English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ K ] / Knowingly

Knowingly Çeviri Türkçe

370 parallel translation
I will abstain from whatever is deleterious and mischievous and will not take or knowingly administer any harmful drug.
Zararlı ve yaramaz herşeyden kaçınacağım bilerek zararlı bir ilaç vermeyeceğim ve almayacağım.
Whoever feels that he is the carrier of the best blood... and knowingly uses it to attain the leadership... will never relinquish it!
En iyi kanı taşıdığına inanan bir kişi... liderliğe erişmek için bilinçle kullanmaktan... asla vazgeçmez!
Did you know the law... that any person who does knowingly receive, harbor, comfort... or succor a rebel is as guilty as if he himself bore arms?
Kanun ne der bilir misin? Kim ki bir asiye yardım ve yataklık ederse kendisi de en az o asi kadar suçlu bulunur?
I'd never lie knowingly to you.
Sana asla bilerek yalan söylemedim.
I told you I was sure he hadn't deserted you knowingly.
Dedim ki sana, seni bilerek terketmemiştir.
"By wilfully and knowingly permitting savage beatings to be inflicted upon him by members of his company."
" Bölüğün diğer üyeleriyle birlikte
One can do a low action knowingly.
Bir hareketin ve onu yapmanın çirkin olduğu çok iyi bilinebilir.
Any American knowingly aiding the armed forces of a foreign country can be deprived of their citizenship.
Yabancı bir ülkenin silahlı kuvvetlerine yardım eden Amerikalılar vatandaşlıktan çıkartılır.
The human mind is ready to accept anything, if it is used knowingly.
İnsan aklı, herşeyi kabul etmeye hazırdır, bilgece kullanılırsa tabi.
Only a devil would knowingly kill a nurse.
Sadece Şeytan bilerek bir hemşireyi öldürür.
But should compassion be extended to those who knowingly defy?
Fakat bilerek kendisine karşı gelenlere de merhamet edermi?
You had the audacity to knowingly cast me in a smaller part than his?
Beni kadroya alırken rolümün onunkinden küçük olduğunu biliyor muydunuz?
He asked him knowingly.
Bilgiç bilgiç sordu.
"Photographs, eh?" he asked him knowingly.
Bilmiş bir şekilde "fotoğraf" diye sordu.
That's not knowingly.
Hemde bilerek.
"Any person who knowingly speaks any obscene song, ballad or other words in a public place is guilty of a misdemeanour".
"Kamuya açık yerlerde, kasıtlı olarak, müstehcen şarkı, türkü ya da herhangi bir kelime söyleyen kişiler kötü davranıştan suçludurlar."
First, that the Delta house did knowingly violate... the rules governing pledge recruitment... by serving alcohol to freshmen during pledge week... and after established drinking hours.
Birincisi, Delta Evi, üyelik başvurularının yapıldığı hafta... brinci sınıf öğrencilerine alkollü içki ikram ederek... üyelik kurallarını bilerek ihlal etmiştir. Hem de bu işi... belirlenen alkol saatlerinin dışında yapmıştır.
Any person who alters... forges, knowingly destroys... knowingly mutilates... or in any manner changes this certificate... may be fined not to exceed $ 10,000... or imprisoned for not more than five years... or both.
Bu belgeyi değiştiren... tahrif eden, yok eden... bilerek herhangi bir yolla... bozan kimseler... 10,000 $'ı aşmayacak şekilde ya da beş yılı geçmeyecek şekilde hapse atılacak... veya her ikisiyle birden cezalandırılacaktır.
"Photographs, eh?" he asked him knowingly!
- "Fotoğraf ha?" diye sordu, bilerek.
If I knowingly allowed a procedural defect... or a violation of the law to pass before me... I would not be fulfilling those responsibilities.
Eğer bilinçli bir şekilde, bir prosedür yanlışını veya bir yasa ihlalini görmezden gelirsem, bu sorumluluklarımı yerine getirmemiş olurum.
I would never knowingly serve the Lord of Snake Mountain.
Yılan Dağı'nın efendisine asla bilerek hizmet etmezdim.
Are you saying that I knowingly defied it?
Benim onu bilerek çiğnediğimi mi söylüyorsunuz?
He would never knowingly do anything to hurt anyone.
Jean Luc, o asla bilerek birilerini incitecek bir şey yapmazdı. Evet, ona inanıyorum.
He would never knowingly do anything to hurt anyone.
Ona karşı savunmamız olmayan bir yaratığa benziyor. Bir Numara?
As far as I remember... we never, ever knowingly got a story wrong, until tonight.
Hatırladığım kadarıyla, biz asla... asla... bilerek yanlış bir haberi yayımlamadık. Bu geceye kadar.
"One, that he did knowingly and willfully " perform above and beyond the call of duty on countless occasions.
"Bir, çok defasında, kendi isteğiyle -... görevini fazlasıyla yapmak."
It has been suggested that I take an action, which would require me to disobey an order, and knowingly put this crew into a life-threatening situation.
Verilen bir emre karşı çıkarak harekete geçmem konusunda önerilerde bulunuldu, ve bu durumda, hayatınızın tehlikede olacağını da bilmeniz gerekmekte.
I would never knowingly put a convicted felon on the stand.
Asla sabıkalı birini bilerek kürsüye çıkarmazdım.
That on stardate 49648 while commanding the Starship Defiant he knowingly fired upon and destroyed a Klingon civilian transport ship near the Pentath system.
Yıldıztarihi 49648'da Defiant'a komuta ederken Pentath sistemi yakınlarında sivil bir Klingon nakliye gemisini bilerek ateş ederek yok etmiştir.
" knowingly looking up at me, still inside you - -
Hala içinde olacaktım.
The stranger just nodded slowly and knowingly.
Yalnızca bana bakıp başını salladı.
But I cannot knowingly allow my pumpkin to marry a rogue and a scoundrel.
Allah bilir daha neler de yaptı ama göz göre göre onun bir düzenbazla evlenmesine razı gelemem.
Now, this man, by his own admission knowingly and reflectively executed another human being.
Şimdi bu adam, kendi itirafıyla bilerek ve isteyerek başka bir insanı infaz etti.
We shot down a civilian jet, knowingly and willingly.
Bilerek ve isteyerek sivil bir uçağı düşürdük.
I have never knowingly transmitted any information which was a secret military plan.
Asla kasıtlı olarak gizli askeri bir plan hakkında bilgi göndermedim.
Yes you are, you're looking knowingly.
Evet sırıtıyorsun, kasten yapıyorsun.
Now why the hell would you knowingly deceive me like that?
Neden beni böyle bile bile kandırdın?
Bynarr may not have knowingly helped Jolinar,..... but I'm sure he must know how she escaped.
Bynarr Jolinar'a bilerek yardım etmiş olmayabilir,..... ama Jolinar'ın nasıl kaçtığını bildiğine eminim.
I got eyes to see. ears to listen with and a head to nod knowingly.
Dört göz, can kulağı ve onaylar bir başla seni dinliyor.
I don't think I trust anyone who knowingly puts Cruella anywhere near dogs.
O bir rottweiler. Cruella'yı bilerek köpeklerinin yanına koyan birine güvenebileceğimi sanmıyorum.
Do you knowingly keep me and Joseph at a distance?
joseph ve beni bilerek mi kendinden uzak tutuyorsun?
You didn't do it knowingly.
Bilerek yapmadın.
Not knowingly, Nilu.
Bilerek yapmadın Nilu.
I assure you, no one associated with the Thorpe Hotel Corporation... has knowingly obstructed justice here.
İnanın, Thorpe Otelleri'nde çalışan hiç kimse bilerek adaleti engellemez.
The Borg wouldn't knowingly risk a collision.
Borg bilerek çarpışma riskine girmez.
Even when employees knowingly enter into that arena, with full disclosure?
Çalışanlar bunu bilerek ortama girseler bile mi?
Because it's in violation of Title 18, Section 473 of the United States Code, punishable by up to 15 years for knowingly passing on bad money.
Çünkü ABD yasasının 18.Başlık, 473.Bölümü'ne aykırı. Bilerek sahte para kullanmanın cezası da 15 yıla kadar çıkar.
Enforcing criminal sanctions against agencies like yours that knowingly place their wards in unsafe homes.
Benim işim de sizinki gibi ajanslar çocukları güvenli olmayan evlere verince, cezai hukukun uygulanmasını sağlamak.
I have never knowingly put a stolen child up for adoption.
Bilerek çalınan bir bebeği evlatlık vermedim.
I'd never knowingly let anybody hurt you.
Bile bile seni kimsenin incitmesine izin vermem.
could never knowingly harm her.
Kendim dışında başka biri için bir şey hissettim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]