Kaos Çeviri Türkçe
1,907 parallel translation
Chaos. That's what would happen.
Kaos.. olacak olan budur.
- Otherwise, chaos.
- Yoksa kaos olur.
You'll get a big mash-up right there where the cars, everyone's trying to go on that lane, and chaos ensues, and there's a big release of energy.
Arabaların içine girdiği anda büyük bir karmaşıklık olacaktır. Herşey o şeride girmek isteyecek ve kaos hakim olarak büyük bir enerji açığa çıkacaktır.
The chaos of the coffee table?
Sehpadaki bu kaos teması var ya?
Chaos.
Tam bir kaos.
That's very dangerous in this chaotic world.
Bu özellikler kaos içindeki bir dünya için çok tehlikelidir.
Wei in chaos, Yang Hu from the Kingdom of Jin has invaded...
Wie'de kaos içinde, Jin Krallığından Yang Hu işgal etti.
We chased you clean across the Transvaal whilst you caused havoc.
Sebep olduğun kaos yüzünden Transval'e kadar izledim seni.
The Republic's vice-president says this is an act of subversion aimed at destabilizing a democratically elected constitutional government. It is an opportunistic protest intended to submerge the country in disorder and chaos.
Başkan Yardımcısı bunun, demokratik olarak seçilmiş anayasal bir hükümetin istikrarını bozmayı hedefleyen bu çökertme eyleminin kargaşa ve kaos içinde ülkeyi batırmaya yönelik fırsatçı bir protesto olduğunu söyledi.
If this continues, chaos will ruin our nation and the people will suffer.
Bu iş böyle giderse, kaos çıkıp ulusumuz harap edecek ve insanlar acı çekecek.
The explosion in the mainly Shiite area engulfed shops and residential flats, causing chaos and confusion amidst the busy streets...
Şii bölgesindeki patlama dükkanları ve evleri yuttu, ve sokaklarda kaos ve karmaşa yarattı.
If you wanna hear really the theory of turbulence order of chaos, phase transition.
Gerçekten türbülans teorisini dinlemek istiyorsanız kaos düzenini, faz değişimini.
More chaos here, more prosperity for us.
Burda ne kadar kaos olursa, biz de o kadar zengin oluruz
Chaos, death, suffering.
Kaos, ölüm, ıstırap.
Again, if you're just joining us, We're coming to you live from Hamsted, Maryland, Where chaos has broken out in this normally quiet community,
Eğer bizi izliyorsanız, size bilinmeyen bir virüsten kaynaklandığı sanılan ve aslında sakin bir toplumu olan ama şu anda kaos yaşanan Hampstead, Maryland'dan sesleniyoruz.
The chaos and confusion of what transpired here last night is still being unraveled.
Dün gece burada yaşanan kaos ve karmaşaya neden olan şey gizemini hâlâ koruyor.
When you have someone who's knowingly choosing to be outside the law... or to refuse to accept the template of legality... that some society has imposed upon them, then you have the potential for some degree of chaos... or destruction of that status quo, that nonsense that's reality.
Bilerek yasadışı olmayı isteyen birini tanıyorsan, ya da yasaları kabul etmeyen topluma empoze edilmek istenen, o zaman biraz kaos ya da harap etme statüsü şansın olur ya da harap etme statüsü şansın olur gerçeklik saçmalığına.
But with the coming of man came the illusion of free will... and with that illusion came chaos.
Sonra yanılsamalı özgür iradesiyle insanoğlu geldi. Bu yanılsamayla da kaos geldi.
Mm-mm. I'm talking about full-on chaos- - including getting your Glee on in the stacks.
Tam kaos yaratmaktan bahsediyorum buna Glee ödevimizi kitapların arasında yapmakta dâhil.
Women are created on the principle of chaos... the chaos of creation, disorder, bringin'new things into the world.
Kadınlar yaratılışın, kargaşanın, dünyaya yeni şeyler getirmenin oluşturduğu kaos ilkeleriyle yaratıldı.
Chaos and destruction.
Kaos ve yıkım.
So, war begins again and chaos is king.
Ve savaş yeniden başladı. Kaos tekrar kral oldu.
When chaos reigns, dear Lady, Satan often forgets about God's humble servants, and we may carry on with our holy work without interference.
- Kaos başta oldukça Leydim Şeytan, Tanrı'nın sadık kullarını unutur ve biz de işimize kaldığımız yerden, sorunsuz bir şekilde devam edebiliriz.
It'd be chaos!
Kaos olacaktır.
True, but we're having a hard time Finding acceptable replacement bodies In the chaos out there.
Doğru ama bu kaos ortamında kabul edebilir bedenler bulurken epey zorlanıyoruz.
Chaos broke out after the collapse of the old European Union.
Eski Avrupa Birliği'nin yıkılmasından sonra bir kaos çıktı.
The terrorists lamed the world wide web for hours with a targeted manipulation, which led to chaos and unrest across the globe.
Teröristler internetin saatlerce kesilmesine sebep oldu...,... ve dünya çapında bir kaos çıktı.
Chaos and confusion, that's what life is about.
Kaos ve kargaşa hayat bundan ibaret.
My dear, without rules there's only chaos.
Tatlım, kurallar olmazsa sadece kaos olur. Herkes kurallara uymalıdır.
Utter chaos!
Bu tam bir kaos!
Murder, mayhem, torture, catastrophe, suicide, explosions, you know, the usual stuff.
Cinayet, kaos, işkence, felaket, intihar patlamalar, bilirsiniz, her zamanki kötü şeyler.
The choice is a new world order or chaos
Seçim ya yeni dünya düzeni, ya da kaos
Complete chaos- - nothing's catalogued.
Tam bir kaos. Hiçbir şey sınıflandırılmamış.
It's simple chaos.
Kaos hakimdir.
And an unsub who creates chaos and then attacks typically carries this through to all aspects of his life.
Kaos yaratıp saldıran biri genelde hayatının her aşamasında böyledir.
It's because the whole border situation is chaos.
Çünkü sınıra kaos hakim.
Here comes chaos.
- Kaos geliyor.
It's been chaos up there since the war ended.
Savaş bittiğinden beri yukarıda bir kaos hakim.
... With nothing but phone books.
Kaos geliyor.
The difference between stability and chaos can pivot on changes to the tiniest structures.
Denge ve kaos arasındaki fark, en küçük yapıların değişimi etrafında dönebilir.
Welcome to Chaos Corners, the Pleasure Patch,
Kaos Köşesi'ne, Zevk Tarlası'na, Şeytan Üçgeni'ne hoş geldiniz!
Drive, intelligence, humility, chaos...
Beceri, anlayış, tevazu ve kaos.
Damn it, I knew you'd fail the test of chaos.
Lanet olsun, kaos testini geçemeyeceğini biliyordum.
And truly in total chaos!
Büyük bir kaos söz konusu
If we would all behave this way, we would have chaos.
Eğer hepimiz bu şekilde davransaydık, ortalık kaos ortamına dönüşürdü.
But it seems to me now that a little chaos is a fair price to pay for the life of another human being.
Fakat şimdiki kararıma göre, ufak bir kaos, insan hayatına kıyasla makul bir bedel.
We all know the rules are there for a reason. without them, we'd be in chaos.
Hepimiz biliyoruz ki kurallar bir sebep yüzünden konulmuş ve onlar olmasa hepimiz kaos içinde oluruz.
And sometimes it can be the opposite, and then you get chaos and destruction, which is why it's real important to get your wiring checked.
Ama bazen de olumsuz olur işte o zaman kaos ve yıkım oluşur ki zaten bu yüzden elektrik kablolarının kontrolü bu kadar önemlidir.
Chaos is a given, your honor.
Kaos yeterli bir kanıt, Sayın Yargıç.
Every evening, at dusk, tens of thousands of bats pour out of the cave entrance to search for food.
Tam bir kaos gibi görünüyor, ama kızılötesi kameralar karanlığı görünür kıldığında
It looks like utter chaos, but infrared cameras have made it possible to see through the darkness and it turns out that this isn't chaos at all.
bu hiçte kaos gibi durmuyor.