Kael Çeviri Türkçe
43 parallel translation
Ah, General Kael, at last.
Ah, General Kael, nihayet.
Kael, have you found the child?
Kael, Çocuğu buldun mu?
I found it, Kael.
Buldum onu Kael.
Kael's coming!
Kael geliyor!
Madmartigan, Kael's coming!
Madmartigan, Kael geliyor
Airk's army. Get Kael!
Airk'in ordusu Kael'i bul!
Some people were appalled by tHe film including Pauline Kael of the New Yorker.
New Yorker'den Pauline Kael dahil bazı kişiler... filmden çok hoşlandı.
Pauline Kael.
Pauline Kael.
King Kong coldcocked Kato Kaelin.
King Kong Kato Kaelın'a kükredi!
I remember Pauline Kael's review of 200 1. They were not good reviews.
Pauline Kael'in 200 1 eleştirisini hatırlıyorum.
Pauline Kael said you could find Godard incomprehensible... -... and be shattered by his brilliance.
Pauline Kael, Godard'ı anlaşılmaz bulabileceğini ama yine de dehası tarafından paramparça olabileceğini söylemiştir.
That must be Pauline Kael rising from the dead.
Herhalde Pauline Kael mezarından kalkıp gelmiştir.
If we go through the Rang'Shada mountains we won't have to cross the Kael river.
Eğer Rang'Shada dağlarından doğru gidersek Kael nehrini geçmek zorunda kalmayız.
This is not Andrew Sarris, and Pauline Kael.
Andrew Sarris ve Pauline Keal değiller.
The arrival of Pauline Kael on the scene shook everything up.
Pauline Keal'in sahneye çıkışı her şeyi temelinden sarstı.
Kael's influence shaped how critics looked at movies and how people read them.
Kael'in yarattığı etki, eleştirmenlerin filme bakışını ve insanların o eleştirileri okuyuşunu biçimlendirmişti.
Andrew Sarris was promoting the idea of the director as the maker of the film, and Pauline Kael, elevating film writing, film criticism as an art.
Andrew Sarris yönetmenin film yapımcılığını teşvik etti Pauline Kael da senaryo yazımını ve film eleştirisini sanat formu olarak bir üst seviyeye taşıdı.
- No. Roger once said, "Do you think Pauline Kael would be working with a dog?"
Roger, Pauline Kael'i bir köpekle beraber düşünebiliyor musunuz, derdi.
I don't know Pauline Kael, I never knew Pauline Kael.
Pauline Kael'i bilmiyorum, tanışmadım.
But fuck Pauline Kael.
Boş verin Pauline Kael'i.
"I lost it at the movies," Pauline Kael said, and we all knew just what she meant.
"Kontrolümü sinemada kaybettim" demişti Pauline Kael. Hepimiz bunun ne anlama geldiğini biliyoruz.
- We'll serve Kael Pepper...
- Kael Pepper'e hizmet edeceğiz.
Kael Pepper.
Kael Pepper.
He came in here, heard about the Kael Pepper class action, and then rushed off.
Buraya geldi, Kael Pepper grup davasını dinledi ve aceleyle çıktı.
What's wrong with the Kael Pepper class action?
Kael Pepper grup davasında sorun nedir?
I don't know. Is there something wrong with the Kael Pepper class action?
Bilmiyorum, Kael Pepper grup davasında bir sorun mu var?
I'm in the process of signing Kael Pepper labs.
Kael Pepper lablarını imzalama sürecindeyim.
Kael Pepper and my class action.
- Kael Pepper ve benim grup davam.
You signed Kael Pepper at 5 : 00.
Kael Pepper'i saat 5'de imzalamışsın.
Kael Pepper only approached you because of our suit.
Kael Pepper, davamız yüzünden sana yanaştı.
Tell Kael Pepper thank you, but no thank you.
Kael Pepper'a teşekkür ettiğimizi söyle ama sana teşekkür yok.
The state attorney general's office today expanded its pharmaceutical investigation to include Kael Pepper Laboratories, a multinational company that's been accused of price gouging patients in the distribution
Başsavcılık bugün eczacılık soruşturmasını Kael Pepper Laboratuarlarını da dahil ederek genişletti, AIDS tedavisi Reyacept'in dağıtımında hastalara fahiş fiyat uygulamasıyla...
Your king needs you, Kael.
Kralının sana ihtiyacı var Kael.
Kael intends to take the throne.
Kael tahtı almaya niyetli.
Well, if Kael's on the move, we need to stop talking and take her out, to protect Ander.
Kael harekete geçtiyse o zaman bizim de konuşmayı bırakıp onu saf dışı etmemiz, Ander'i korumamız gerek.
Kael is a symptom.
Kael bir belirti.
Kael Pindanon would not dare harm the son of King Eventine.
Kael Pindanon, Kral Eventine'ın oğluna zarar vermeye cesaret edemez.
- Abdicate the throne to Kael and the Council tonight at the eulogy.
- Bu akşamki anma töreninde tahtı Kael'e ve Konsey'e bırakacağım.
Counselor Kael battled fearlessly alongside my father in the last war.
Konsey Üyesi Kael, son savaşta babamın yanında korkusuzca savaştı.
Kael Pindanon hid behind the walls of Arborlon, trembling with fear as your father fought alongside Shea Ohmsford.
Senin baban Shea Ohmsford'la birlikte savaşırken Kael Pindanon, Arborlon duvarlarının arkasına saklanmış korkudan titriyordu.
One that I've discussed with Counselor Kael.
Konsey Üyesi Kael'le görüştüğüm bir fedakârlık.
16, 00 : 22 : 22 : 16, Pauline Kael noted 16, 00 : 22 : 27 : 16, that it lacks even the slightest curiosity about how the world got to this state
Bıçak Sırtı kolayca eleştirebileceğiniz bir filmdir.
16, 00 : 22 : 29 : 16, in just forty years.
Pauline Kael, dünyanın en azından kırk yıllık bir sürede nasıl bu hale geldiğini açıklamada, filmin en ufak bir çaba göstermediğini belirtir.