliyor. Niye giyinmediniz?
The guys don't like their jerseys.
Arkadaşlar formaları beğenmediler Hacı Abi.
- What d'you think? Look at the jerseys.
Şu formaların haline bak.
How can you start the season without any jerseys?
- Takımın forması bile yok. Sezon açılışı yapıyorsun. - İşin gücün boş fiyaka.
If you'd have told me to, I'd have got new jerseys.
İsteseydiniz benden. Alırdım çocuklara bir takım forma. Ne var bunda?
We only have these jerseys, and the new season kicks off today.
Neyse, şimdi elimizde bunlar var ve bugün sezon açılışı.
You'll look ridiculous in those jerseys anyway.
- Bu formalarla çıkarsak yine rezil olacağız.
Just imagine the Brazilians had worn these jerseys. What then?
Bu formalar, sahiden Brezilya forması olsaydı ne olacaktı?
Like the jerseys Pelé, Sokrates and Zico wore... What would you do then?
Pele'nin, Sokrates'in, Zico'nun formaları olsaydı ne olacaktı ha?
These jerseys... These are the jerseys of Niyazi, Suat...
Bu formalar Niyazi'lerin, Onbaşı'ların, Suat'ların, Kaptan Ateş'lerin.
These jerseys belong to all of us.
Bu formalar hepimizin.
You guys sweated in these jerseys.
Bu formaların içinde terlediniz.
Your bodies and your souls have left these jerseys like this.
Bu formaları eskiten, sizin bedeniniz, sizin ruhunuz.
It isn't the jerseys.
Biz formalara bir şey demedik zaten hocam.
These jerseys are our pride and joy.
Bu formalar bizim gururumuz.
I just wish it had been my sweat on the jerseys.
Keşke benim küfüm, benim de terim olsaydı bu formalarda.
I'll personally get you new jerseys, sweat suits and shoes from the best sport shop in town within the next week.
En geç bir hafta içinde, bizzat Galeri Metin'den formalarınız, eşofmanlarınız, ayakkabılarınız tarafımdan temin edilecek.
Alright, but the jerseys...
İyi de hoca, daha formalar ortada yok.
- Then sit down. - Here are the jerseys.
Gel bakalım gel gel.
- Yeah, the oldest jerseys.
Evet eski. En eski formalarınız.
Put on these old jerseys.
Bunları giyeceksiniz.
You have your jerseys.
Formalarınız üzerinizde.
We just got these jerseys.
Bu tişörtleri yeni aldık.
It happens when you sweat in these jerseys.
Bu yeni tişörtlerin içinde terlediğinizde olur bu.
Do they have any hockey jerseys? / Ahh...
Acaba hokey kazakları var mıdır?
You won't laugh when I get five new jerseys from the family that adopts me.
Beni evlatlık edinen aile bana 5 yeni forma alınca görürsünüz.
You two are gonna make a great team. Yes, the jerseys are coming on Friday.
- Evet, formalar cuma günü gelecek.
All right. Now, I'm gonna go get the game jerseys.
Tamam, ben formalarınızı almaya gidiyorum.
One of your old jerseys.
Senin eski tişörtlerinden biri.
Babies are put in jerseys straight after birth, and eventually die in them too.
Bebekler doğar doğmaz jarselere konuyor,... sanırım onların içinde de ölüyorlardı.
That's right, this is the Heaven of Jerseys
İşte burası, Jarse Cennetiydi.
And I really think that the black socks would go better with the home jerseys.
İç sahada giydiğimiz formaya siyah çorapların daha iyi uyacağını düşündüm.
You've obviously found the new jerseys.
Belli ki yeni formaları bulmuşsunuz.
I've sold quite a few jerseys this week.
Bu hafta epey forma sattım.
I have Jerseys, fine ones.
Formalarım var, güzeller.