Kissed Çeviri Türkçe
6,256 parallel translation
I'm saying that maybe someone who came up a different path from Warden's secretary, who kissed ass and gave neck massages, might've remembered to order diesel for the backup genny.
Diyorum ki belki de müdürün sekreterlerinden göt yalayan ve boyun masajı yapan başka birisi yedek jeneratörler için yakıt siparişi vermeyi hatırlardı.
You ever been kissed by a 6-foot, black, transgender woman?
Daha önce hiç 6-fut siyah, transseksüel bir kadın tarafından öpüldün mü?
The same one that you had after the first time we kissed.
İlk defa öpüştükten sonra takındığın o surat var.
I played him for a little bit, then I kissed him off, And told him he'd get more next week.
Biraz oynaştım, sonra öptüm haftaya daha fazlasını alacağını söyledim.
And when I left the island... she kissed me.
Adayı terk ederken o kadın beni öptü.
No, because you showed up drunk, you puked in my purse, and then you kissed another girl while I was talking to you.
Değil, çünkü sen sarhoş bir şekilde gelip çantama kustun ve benimle konuşurken gidip bir başka kızla öpüştün.
Girls like to be kissed first, right?
Kızlar önce öpülmekten hoşlanır, yanlış mıyım?
I kissed up to senior officers and had it easy.
Üstlerime yağ çektim ve zorluk yaşamadım.
I kissed her and... she ran away.
Onu öptüm ve o da kaçtı.
I cannot believe you kissed me!
Beni öptüğüne inanamıyorum!
You kissed?
Sen mi öptün?
W-where was I when you kissed?
Öptüğünde ben neredeydim?
When you kissed me on the cheek like my grandmother?
Büyükannem gibi beni yanağımdan öptüğünde mi?
Not even kissed him?
Öpmedin bile?
Not even kissed him.
Öpmedim bile.
Me and Liam, we kissed last night.
Ben ve Liam, dün gece öpüştük.
- She ran away because I kissed her.
- Onu öptüğüm için kaçtı.
Brody kissed you.
Brody seni öptü.
Okay, you have kissed me three times now, and I just want to make sure you're not going around telling people that we like each other or that we're in some kind of relationship or something, because nothing could be further from the truth.
Şimdiye kadar beni üç kez öptün ve insanlara birlikte olduğumuzu veya bir çeşit ilişkimizin olduğunu söylemediğinden emin olmak istiyorum çünkü bunun olmasının imkanı yok.
Am I gonna get kissed? "
"Beni yine öpecek mi?" diyorum.
It's not like we kissed, okay?
Öyle öpüşme falan değildi, tamam mı?
So, yes, I kissed Sophia.
Yani evet, Sophia'yı öptüm. Sen de o yollardan geçmemişsin gibi davranma şimdi.
I don't know, we kissed before Ginger died.
Ginger ölmeden önce öpüşmüştük.
I got kissed by a man.
Bir adam beni öptü.
This is the coin I had in my pocket the first night we kissed.
İlk öpüştüğümüz gecede cebimde bu bozuk para vardı.
We kissed on top of the tower!
Kulenin tepesinde öpüştük!
You kissed him.
Onu öptün.
I kissed him once...
Bir kez öptüm...
Because we kissed and you were almost my brother-in-law?
Çünkü öpüştüğümüz ve az kalsın eniştem olduğun için mi?
[Laughs] Oh, here comes that guy you kissed.
Seni öpen çocuk geliyor.
Kind of like how I was when you first kissed me?
Beni ilk öptüğünde titrediğim gibi mi?
He kissed Emma on the cheek?
Emma'yı yanaktan mı öpmüş?
Is it true you kissed?
Öpüştüğünüz doğru mu?
Long Jan said you kissed by the swings.
Uzun Jan sallanırken öpüştüğünüzü söyledi.
Long Jan says you and I kissed by the swings.
Uzun Jan seninle benim salıncakta öpüştüğümüzü söylemiş.
She ran away because I kissed her.
Onu öptüğüm için kaçtı. Çeviri : scorpionss1 İyi seyirler dilerim. - Ne ara oldu bu?
Ok, you know what? She kissed me too.
O da beni öpmüştü.
I kissed my foster brother. Oh, snap.
- Üvey kardeşimi öptüm.
Well, yeah, but it's also the first time we kissed.
Evet ama aynı zamanda ilk kez o gün öpüşmüştük.
[sobbing] I should've kissed her goodbye.
- O öpücüğü vermeliydim.
We kissed at the wedding and that's why she ran away with Wyatt.
Düğünde öpüştük ve o da o yüzden Wyatt ile kaçtı.
If you consider getting kissed and dumped on the same day bad news.
Aynı gün öpülüp terk edilmeyi göz önünde alırsan öyle yani.
So did I. And I kissed Emma, and I liked it.
Ben de. Emma'yı öptüm ve bu hoşuma gitti.
I kissed someone.
Birini öptüm.
On August 1, 1973, I kissed a girl under the Asbury Park boardwalk.
1 Ağustos 1973'de Asbury Parkı yürüyüş yolunun altında bir kızı öpmüştüm.
And then one day, he asked me to drive him to the train station, and he kissed me, and he said "Thank you."
Ve sonra bir gün onu tren istasyonuna bırakmamı istedi ve beni öpüp bana "Teşekkür ederim." dedi
You yelled like a house on fire when Al kissed Helen.
Al, Helen'ı öptüğünde yangın çıkmış gibi bağırdın.
The way they looked at each other, the way he kissed her.
Birbirlerine bakma şekilleri, adamın onu öpüşü.
I haven't been kissed in a really long time.
Çok uzun zamandır öpüşmemiştim.
I made her lunch, I kissed her goodbye, and then her school called wondering where she was.
Öğle yemeğini hazırladım, veda öpücüğü verdim ve sonra okuldan arayıp nerede olduğunu sordular.
We hadn't done it before, but we did and... YOUTHS GASP Kissed?
Öpüştünüz?