English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ K ] / Klinik

Klinik Çeviri Türkçe

1,961 parallel translation
It's a private clinic in Havana.
Burası Havana'da özel bir klinik.
I... I think That you two are certifiably disturbed.
Bence ikiniz de klinik vakasınız.
I know a good clinic in Rio.
Rio'da iyi bir klinik biliyorum.
We have clinical laboratories in every major city in the world.
Dünyanın tüm büyük şehirlerinde klinik laboratuvarlarımız var.
It's my clinic and my hospital.
Klinik de benim, hastane de.
Look, I took her to her clinic visits myself.
Bakın onu klinik randevularına ben götürdüm.
Which clinic?
Hangi klinik?
I was wondering if you know a clinic that might need it.
İhtiyacı olabilecek bir klinik biliyor musun diye soracaktım.
I need a good clinic for an abortion.
Kürtaj için iyi bir klinik arıyorum.
A cleaner office, too.
Hem daha temiz bir klinik olur.
Okay. Free clinic.
Evet, özel bir klinik.
This clinic I volunteer at, It's safe, it's free, it's legal.
Gönüllü olduğum bu klinik güvenli, ücretsiz ve yasal.
She swallowed the squeaker from her chew toy and by the time I got here, it was closed.
Çiğneme oyuncağındaki zili yutmuş ve ben yetişene kadar klinik kapanmıştı bile.
It was a week after she had interviewed my dad About the clinics he built in Africa.
Babamla onun Afrika'da kurduğu klinik hakkında röportaj yaptıktan bir hafta sonraydı.
That was the "journal of clinical anesthesia," In case you were wondering.
O "Klinik Anestezi Dergisi" idi.
Any idea where the field clinic is?
Acaba klinik ne tarafta?
Babe, I think this is the clinic.
Bebeğim, sanırım klinik burası.
Clear c-spines clinically, But if you're not sure, wait for x-ray No matter how backed up they are.
Boyun omurlarını klinik olarak temizleyin ama emin değilseniz ne kadar desteklenmiş olursa olsun...
yeah, the clinic closed an hour ago.
Klinik bir saat önce kapandı.
Main cause of suicide in the armed services :
Silahlı kuvvetlerde intiharın en yaygın sebebi klinik bunalım,..
- I'm sure there's a place in town we could go. - Come on.
Eminim buralarda bir klinik filan vardır.
Are you the same shepherd Who did the clinical trial on the gliomas?
Sen şu gliomlarla ilgili klinik deneyi yapan Shepherd mısın?
Look, this is how the clinic is doing this here, so calm the fuck down.
Nakit parayla. Klinik ödemeyi bu şekilde yapıyor. Sakin olun.
- One of them clinic gigs, huh? - Yeah.
- Klinik işlerinden biri, değil mi?
And naturally, as a doctor, you have a clinical interest in the condition.
Doğal olarak, bir doktor bu durumla klinik olarak ilgilenir.
Wouldn't they? Uh, where's Pedro Mota's chart from that clinic?
Pedro Mota'nun klinik dosyası nerede?
I did some countersuing work for the Harbour Clinic in Chelsea.
Chelsea'de Harbour Klinik için karşı dava işleriyle uğraştım.
What, you think that there's a clinic out there for people who just pop out of hell? Wrong.
Cehennemden çıkan insanlar için bir klinik olduğunu mu sanıyorsun?
According to the latest clinical data, identity theft can cause serious maladaptive psychological and somatic symptoms.
Elde edilen son klinik verilere göre kimlik hırsızlığı bazı psikolojik ve bedensel uyumsuzluk belirtilerine neden olabilir. Evet.
This is a clinic to help you get over your addiction.
Burası bağımlılıklarınızı aşmaya yardımcı bir klinik.
If we can't get an image, then we'll go with clinical labs and tests.
Eğer görüntü alamazsak klinik laboratuvarını ve testleri deneriz.
It's an application for a clinical trial at UCLA Jonsson's Comprehensive Cancer Center.
UCLA'da Johnson'ın Kapsamlı Kanser Merkezi için bir klinik tedavi başvurusu.
- If only you knew someone who is trying to start up A free clinic.
Ücretsiz bir klinik kurmaya çalışan birini tanımıyorsan tabii.
Consequently, if Amy and I choose to bring new life into this world, it will be accomplished clinically, with fertility experts in a lab with petri dishes.
Bu sebepten, Amy ile dünyaya yeni bir can getirmeye karar verirsek, işlem tamamen klinik şartlar altında doğum uzmanları gözetiminde bir petri kabında tamamlanacak.
- I'm looking into some clinic visits.
- Birkaç klinik ziyaretini araştırıyorum.
In your latest clinical trial, you found that people taking Elvatyl were three times as likely...
Son yaptığınız klinik testlerde, Elvatyl kullanan insanların 3 kat daha fazla- -
Now, in your clinical trials, what did you find unusual about this surplus of tryptophan?
Şimdi, klinik deneylerinizde, bu aşırı miktarda triptofan ile ilgili beklenmedik neler buldunuz?
And wonderfully and clinically insane!
Ve harika ve klinik deliliği derecesinde!
You asked for help with one of your patients, Even suggesting I would do a better job with one of them, Despite the fact,
Hastalarından biri için yardım istedin hatta benim bile daha iyi yardım edebileceğimi iddia ettin ki şimdiye kadar benden klinik olarak 20 yıl daha tecrübeli olmanla sürekli övünmen gerçeğine rağmen.
I mean, you got clinical narcissism, paranoia, delusions of grandeur...
Adamda klinik seviyede narsisizm, paranoya ve kurtarıcı sanrısı var.
David started the clinic last year.
David, geçen sene Klinik açtı.
The other clinic closed two weeks ago.
Diğer klinik 2 hafta önce kapandı.
I've set up clinics in Brazilian favelas, villages in Uganda - - and usually Miami is a little safer, but in this case...
Brezilya'nın teneke mahallelerinde klinik açtım, Uganda'nın köylerinde... Miami, biraz daha güvenlidir ama bu sefer kendini öldürteceksin.
The clinic's closed!
Klinik kapatıldı!
So, why the hell is this guy running a clinic? Huh?
Neden bu herif, klinik açmakla uğraşsın?
No, I flew down here because she has a clinical trial for a very promising protocol.
Hayır, buraya geldim çünkü oldukça umut verici klinik bir deneyi var.
What do you think of Dr. Casseras's clinical trial?
Dr. Casseras'ın klinik deneyi hakkında ne düşünüyorsun?
You're considered a strong candidate for the clinical trial.
Ve? Klinik deney için güçlü bir aday olarak görülmüşsün.
Stay here, then, through the clinical trial.
Klinik deney dolayısıyla burada kal o halde.
I flew down here because she has a clinical trial.
Buraya geldim çünkü klinik bir deneyi var.
This is a volunteer clinic in a tough neighborhood.
Burası zorlu bir mahallede, gönüllü bir klinik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]