Kafan Çeviri Türkçe
17,055 parallel translation
I know this is incredibly difficult, but I'm gonna need to ask you some questions while the information is still fresh in your minds.
Bunun inanılmaz zor olduğunu biliyorum, fakat hazır bilgiler kafanızda taze iken size bazı sorular sormam gerekecek.
Don't wake me when you crawl into bed, stoned out of your mind
Kafan uçmuş halde sürüklenerek yatağa gelince uyandırma beni.
Boy, you look more strung out than usual.
Normalden daha fazla kafan güzel görünüyorsun.
Ah! We're already in your head.
Çoktan kafanın içine girdik.
You said you were going home to figure things out.
Kafanı toplamak için eve döndüğünü söyledin.
- Are you drunk?
- Kafan mı güzel?
Yeah, you're a drunk, and you are confused. So don't ever, ever say anything like that again.
Evet, bir ayyaşsın ve kafan karışık bu yüzden bir daha asla böyle şeyler söyleme.
You smacked into the edge of a wall and split your forehead open.
Kafanı duvarın kenarına çarpıp alnını yarmıştın.
Are you high?
Senin kafan mı iyi?
Some say it's a sign of a strong mind.
Akıllı kafanın işareti derler.
There's something about setting your mind to a task and seeing the tangible fruits of your labor.
Kafanı belli bir işe odaklamak sonra da emeğinin meyvelerini almak güzel bir şey.
You bury your head in the hands...
Kafanı ellerinin içine gömmüşsün...
Nonetheless, you don't pick a guy in the next five minutes, I'm gonna rip your head off your neck and put my own fucking guitarist on top of it.
Yine de eğer bir adam seçmezsen birazdan kafanı gövdenden kopartıp yeni gitariste takacağım.
You're high out of your brain.
Kafan çok iyi.
Keep it together.
Kafanı topla.
Hey, I'm just pointing out that while he's telling us he doesn't shoot the moon anymore, he just shot the fucking moon on us.
Ben de diyorum ki bize artık kafa atmayacağını söylerken şimdi kafanın âlâsını atıyor.
Why? Uh, you don't want to hear about it.
- Kafanı şişirmek istemezsin.
Don't you get it?
Kafan basmıyor mu?
You stick that pretty little head of yours in the sand, all the while knowing what kind of men you work for...
Ne tür adamlar için çalıştığını bilmene rağmen o güzel kafanı kuma sokmaya devam et sen...
I think you're confused'cause we look the same.
Aynı göründüğümüz için kafan karıştı sanırım.
Cold screws with your head.
Soğuk, kafanı siker.
Don't you get it, Hannah?
Kafan basmıyor mu, Hannah?
So what you're gonna do is you're gonna keep your head down and your nose clean and perform mostly clerical duties for agents upstairs, and you're gonna do so with no questions.
Bu yüzden burada kafanı eğip, boynunu bükecek ve soru sormaksızın üst kattaki ajanlar için çoğunlukla yazı işleri yapacaksın.
They can use money, sex, ego, the dignity of a cause... whatever it takes, to turn you on their side, because the information that you have in your head is always more valuable than what is in theirs.
Sizi kendi taraflarına çekmek için para, seks, makam... her ne işlerine yarıyorsa kullanıyorlar, çünkü sizin kafanızdaki bilgiler onlarınkinden çok daha değerli.
Seeing your mum, I understand why your head's so fucked up.
Annenin hâlini görünce kafanın neden bu kadar kırık olduğu belli.
Because you look fierce, now get your heads in the game everyone.
Eğer şiddetli bakmak için, şimdi oyun herkes kafanızı olsun.
Why don't you come with me to my office... and we can discuss whatever's on your mind.
İsterseniz odama geçelim kafanıza takıIan şeyleri orada konuşuruz
What if... what if you don't have physical pain, and what if it's more... it's more in your head?
Ya fiziksel bir acı değil de kafanın içindekiler acıya sebep oluyorsa?
... is that I can predict exactly what your pathetic web brain will do!
.. Acınası örümcek kafanın tam olarak ne yapacağını biliyordum!
I can see the wheels turning, Detective.
Kafan basmaya başladı demek dedektif.
That is, if the accident hadn't cracked your head open.
Kazada kafanı kırmazsan tabi.
No more peeing on my shoes, no more dumping paint on your head.
Ayakkabılarıma çiş yapmak, kafanıza boya dökmek yok.
You go blast one off to get your head where it needs to be.
Kafanı toplamak için bir kere çek.
Look at me!
Çevir lan kafanı!
Come on, Leinart, get your head in the game.
Haydi Leinart, kafanı oyuna ver.
I'll come in there and break your fucking skull.
Oraya gelip kafanı kıracağım senin.
You always think shit through better than I do.
Senin kafan benimkinden iyi çalışıyor.
I'm an EMT. Let me just make sure you're all right, check your head.
Yaralandın mı diye bir bakayım, kafanı göreyim.
Hey, one thing you shouldn't be confused about... I don't work at Save Pay.
Kafanı karıştırmayacak bir konu da şu Save Pay'de çalışmıyorum.
I am going to put your head inside a fucking...
Kafanı şeye kıstıracağım...
You are gonna tell me why you're lying, or I am gonna squeeze your head so hard, that that fucking mustache is gonna pop off your head.
Neden yalan söylediğini anlatacaksın yoksa kafanı öyle bir sıkıştırırım ki o boktan bıyığın kafandan fırlayıp gider.
Then you play the field, but it's all losers who just want to take from you.
Kafanı kaldırdın ama her yer bitiklerle doluydu. Ve istediğini bulamadın.
If you were my patient, I would tell you to let it go.
Gerçekten hastam olsaydın, sana kafanı takmamanı söylerdim.
I didn't really want to lay a lung transplant on you when you were terrified about Norman.
Norman'la kafan meşgulken bir de nakille iyice kafanı doldurmayayım dedim.
Stop worrying, okay?
Kafanı takmayı bırakır mısın?
Just turn your head back around and sit still for me, please.
Kafanı çevir ve sabit dur.
Keep your head down!
Kafanızı eğin!
You seem like you've got a bit more going on than most around here.
Kafan, buradakilerin çoğundan daha iyi çalışıyor gibi görünüyorsun.
You two, you pull this from here and that from there, and you're making up this whole big fucking story in your head, and it's bullshit!
Siz ikiniz, mevzuyu oradan alıp buraya çektiniz ve kafanızda bu lanet hikâyeyi oluşturdunuz ve hepsi saçmalık!
Bend your head back.
Kafanı arkaya eğ.
Aww, Peggy, I'll always be in your head.
Peggy, her zaman kafanın içinde olacağım.