Josette Çeviri Türkçe
101 parallel translation
That's how I happened to meet that woman, Josette.
O kadına, işte böyle rastladım Josette'e "
You might take a shine to Josette!
- Josette'ten hoşuna gidebilir.
Of course Josette is stupid too, but she has it!
Josette de aptaldır tabi, ama güzeldir.
Howard, I will present Josette and Gogo Martel.
Howard, Josette ve Gogo Martel'i takdim ederim.
That girl Josette had nothing to do with it.
Şu kız, Josette'in bunlarla bir ilgisi yoktu.
This is Mademoiselle Josette. - So good.
Bu da bayan Josette.
I'm Josette's partner, so I have an interest in Josette.
Josette'in ortağıyım, o yüzden de ondan çıkarım var.
Together Josette and me, we earn 2000 francs a week by dancing.
Birlikte haftada 2000 frank kazanıyoruz. Dans ederek.
Why don't you and I and Josette get off the boat together?
Neden gemiden sen, Josette ve ben birlikte inmiyoruz?
Josette,
Josette...
Josette!
Josette!
Hello, Josette.
N'aber Josette?
Josette took Booboo to school.
Josette, Booboo'yu okula götürdü.
Here comes Josette.
Josette geldi işte.
Josette isn't back.
Josette de dönmedi.
- No, it's Josette.
- Hayır, gelen Josette.
Isn't Josette here?
Josette burada değil mi?
When I wash them, even though I tell him not to look he still leers at Josette
Onları yıkadığı zaman ona bakmamasını söylediğim halde yine de Josette'e bakış atıyor.
Mind you, I didn't want Josette to be an only child
Josette'in de tek çocuk olmasını istemedim.
And I'm worried about Josette.
Ve Josette için endişe ediyorum.
You didn't need to wash Josette in front of him
Josette'i onun önünde yıkamak zorunda değildiniz.
Josette, go and see what François is up to
Josette, git François ne yapıyor diye bak.
GrannyJosette got them from the Rome Botanical Garden.
Büyük annem Josette, onları Roma Botanik Bahçesinden almış.
Like GrannyJosette?
Büyük annem Josette'e mi?
Josette was always after me, even in church after Mass
Josette her zaman peşimdeydi, ayin sonrası kilisede bile.
Therèse, it's me, Josette.
Therèse. Benim, Josette.
It's Josette.
Ben Josette.
- Who was that?
Kim aramış? - Josette.
- Josette, an old friend. A very courageous kid despite of all the setbacks.
Tüm yaşadıklarına rağmen ayakta kalabilen eski bir arkadaşım.
- You hear, Josette?
Duyuyor musun, Josette?
- Josette, open up.
- Josette, aç şunu.
What's your name
Adın ne? - Josette.
I'll turn you around, Josette and I'll f... you in the ass.
I'll turn you around, Josette, and I'll fuck you in the ass.
- It's difficult with Josette.
Josette'le geçinmek zor.
You're going home and leave Josette alone.
Şimdi eve git ve Josette'i yalnız bırak.
- Josette, go back.
- Josette, sen dön.
And I've caught the blows for Josette.
Evet ben de gördüm Josette için boğuşuyorlardı.
Josette, take it to the kitchen. We're opening them.
Josette, şunları mutfağa götür de hazırlayalım.
- I'm not crazy, Josette.
- Aklım yerinde Josette.
Of course, Josette.
Tabi alabilirsin Josette.
You're welcome, Josette.
Rica ederim Josette.
- Josette, what are you doing?
Josette, ne yapıyorsun?
Take the basket as well, Josette. As a bag.
Şu sepete koy istersen Josette.
Josette, we'll get nowhere unless you do something.
Josette, birşeyler yapmazsan hiçbir yere varamayız.
Josette, there are times when you take and times to give.
Josette, bazen almak kadar vermeyi de bilmek gerekir.
- Josette, cut it out.
Josette, dur yapma!
- Josette...
Josette...
Especially Josette.
Özellikle Josette'in.
No. Don't worry, Josette.
Hayır, endişelenme Josette.
Josette, help me. The bandage is jammed.
Josette, yardım et bandaj sıkıştı.
We'll call her Catherine... Natalie, Eugenia... Josephine...
Ona Catherine deriz Natalie, Eugenia Josephine Josette, Michele, lsabel Julie Clemence.