Keep trying Çeviri Türkçe
4,421 parallel translation
I'll keep trying. I'll get something.
Denerim, bir şeyler bulurum.
Yeah, because you keep trying to make it about anything else.
Evet, sen de konuyu hep başka yerlere çekmeye çalışıyorsun da ondan.
- Then we'll keep trying.
- O zaman denemeye devam ederiz.
I keep trying to figure out when I'm done, when to walk away when there's always more to do, more darkness than light.
İşim bittiğinde ne olacağını düşünüp durdum, buralardan gitmem gerektiğinde, her zaman yapacak şeyler olduğunda, karanlıktan çok aydınlığın olduğu zamanlarda.
Why do you keep trying to get me to be nice to strangers?
Neden beni yabancılara karşı nazik olmaya zorluyorsun sürekli?
But keep trying.
Ama denemeye devam et.
I know, like this fire truck, I keep trying to hide from Teddy. He keeps finding it.
Biliyorum, bu kamyonu defalarca saklamaya çalıştım.Her defasında buluyor.
Joel, keep trying.
Joel, denemeye devam.
You can keep trying, but it's never gonna work.
- İstiyorsan deneyebilirsin, ama işe yaramayacak.
Just keep trying. It'll come eventually.
Denemeye devam et.Eninde sonunda yanacaktır.
I'll just keep trying.
Denemeye devam edeceğim.
You just have to keep trying, keep at it, you know?
Durmadan çabalamalısın beni anlıyor musun?
Well, I'm gonna keep trying, kiddo. So might as well get used to it.
Denemeye devam edeceğim ufaklık, o yüzden alışsan iyi olur.
I keep trying to picture you all in my father's cabin.
Kafamda hep babamın kulübesinde olduğunuzu canlandırmaya çalışıyorum.
- Keep trying!
- Denemeye devam edin!
While pops was tiring out my dad, I was trying to keep up with my long-time crush, Dana Caldwell.
Babam dedemle uğraşırken, ben de uzatmalı sevgilim Dana Caldwell'le takılıyordum.
But aren't you just as stressed trying to keep this whole charade alive?
Peki bütün bu zırvalığı yaparken,... hiç strese girmiyor musun?
Keep working on trying to contact Sam.
Sam irtibata çalışırken üzerinde çalışmaya devam edin.
And you keep trying to make this about us.
Sen de sürekli meseleyi ikimize çevirmeye çalışıyorsun.
Just trying to keep our people comfortable.
Ben sadece halkımızı rahat ettirmek istiyorum.
I'm just trying to keep dad's cholesterol in check, ma.
sadece babamın kolesterolunu kontrol altında tutmaya çalışıyorum, anne.
No, I was trying to keep you from worrying about me.
Hayır, benim için endişelenme diye öyle demiştim.
And now I got another for trying to keep from being late?
Şimdi de geç kalmamaya çalıştığım için bir tane aldım.
Are you trying to keep up this lunatic charade...
Bu deli saçması şeyi hala sürdürüyor musun?
Sorry I keep leavin'you all these messages, man. I just... I really want to talk to you about this... this music thing I've been trying to work out.
Mesaj bırakıp durduğum için üzgünüm adamım, sadece bir süredir üzerinde çalıştığım şu müzik olayıyla ilgili seninle konuşmak istiyordum.
I'm just trying to keep him out of trouble.
Onu beladan uzak tutmaya çalışıyorum.
You're just trying to keep up.
Sadece devam etmeye çalışıyorsunuz.
He started out just like you, trying to do the right thing, trying to keep us all safe.
O da senin gibi başladı, doğru olanı yapmaya çalıştı, hepimizi güvende tutmaya çalıştı.
I am just trying to keep myself happy..
Yalnızca mutlu olarak kalmaya çalışıyorum
I-I just spent the night trying to keep Lynly's tears from flooding my guest house.
Dün gece Lynly'nin göz yaşlarının misafir odasını taşırmaması için uğraşıyordum.
Jenny, I know you're trying to be helpful, but maybe we could keep it positive?
Jenny, biliyorum yardımcı olmaya çalışıyorsun, ama belki de biraz pozitif olabiliriz.
I'm trying to help you, and you just keep avoiding me.
Sana yardım etmeye çalışıyorum, sen ise benden kaçıp duruyorsun.
Then why is he trying so hard to keep everybody out?
O halde neden herkesi oradan uzak tutmak için bu kadar çırpınıyor?
Maybe he's trying to keep something in.
Belki de birilerini içeride tutmaya çalışıyordur.
What did you mean by "trying to keep something in"?
İçeride birini tutmaya çalışıyorla neyi kastettin?
If she doesn't show up soon, well, I'm just gonna have to keep waltzing alone. Because I am done trying to convince this woman in front of me to take my arm.
Yakında ortaya çıkmazsa, ben de tek başıma vals yapacağım çünkü bu önümdeki kadını kolumu alması için ikna etmekten yorulmuş bir vaziyetteyim.
Have you ever considered that, like you, I am trying to keep Hayley safe, using our mother's magic to empower her people so they are capable of protecting her?
Hiç aklına kurtlar Hayley'yi daha iyi koruyabilsinler diye annemizn büyülerini kullanarak onları daha güçlü kılmak istediğim gelmedi mi?
Look, I'm trying to repair portal gun with with bunch of sex doll parts and I have to do it one-handed to keep these belushis from cutting you off.
Bak, bir avuç seks robotu parçasıyla portal tabancamı tamir etmeye çalışıyorum. Üstelik bu Belushi'ler seni kucaklamasın diye de tek elle yapıyorum bunu.
You're making me wonder why I keep sparing your life when you are continually trying to take mine.
Merak ediyorum da sen beni öldürmeye çalışırken neden hayatını bağışlıyorum ki?
I've been busting my ass trying to keep this family together.
! Bu aileyi bir arada tutacağım diye canım çıktı.
That's the sound I make when I'm trying to keep my vomit down.
O benim kusmuğumu içerde tutmaya çalışırkenki sesim.
You're going to keep me tied up here while my friends risk their lives trying to steal that thing?
Arkadaşlarım onu çalmak için hayatlarını riske atarken beni bağlı mı tutacaksın?
White House Chief of Staff, the president's right hand, out there trying to keep his kid alive.
Beyaz Saray Müsteşarı, Başkanın sağ kolu bir yerlerde çocuğunun hayatını kurtarmaya çalışıyor.
He's just trying to keep us safe.
Sadece bizi güvenlikte tutmaya çalışıyor.
These men are just trying to keep us safe.
Bu adamlar sadece bizi güvende tutmaya çalışıyor.
OK, but why is he trying so hard to keep everybody out?
O zaman neden herkesi oradan uzak tutmak için bu kadar çırpınıyor?
He made you a promise and he's trying to keep it.
Sana bir söz verdi ve sözünü tutmaya çalışıyor.
Sir please, believe me we're trying to keep you safe.
Lütfen bayım, bana inanın ki sizi güvende tutmaya çalışıyoruz.
I'm trying to keep you from printing something that isn't true.
Doğru olmayan bir şeyi yayınlamanı engellemeye çalışıyorum.
I'm just trying to keep us alive.
- İnsanları hayatta tutmaya çalışıyorum.
Sorry, just... just trying to keep it light.
Üzgünüm. Ortamı yumuşatayım dedim.
trying 139
trying to help 31
trying to 71
trying to escape 20
trying to make it home 18
keep smiling 46
keep going 1982
keep it simple 78
keep your eyes on me 17
keep moving 877
trying to help 31
trying to 71
trying to escape 20
trying to make it home 18
keep smiling 46
keep going 1982
keep it simple 78
keep your eyes on me 17
keep moving 877
keep calm 126
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep me posted 260
keep up the good work 182
keep it a secret 17
keep your head up 54
keep it clean 38
keep your hands to yourself 16
keep it real 39
keep your distance 85
keep your friends close 24
keep me posted 260
keep up the good work 182
keep it a secret 17
keep your head up 54
keep it clean 38
keep your hands to yourself 16
keep it real 39