Kutner Çeviri Türkçe
123 parallel translation
Five hundred on Kutner.
- Yok. Kutner'e 500.
Kutner, you...
- Kutner, biraz bekle...
And Kutner nearly into a coma.
Ve o da neredeyse komaya giriyordu.
Where's Dr. Kutner?
Dr. Kutner nerede?
Kutner, he's going to seize again.
Kutner.
I nominate Kutner.
Diğer adayım Kutner.
Kutner's a liability.
Kutner sorunlu biri.
Kutner, have the paddles on standby.
Kutner, defibrilatörü hazır tut.
Taub and Kutner.
Taub ve Kutner.
Kutner shares your philosophy of medicine.
Kutner senin tıbbi felsefeni paylaşıyor.
Thirteen, Kutner.
13, Kutner.
Thirteen and Kutner, you're fired, too.
13 ve Kutner, siz de kovuldunuz.
You told me to hire Kutner and Taub.
Kutner ve Taub'u işe almamı söyledin.
Dr. Kutner, who told you that it would be a good idea to put up superficial representations of a hypocritical season celebrating a mythical figure?
Dr. Kutner,.. Kim sana riyakar bir sezonun yapay süslerini etrafa asmanın güzel bir fikir olduğunu söyledi? Mitolojik bir figürün bayramını yapmak.
Kutner's starting the patient on hemodialysis, and Thirteen's in the lab trying to figure out what the guy put in the drugs.
Kutner hastayı hemodiyalize aldı. Ve 13 laboratuvarda adamın ilaca ne karıştırdığını bulmaya çalışıyor.
They accused Kutner of screwing up a test because they hate him.
Kutner'ı testi batırmakla suçladılar, çünkü ondan nefret ediyorlar.
She told Kutner it was four weeks.
Kutner'e dört hafta olduğunu söylemiş.
Kutner, could you excuse us?
Kutner, müsade eder misin?
Kutner, leave the room, wait 30 minutes, come back and tell her the test was negative.
Kutner, odadan çık. 30 dakika bekle ve geri gelip testin negatif olduğunu söyle.
Or Kutner, if you think Thirteen is hot.
Onüçün seksi olduğunu düşünüyorsan, Kutner'ı da kovabilirim
I'm an Indian guy named Kutner.
İsmi Kutner olan bir Hintliyim.
If it doesn't float, Kutner missed the boat.
Eğer üste çıkmazsa Kutner tekneyi kaçırdı.
Does it worry you that she paged Kutner first?
Önce Kutner'ı araması seni endişelendiriyor mu?
KUTNER : What did you do to Natalie?
Natalie'ye ne yaptınız?
KUTNER : This place actually smells of evil.
Burası kötülük kokuyor.
KUTNER : Effects on the lungs would have been immediate.
Akciğerdeki etkileri hemen görülürdü.
Thirteen and Kutner, go search the home and the school.
On üç ve Kutner, evi ve okulu araştırın.
KUTNER : We'll find out what's wrong, don't worry.
Neyin olduğunu bulacağız, endişelenme.
Tell Kutner to start her on benzos.
Kutner'a benzodiazepin başlamasını söyle.
{ \ pos ( 194,215 ) } Taub, Kutner, check out the donor. Find out which cancer.
Taub, Kutner, donörü kontrol edin, ne kanseri yüzünden- -
If Kutner's right, it's not a tummy ache, it's a fatal brain or heart or lung or liver or pancreas ache.
Kutner haklıysa bu basit bir karın ağrısı değil öldürücü beyin veya kalp veya akciğer veya karaciğer sorunu.
Even if she did, Kutner's theory is that the thing's intermittent.
Geçmiş olsa bile, Kutner'in teorisindeki olay aralıklarla olan bir olay.
Kutner, you're sort of Asian, right?
Kutner, sen biraz Asyalı sayılırsın değil mi?
kutner's right.
Bir taraftan, Kutner haklı.
Kutner trusts her.
Kutner ona güveniyor.
do an echo.
Kutner ve Foreman, EKO yapın.
Kutner can do the echo on his own.
Kutner EKO'yu kendi yapabilir.
Like Kutner.
Kutner gibi.
Kutner's not that bad.
Kutner o kadar da kötü değil.
You mad at me because you think kutner screwed up the echo?
Kutner'ın EKO'da başarısız olduğunu düşündüğün için mi bana kızgınsın?
Silent and unhappy is better than vocal and unhelpful. it's not a heart problem.
Sessiz ve mutsuz, sesli ve yardımcı olmayandan daha iyidir. Çekmediğin EKO'yu çekseydin bu yüzden vermediğin beta-blokerleri de verseydin ve Kutner'ın dediğini dinleseydin, bunun bir kalp problemi olmadığını bilirdin.
- Where's Dr. Kutner?
- Dr. Kutner nerede?
Taub and Kutner can check the donor banks.
Taub ve Kutner donör bankalarını kontrol edebilir.
Taub and Kutner, go to his apartment, check for neurotoxins.
Taub, Kutner, dairesine gidip nörotoksin arayın.
KUTNER : Lmmunoglobulin A deficiency.
İmmünglobulin A eksikliği.
This is Colonel Kutner.
Bu Albay Kutner.
Thirteen and Kutner are doing an angio.
Onüç ve Kutner anjiyo yapıyor.
Remind me to revoke Kutner's telephone privileges.
Hatırlat da Kutner'ın telefonunu keseyim.
On the other hand, Kutner ran his endoscopic ultrasound, didn't find peep.
Diğer taraftan, Kutner endoskopik ultrasonunu yaptı. Aradığını bulamadı.
Kutner.
Kutner.
It's Lawrence Kutner.
Ben Lawrence Kutner.