Kindling Çeviri Türkçe
135 parallel translation
We don't want her turned into kindling!
Onun da enkaza dönmesini istemiyoruz.
Should I chop up more kindling?
Biraz daha çıra toplayayım mı?
Did you get the kindling box filled for Mom?
Annen için o kutuyu aldın mı?
As my first project, I've been converting Chippendale furniture into kindling.
Benim ilk projem olarak, mobilyayı çıraya dönüştürüyorum.
You would if you used kindling.
Eğer soba yaksaydın görürdün.
I was comin'from the woods with a load of kindling'... and I heard Mayella screaming as I got to the fence.
Çite yaklaştığımda Mayella'nın bağırdığını duydum.
I dropped my kindling', and I run as fast as I could, but I run into the fence.
Odunları atıp var gücümle koştum, fakat çite takıldım.
Robinson... you're good at bustin'up chifforobes and kindling'with one hand, aren't ya?
Robinson... Tek elle şifoniyer ve odun kırmakta ustasın, değil mi?
Think I judged him too harshly? Used him like a piece of kindling for my fire of justice?
Onu çok acımasızca yargıladığımı benim adalet ateşim için ufak bir odun olarak gördüğümü mü düşünüyorsun?
All these other girls go for kindling. You're the best.
Bütün bu kızlar arasında, sen en iyisisin.
folk say he cut them up just like kindling wood.
InsanIar çra gibi dogradgn söyIer.
- lt's made out of kindling!
- Çıradan yapılmış!
He and the others were a mere kindling fire.
O ve diğerleri katıksız ateşte yanacaklar.
Within these galaxies the first generation of stars was born kindling the energy hidden in matter flooding the cosmos with light.
Bu galaksilerin içinden, yıldızların ilk jenerasyonu doğdu... Kozmos'u ışık seline boğan maddenin içindeki enerjiyi çıra gibi yakan yıldızlar
They probably don't want it either, so I'll put it in the kindling box.
Muhtemelen onlar da istemeyecek. Ben de odun kovasına koyarım.
The room is cold... and we can't pay for kindling.
Oda soğuk ve yakacak için paramız da yok.
Get the kindling ready.
Odun hazırlayın!
You don't crumple a newspaper up, you twist it, lengthwise, to simulate kindling.
Gazeteyi buruşturmayacaksın, kıvıracaksın Uzunlamasına kıvır, çıra niyetine.
Then these should make for excellent kindling.
Öyleyse bunlar tutuşturmakta çok iyi olur.
Leo was trying to turn someone into kindling.
Leo birini doğramaya çalışıyordu.
What was once a national forest is now a heap of kindling.
Bir zamanlar ulusal bir orman olan yer artık yakacak bir odun yığını haline gelmiş.
Short on kindling.
Çıram kalmadı da.
The negatives went up like kindling.
Negatifler çıra gibi yandı.
Okay, I need some kindling.
Tamam, çıraya ihtiyacım var.
I'd use it as kindling!
Ateşi tutuşturmak için kullanırdım!
I'm kindling!
Yanıyorum!
I was cutting kindling, and the ax slipped.
- Ne? Çalı çırpı kesiyordum ve balta elimden kaydı.
I could snap you like kindling!
Seni çalı çırpı gibi kırabilirim!
I'm going to chop it into kindling and put a big vibrating chair right there.
Onu parçalayıp yakacağım Ve oraya büyük bir titreşimli koltuk koyacağım.
I saved most of them from being used as kindling.
Çoğu bir mum ile leeo'yu aratmaz..
Go to the shop for a few sods and some kindling.
Dükkana gidip bir torba kömür al.
Thought you might want this, for kindling or something.
Bunu geçmişini hatırlamak için isteyeceğini düşündüm.
Pieces of different kindling often build the strongest fire.
Farkı odun parçaları bir araya geldiklerinde genelde en güçlü ateşi yakar.
And so, let's face it, that's just kindling.
Kabul edelim ki onlar çıra gibi yanar.
The townspeople have started to pile kindling at the base of three lampposts in the village square.
Kasaba ahalisi, kasabanın merkezinde ki üç lamba direğinin dibine, yakacak odun yığmaya başladılar.
What a crazy shame... to see a boy with peach down... with a smooth, bare chest... burning in bed... like kindling.
Tüysüz, pürüzsüz ve göğsü çıplak bir oğlanı yatakta çıra gibi yanarken görmek ne utanç verici!
I mean, the last time she saw you... you'd have turned one of those little wedding chairs into kindling.
Yani, seni son gördüğünde.. ... şu küçük düğün sandalyelerini kibrit diye kullanıyordun.
"And they will continue to be a kindling force,... and a revealing power in our lives."
've onlar atesleyici bir güç olmaya devam ederler, ve yasamlarimizdaki gücü açiga çikarirlar. "
That wrapped around my son's neck and snapped it like kindling?
Oğlumun o incecik boynunu dal gibi kırıveren?
Okay. Well... I'm using the wrong kindling.
Yanlış tutuşturucu kullanıyorum.
Let's get a little kindling going.
Biraz çıra toplayalım.
And the fifth time he said it, I took the damn thing and smashed it into kindling.
Beşinci defa dediğinde, o lanet şeyi alıp yanan odunların üzerine attım.
Banished by man in the Kindling Wars.
Çeşitli savaşlarla insanları sürgün ettik.
What dream have I seen? - That every dream doth true appear, Kindling fire in my body If thy heart's path thou traverseth
- Her rüya gerçek görünür, gönlümün yolu senin yolunda tutuşup durur.
Should the relationship-savvy person... stoke the fires of passion with the kindling of work and friends?
Biri, tutkunun ateşini, iş ve arkadaşlarla körüklemeli mi?
Perhaps I'll use this as kindling for today's bath.
Bugünkü banyo suyunu bununla ısıtacağım.
- Okay, well, did you try to kindling box?
- Alet kutusuna baktın mı? - Hayır.
Some kindling, just a stick or two
Biraz yakacak şey Bir kaç da tahta
I brought some more kindling for the stove.
Soba için çalı çırpı getirdim.
Looks like kindling.
- Çıra gibi gözüküyor.
It is kindling.
O çıra.