Jubilee Çeviri Türkçe
329 parallel translation
For this week begins Her Majesty's golden jubilee.
Bu hafta majestelerinin ellinci yıl dönümü başlıyor.
Looks like the Jubilee of the Devereaux line.
Devereaus Gemicilikten bir yelkenliye benziyor.
She's breaking up fast, too. Jubilee!
Çok hızlı parçalanıyor.
Why her cargo's dead rich.
Jubilee? Onun kargosu iyi olur.
The Jubilee was 15 months at sea.
Jubilee 15 aydır denizdeydi.
Now that I've lost the Jubilee... he'll crack down with everything he's got to break me.
Ve şimdi Jubilee'yi kaybettim. Beni yolundan çekmek için tüm gücünü kullanacak.
It wasn't Jack Stuart who cost us the Jubilee, sir.
- Jubilee onun yüzünden batmadı.
He got 50 ° % of the Jubilee's cargo.
Jubilee'nin kargosunun % 50'sini alacak.
You'd give the Southern Cross to the man who just lost us the Jubiiee?
Güneyin Buharlısı'nı, Jubilee'yi kaybetmiş bir adama mı vereceksin?
I expect to get proof that Cutler, not Stuart, wrecked the Jubiiee.
Jubilee'yi, Stuart'ın değil, Cutler'ın batırdığını ispat etmeyi umuyorum.
- That's your mate of the Jubilee?
- Jubilee'deki arkadaşın bu mu?
Widgeon being here with Cutler's men... should prove to your Charleston stiff necks that Jack didn't wreck the Jubilee.
- Ben de öyle. Widgeon, Cutler'ın adamlarıyla burada ve bu da Jubilee'yi bir enkaza Jack'in çevirmediğini gösteriyor.
That gooseneck who was your mate on the Jubilee.
- Kim? Oh, Jubilee'de arkadaşın olan şu budala mı?
That's all the proof the government needs on who sunk the Jubilee.
Jubilee'yi kimin batırdığına dair hükümetin ihtiyacı olan kanıt bu.
The same man who was first mate of the wrecked Jubiiee?
Batan Jubilee'nin ikinci kaptanı mı?
- Ever since Cutler wrecked the Jubilee.
Cutler, Jubilee'yi batırdığından beri.
You know we got cherries jubilee.
Vişne soslu puding olduğunu biliyorsun.
You may also add our felicitations upon her jubilee.
Jübilesi ile ilgili tebriklerimizi de buna ekleyebilirsiniz.
What do you know about Operation Jubilee?
Jübile Operasyonu hakkında ne biliyorsun?
Jubilee?
Jübile mi?
Jumbo, Trader, Wigwam... Mincemeat, Jubilee -
Jumbo, Tacir, Çadır, Kıyma, Jübile- -
- Yours? Are the plans for my jubilee complete?
Yıldönümü planlarım tamam mı?
There's little time till the day of jubilee.
Yıldönümüne çok az bir zaman kaldı.
There is the obelisk of your jubilee.
İşte Yıldönümünün dikilitaşı.
I will come to you at the palace on the day of Sethi's jubilee.
Sethi'nin yıldönümünde sarayda sana geleceğim.
While you wait to honor Moses, I will honor Sethi's jubilee with a gift.
Siz Musa'yı onurlandırmayı beklerken ben de Sethi'nin yıldönümünü... armağanla onurlandıracağım.
- Hurry it up, Jubilee!
- Acele et, Jubilee!
Jubilee!
Jubilee!
Jubilee, lead them out.
Jubilee, onları götür.
We're about set do a song entitled "The Alabama Jubilee".
"The Alabama Jubilee" adındaki şarkıyı söyleyeceğiz.
Will you come to the jubilee on Saturday?
Cumartesi günkü jübileye gelecek misin?
There's a ranch Just past Jubilee Creek.
Jubilee Creek'i geçince bir çiftlik var.
Jubilee Creek, a ranch, ah!
Jubilee Creek, çiftliği, ah!
Of a world-weary whicker Where gin and tonics jingle in a gyroscopic jubilee Of something beginning with "j"?
Cin toniklerin dönüp dolaşıp sarmayla kapandığı bu yerde?
Today, the 8th of February, 1600, year of the jubilee, we state, pronounce, decree, sentence you, Giordano Bruno, as an unrepentant, persistent and obstinate heretic, thus incurring ecclesiastic censorship,
Bugün, 6 Şubat 1600, şunu belirtiyor ve ilan ediyoruz ki : Giordano Bruno, tövbe etmeyen, yanlışta ısrar eden ve ayak direten bir tanrıtanımaz olarak, dini sansüre ve kutsal metinlerde yazılı olan cezaya maruz kalıyorsun.
Hallelujah and jubilee! That is one quotation I'll remember.
Bu alıntı uzun süre aklımda kalacak!
'Cause I plays for the Christmas and the Jubilee.
Çünkü Noel'de ve partilerde çalarım.
If Inchon fails, they will have a jubilee.
Eğer Inchon başarısız olursa, jübilelerini yapacaklar.
Did you know that our Jubilee is imminent?
Kuruluş yıldönümümüzün çok yakında olduğunu biliyor musun?
The director wants to film the Jubilee
Patron yıldönümünü filme çekmemi istedi.
The third prize and 4,000 zlotys go to Filip Mosz for The Jubilee
Üçüncülük ödülü ve 4.000 zlotilik para ödülü Filip Mosz'a'Yıldönümü'filmine gidiyor.
I did ask the governor his impression so far of this year's Liberty Day Jubilee.
Bu yılki Özgürlük Günü kutlamaları hakkındaki fikirlerine dair bir soru sordum.
Daddy is celebrating the golden jubilee of his wedding today.
babam bugün evlilik yıldönümünü kutluyor.
This time, I want the cherries jubilee. [Screaming excitedly] Murdock, let's go.
Bu sefer, kiraz ile jübilemi yapmak istiyorum.
It's a rare thing for me, but- - well, I had a mind to see the Queen's Golden Jubilee.
Bu ara sıra yaptığım olağan bir şeydi, ama- - Kraliçe'nin evlilik yıldönümü törenini görmek istemiştim.
Was this Miss Elsie Patrick in London merely for the Jubilee?
- Elsie Patrick sadece tören için mi Londra'daydı?
It was the eve of our good queen's Diamond Jubilee, and the year Her Majesty's government came to the very brink of disaster.
Kraliçenin altmışıncı yıldönümünün arifesiydi ve majestelerinin hükümeti felaketin eşiğine gelmişti.
Tomorrow evening, our beloved monarch celebrates her Diamond Jubilee.
Yarın akşam, sevgili hükümdarımız... KRALİÇE'NİN YILDÖNÜMÜ YARIN... altmışıncı yıldönümünü kutlayacak.
A present has arrived in honor of your jubilee.
Yıldönümünüzün onuruna bir hediye geldi.
Three months'supply of jubilee knickers. Red, white and blue.
Jubile donlarının üç aylık tedariğini kazandı.
"Wudang Jubilee border"
"Wudang bölge sınırı"