Junkers Çeviri Türkçe
28 parallel translation
Messerschmitts and Junkers in the sky...
Gökyüzünde değişik yıldızlar...
Fighter pilot Lieutenant Astakhov, after using up all his ammunition, went to ram a German bomber "Junkers-88"
Avcı uçağı pilotu Teğmen Astakhov, bütün cephanesini kullandıktan sonra, Alman bombacı "Junkers-88" e çarparak düşürdü, ve aşağı indi.
Stukas, Heinkels, Junkers, Dorniers, Messerchmitts, every day, to the hundreds, they swept the island.
Stukalar, Heinkeller, Junkerler, Dornierler, Messerschmittler her gün sabahtan akşama kadar Malta adasının üzerine yollandı.
They took old junkers and converted them to steam.
Geride kalan eski tesisleri işletiyorlar.
You see, in Silicon Valley, they have so much money, they don't use junkers.
Görüyorsun ya Silikon Vadisi'nde o kadar para var ki eski araba kullanmazlar.
That was a 550 lb bomb dropped from the port rack of a Junkers 88.
Bu sahildeki bir Junkers 88'den 550 librelik bir bombaydı.
- Junkers 88, sir.
- Junkers 88, komutanım.
It's mostly just the junkers that have any in'em.
Çoğunlukla uçaklarda kullanılırlardı.
I soon learned to distinguish the noise of a Heinkel from the drone of a Junker 52...
Heinkel'in vızıltısıyla, Junkers 52'nin gürlemesini ayırmayı öğrendim.
Brandi had a couple of old junkers she was working on up there.
Orada Brandi'nin üstünde çalıştığı birkaç külüstür araba vardı.
Ah, the Junkers.
Hurdacılar.
Junkers- - strange folk.
Hurdacılar. Garip yaratıklar.
We're going to build a bomber with help from Junkers.
Alman Junkers'ın yardımıyla bombardıman uçağı inşa edeceğiz.
Jiro, do you know what we're paying the Germans for their technology?
Jiro, Junkers'a teknolojileri için ne kadar para ödeniyor biliyor musun sen? !
That's Dr. Junkers.
Dr. Junkers bu!
Dr. Junkers has agreed.
İçini görebilirsiniz!
Dr. Junkers gave us permission.
Dr. Junkers izin verdi.
Dr. Junkers is my hero, but his company is sneaky.
Dr. Junkers harika biri ama şirketindeki insanlar çok katı!
Junkers makes radiators too.
Bu da Junkers üretimi sanırım.
- Dr. Junkers is in trouble.
- Dr. Junkers'ın başı dertte.
You've left the Germans behind. I'm still stuck with them.
Sen Almanlar'ı çoktan geride bırakmışsın, ben hâlâ Junkers seviyesindeyim.
So they traded down to junkers to avoid our eye in the sky.
O yüzden izlememizi zorlaştırmak için dandik arabalar kullanmaya başladılar.
She's been taken by junkers, sold on somewhere, just like Fred and Lishka.
Eskiciler onu kaçırıp bir yerde sattı. Tıpkı Fred'le Lishka gibi.
These Russian junkers picked her up somewhere. They brought it to me.
O Rus hurdacilar onu bir yerden bulup bana getirdiler.
Some junkers brought her in a few weeks ago.
Birkaç hafta önce bir hurdacı getirdi kızı.
Madam admits she bought the Synth a few weeks ago from some junkers.
- Kadin Sentetigi birkaç hafta önce çöpçülerden aldigini söyledi.
Put a smashing on those junkers!
Şu hurdalara ezmek neymiş gösterin.
So I'm gonna beat the screws out of those junkers, and the two of us are gonna get the hell out of Dodge.
Gidip şu hurdaların vidalarını sökeceğim. Ve ikimiz buradan çıkıp gideceğiz.