Junior Çeviri Türkçe
7,644 parallel translation
You can wear it when you play for the Junior Symphony.
Üçüncü Sınıflar Senfonisi için çalarken giyebilirsin.
You too, Junior.
Sen de küçümen.
Connecticut junior pistol championship finalist.
Connecticut Lise Atıcılık Şampiyonası finalistiydim.
I'm the new junior editor. - As in just hired?
Yeni editör yardımcısıyım.
- Oh, no, you don't, junior.
Hayır, dur evlat.
Don't you dare touch Amy Junior.
Minik Amy'e dokunmaya nasıl cüret edersin!
It's a junior-high dance.
Orta okul dansı.
- Junior?
- Junior olana mı?
- If it was Junior, I would have said, "Junior."
- Junior olanı olsaydı "Junior" derdim, değil mi?
I'm your instructor, uke Lewis Junior.
Ben eğitmeniniz, Duke Lewis Junior.
uke Lewis is the best junior ivision MMA fighter in the state...
Duke Lewis ülkede gençler klasmanındaki en iyi KDS dövüşçüsü...
Uh, think I got a couple of junior detective badges back at the station.
Galiba merkezde çocuk dedektif rozetim olacaktı.
I had talked the junior college into accepting him.
Kabul edilmesi için iki senelik üniversiteyle konuştum.
Junior World Championship to...
Kıdemsiz Dünya Şampiyonasını şeye kaybettiğimde- -
Junior prom, when I went away to college, when I came back from college, nights that we stayed up talking, all the birthdays, all the christmases, but I... I never did.
Balodayken, üniversiteye gittiğimde, döndüğümde konuşarak geçirdiğimiz gecelerde, doğum günlerinde, noellerde.
I taught junior high English before everything went to hell.
Tüm bunlar başlamadan önce İngilizce öğretmeniydim.
We moved you into a very nice junior suite on the seventh floor. Junior suite?
Sizi yedinci kattaki, çok şirin bir genç odasına taşıdık.
Enjoy licking the king's boots in your junior suite!
Genç odanızda Kral'ın botlarını yalarken, sana iyi eğlenceler.
Straight A's, debate captain, junior class president, first clarinet in her high school's nationally ranked orchestra.
Altın öğrencilerden, münazara kaptanı, lise son sınıflarının başkanı, lisesinin ulusal sıralamadaki birinci klarnetçisi.
As E.V.P., I typically have little contact with branches of this size and no contact with junior account managers.
Kıdemli müdür yardımcısı olarak bu tür ufak şubeler ve yeni hesap yöneticileri ile pek iletişimim yok.
As the quarterback for the Spartans, you led them to a national championship your junior year.
Spartans'ın oyun kurucusu olarak ilk yılında onları ulusal şampiyonluğa taşıdın.
So how's junior here working out, Cher?
Çaylak nasıl çalışıyor, canım?
You've just scratched the surface, junior.
Daha sadece yüzeyi kazıdın, çaylak.
I remember your junior year, You played so tough through that tournament.
Hatırlıyorum da, üçüncü sınıftayken şu turnuvada bayağı sağlam oynamıştın.
I'll call him Cabe Junior.
Demek ki ona Genç Cabe diyebilirim.
He's a junior.
Üçüncü sınıfta.
I'm a junior.
Üçüncü sınıfım.
Come afternoon, I'll wax nostalgic about my humble beginnings as a junior executive, merrily sharing an anecdote that's both self-aggrandizing and self-deprecating.
Öğleden sonra, idareciliğimin ilk yıllarında hem kendini küçümseyen, hem de yücelten basit bir kıssa bile paylaşamayan beni anlatarak nostalji fırtınası yaşatacağım.
I'm so disappointed in you, junior.
Beni hayal kırıklığına uğrattın, oğlum.
You don't have to declare a major until, like, your junior year.
Üçüncü sınıfa kadar branşını bildirmene gerek yok.
I have until my junior year to figure it out.
Üçüncü sınıfa kadar çözerim ben. Aynen.
Ben does construction and attends a local junior college.
Ben, çizim yapıyor ve yerel bir meslek yüksekokuluna gidiyor.
I'm so disappointed in you, junior.
Beni o kadar hayal kırıklığına uğrattın ki, oğlum.
Uh, back in junior high, there was this huge audition for the school musical.
Ben lisedeyken, okul müzik grubu için büyük bir koro sınavı vardı.
We were just kind of, uh, two loser outcasts in junior high.
İkimiz de lisede dışlanmış ezik tiplerdik.
That would be Liam Davis, valedictorian, straight A's freshman year taking junior-level classes, not to mention medical royalty.
Liam Davis. Mezuniyet konuşmacısı. İlk senesinde tüm notları A.
~ Trust me. ~ I had the Junior Space Commander's Space Annual.
- Bana güven. Küçük Uzay Komutanı Uzay Yıllığıvardı bende.
Uh, yes, Junior?
Evet, oğlum?
Junior, where's that lighter fluid?
Junior, çakmak gazı nerede?
Junior's one arm short at the moment.
Junior'un bir kolu şu anda çalışmıyor.
He's an active junior partner in the diamond smuggling business, but then Moshe beats cancer, and he regains his virtue.
Eğer elmas kaçakçılığı işinin küçük ortağıysa sonra Moshe kanseri yendi ve ipleri tekrardan eline aldı.
Biggest mistake of junior year... Including the boys in secret santa. Stefan is officially the worst gift giver.
Bu sene hediye çekilişindeki çocuklar da dahil Stefan kesinlikle en kötü hediyeyi seçen kişi.
He played baseball in junior college and went out on an injury, but he's been a bus driver ever since.
İkinci sınıfta beyzbol oynamış ve sakatlıktan dolayı bırakmış ama o zamandan beri otobüs şoförü.
Junior returns to his own bower and tries to improve things.
Ufaklık kendi çardağına dönüyor ve bir şeyleri geliştirmeyi deniyor.
The master's bower has something that Junior's lacks completely.
Ustanın çardağı ufaklığınkinde tamamen eksik olan bir şeye sahip
Junior takes a closer look.
Ufaklık daha yakından bir göz atıyor.
Junior doesn't know what to do next.
Ufaklık ne yapacağını bilmiyor.
Junior will just have to start all over again.
Ufaklık her şeyi baştan almak zorunda kalacak.
We decided to follow Dawson because he's at an interesting point in his life because he is junior amongst the males here.
Dawson izlemeye karar verdik çünkü o hayatının ilginç bir noktasında. Çünkü buradaki erkeklerin en küçüğü o.
Hello, Baatar junior.
Merhaba, genç Baatar.
Junior Math Olympian.
Genç Matematik Olimpiyat yarışmacısı.