Jocelyn Çeviri Türkçe
439 parallel translation
You envy Jocelyn, or any other girl who's free, because you wish you were.
Kıskanıyorsun Jocelyn, diğer bekar kızlar gibi. Sen de öyle olmak istiyorsun çünkü.
Your father and I were talking about taking Jocelyn to England for a while.
Baban ve ben Jocelyn'ı bir süreliğine İngiltere'ye almayı düşünüyorduk.
Jocelyn, I've got the car.
Jocelyn, Arabam burada.
Why don't you, Jocelyn?
Neden olmasın, Jocelyn?
Oh, now, Jocelyn, we've got to get this clear.
Jocelyn, oturup konuşmanın vakti geldi.
Jocelyn, you've got to listen to me.
Jocelyn, beni dinlemelisin.
Uh, Jocelyn... there's something I want to say.
Jocelyn... Söylemek istediğim bir şey var.
I wonder when Jocelyn's getting married.
Jocelyn ne zaman evlenecek merak ediyorum.
Euan marries Jocelyn.
Euan, Jocelyn ile evleniyor.
- Miss Jocelyn Jordan.
- Jordan. Bayan Jocelyn Jordan.
I would very much like to ask your permission, sir, to marry Jocelyn.
Jocelyn'le evlenmek için izninizi istiyorum efendim.
I have devoted considerable thought to the problem, and it has occurred to me that Tom Jordan's daughter, Jocelyn...
Bu konuya yeterince kafa yordum ve Tom Jordan'ın kızı Jocelyn uygun göründü.
Jocelyn Jordan, Senator Jordan's daughter?
Jocelyn Jordan, Senatör Jordan'ın kızı?
Jocelyn.
Jocelyn.
Jocelyn, I'm delighted to see you.
Jocelyn, seni gördüğüme sevindim.
Then he says, "Jocelyn got me to tell."
Sonra "Jocelyn bende söyle."
"Jocelyn got me to tell."
"Jocelyn bende söyle."
It could be, "Jocelyn got me to tell something".
"Jocelyn bende bir şey söyle" olabilir.
Or "Someone got me to do something." "Tell Jocelyn".
Ya da "Biri bende bir şey yaptı." "Jocelyn'e söyle".
Or "Jocelyn got me two something".
Veyahut "Jocelyn beni de bir şey söyle"
That would give us... "got me"... "too,"...
Bu da bize "beni de" "hakladı" "Jocelyn'e söyle" yi verir.
Tell Jocelyn.
Jocelyn'e söyle.
Jocelyn, what brings you here?
Jocelyn, seni buraya hangi rüzgar attı?
Jocelyn, suppose you describe Mr. Pythian?
Jocelyn, Bay Pythian'ı tarif edeceğini umuyorum?
Madam Jocelyn has returned to the country.
Bayan Jocelyn taşraya döndü.
She preferred someone else. Derek's father.
Jocelyn Derek'in babasını tercih etti.
But that is Jocelyn's family.
Ama bu Jocelyn'in ailesi.
Jocelyn, my dear.
Jocelyn, hayatım.
- Jocelyn.
Jocelyn.
Ruth is going away for a few days with the baby to see her mother... and I can take Jocelyn, that's her name, Jocelyn, to the house instead of to a motel.
Ruth birkaç günlüğüne bebekle annesine gidecek Jocelyn'le işi pişirebilirim. Evet adı bu, Jocelyn. - Otel yerine eve atabilirim.
You nearly put Jocelyn's eye out the last time you tried poking about.
- Oh, hayır! Jocelyn'in gözlerini az kalsın çıkarıyordun öyle değil mi?
Hi, I'm Jocelyn. I like being a waitress.
Merhaba, ben Jocelyn ve garsonluk yapmayı seviyorum.
Jacelyn here, he's the one that got wind of it.
Jocelyn burada, haberi alan o.
He knew Jacelyn's mom in the West Indies.
Batı Hint Adaları'ndaki Jocelyn'in annesini tanıyor.
Tell him Jocelyn's here.
Ona Jocelyn'in geldiğini söyleyin.
Dah, Jocelyn's pal.
Dah, Jocelyn'in arkadaşı.
Jocelyn has cockfighting in his genes.
Jocelyn'in genlerinde horoz dövüşçülüğü var.
I see Jocelyn left you holding the bag.
Jocelyn'in elinde çantasıyla seni yüzüstü bıraktığını görüyorum. Tam ona yaraşır bir davranış.
Let's go find Jocelyn.
Gidip Jocelyn'i bulalım.
Ardennes hugs Jocelyn like a son, feeds him a spiel in Creole.
Ardennes Jocelyn'e oğlu gibi sarılıyor. Kendi şivesinde onu besliyor.
Jocelyn clams up.
Jocelyn sesini çıkarmıyor.
I sold it off, about the time you were born, Jocelyn.
Sattım yaklaşık sen doğduğun vakit, Jocelyn.
See, Jocelyn,
Görüyor musun Jocelyn...
Jocelyn, here's a guy from your neck of the woods,
Jocelyn, burada sizin oralardan bir adam var.
Jocelyn keeps his skills to himself.
Jocelyn hünerlerini kendine saklıyor.
Jocelyn told her to stay away from them.
Jocelyn ona horozlardan uzak durmasını tembihledi.
Jocelyn has a theory about it.
Jocelyn'in bu konuda bir teorisi var.
Jocelyn rubs him with spittle.
Jocelyn onu tükürükle siliyor.
Ah, Jocelyn...
Ah, Jocelyn...
Jocelyn's losing heart.
Jocelyn cesaretini kaybediyor.
Jocelyn!
Jocelyn!