Joanna Çeviri Türkçe
1,421 parallel translation
How are you?
Günaydın Joanna.
- I went out with Joanna Cooper.
- Geçen ay, ukala. Joanna Cooper ile.
Please welcome a giant, a genius, and the hardest-working person in television, Joanna Eberhart!
Karşınızda bir dev, bir dahi ve televizyon dünyasının en çalışkan insanı Joanna Eberhart!
- Joanna! - That feels good.
Bu harika bir duygu!
- Joanna, are you all right?
Joanna, iyi misin?
Joanna, we just wanted to say that this is so not fair.
Joanna, sadece bunun adil olmadığını söylemek istiyoruz.
And this must be Joanna.
Bu da Joanna olmalı.
No. Joanna and I both left the network.
Hayır, Joanna da ben de yayın ağından ayrıldık.
- Joanna.
- Joanna.
- Good morning, Joanna.
- Günaydın, Joanna.
- Joanna!
- Joanna!
- Hi, Joanna...
- Merhaba, Joanna. - Merhaba.
You're Joanna Eberhart.
Sen Joanna Eberhart'sın.
- We're new. - Oh, my God. Joanna Eberhart.
Aman tanrım, Joanna Eberhart.
Sorry about this, Mike. - Joanna...
Olanlar için üzgünüm, Mike.
This is a very special moment.
Joanna, bu çok özel bir an.
- You must be the famous Joanna.
Sen o ünlü Joanna olmalısın.
- Jesus Christ, Joanna.
- Tanrı aşkına, Joanna!
- Joanna, how's she fitting in? - Well...
Joanna buraya uyum sağlayabildi mi?
So... Joanna and I had this big talk.
Şey Joanna'yla önemli bir konuşma yaptık.
You think Joanna's really going to change?
Joanna'nın gerçekten değişeceğini mi düşünüyorsun?
I think Joanna's right.
Walter, bence Joanna haklı.
Good morning, Joanna.
Günaydın, Joanna.
Bye, Joanna.
Hoşça kal, Joanna.
- That's right, Joanna.
- Doğru, Joanna, bu ben değilim.
I'm your friend, Joanna.
Ben senin arkadaşınım, Joanna.
Oh. Yes, this is Joanna Eberhart.
Evet, adım Joanna Eberhart.
You're a brilliant woman.
Joanna, sen zeki bir kadınsın.
Joanna, right here.
Joanna, bu taraftan.
So, Joanna, are you enjoying Stepford?
Joanna, Stepford'a alıştın mı? Evet.
Stepford : The Secret of the Suburbs. And won... five Emmys, was it?
Joanna, Stepford, Banliyölerin Sırrı adlı belgeseli yaptın ve kaç, beş Emmy mi kazandın?
And Joanna hadn't eaten a meal for eighteen months... because some boring fat-arsed lawyer did marry her.
Ve Joanna 18 aydır yemek yememişti... çünkü sıkıcı şişko-kıçlı bir avukat onunla evlenmişti.
- Joanna, darling, you don't like anyone.
Joanna hayatım, sen kimseden hoşlanmazsın.
- You'd like it if Joanna were here.
- Joanna burada olsun isterdin herhâlde?
In fact, I wouldn't care if I wouldn't see Joanna ever again.
Hayatta bir daha görmesem bile umurumda değil.
I don't need Joanna when I have you... Oh!
Sen varken Joanna'ya ihtiyacım yok.
- No, but I'd heard a lot about her through a relative of ours, Joanna Southwood.
Hayır, ama akrabamız olan Joanna Southwood'dan çok duymuştum onu.
- Joanna, no doubt.
- Hiç kuşkusuz Joanna'ydı.
- Joanna wasn't there, mother.
- Joanna orada değildi, anne.
So, to begin, your friendship with your cousin, Joanna Southwood.
Önce kuzeniniz Joanna Southwood'la olan dostluğunuzdan başlayalım.
Her name was Joanna.
Adı Joanna'ydı.
Joanna Faulks had no idea her husband was a rapist and a murderer
Joanna Faulks kocasının tecavüzcü bir katil olduğunu bilmiyordu.
I've never seen Joanna that upset.
Joanna'yı hiç o halde görmedim.
- Joanna, I did it.
- Joanna, ben yaptım.
How could Joanna not know what you were doing?
Joanna ne yaptığını nasıl anlamaz?
- What's your sex life with Joanna like?
- Joanna'yla cinsel hayatın nasıl?
- Nothing to do with Joanna.
- Joanna'yla ilgisi yok.
# Chuga, chuga, chuga Chuga, chuga, chuga Come on, Joanna!
Haydi, Joanna!
- Joanna.
- Joanna!
Joanna, you produced the documentary...
ALTI AY SONRA
Joanna.
- Joanna.