English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Ladonna

Ladonna Çeviri Türkçe

65 parallel translation
Moore : Paul's wife LaDonna left her job at the Wal-Mart bakery so she could be a stay-at-home mom for her two kids.
Paul'ün eşi LaDonna, evi ve iki çocuğuyla ilgilenebilmek için Wal-Mart fırınındaki işinden ayrıldı.
There was a wall here and LaDonna's in the room on the other side of the wall.
Burada bir duvar vardı ve LaDonna da duvarın diğer tarafındaki odadaydı.
LaDonna : You're silly. You're silly.
Sen ne komik şeysin bakayım!
So the most valuable employee to the company if they're dead, is a young woman. LaDonna's death earned one of the richest corporations in the world an extra $ 81,000. Moore :
Dolayısıyla şirket için en yüksek değere sahip olanlar ölmeleri durumunda, genç kadınlardır.
I was faced with over $ 100,000 worth of medical bills and a $ 6,000 funeral and Wal-Mart didn't offer a penny to help with that.
LaDonna'nın ölümü dünyanın en zengin şirketlerinden birine fazladan bir 81 bin dolar kazandırmış oldu. 100 bin doların üzerinde sağlık faturaları ve 6 bin dolarlık bir cenaze faturasıyla yüz yüze kalmıştım. Ve Wal-Mart yardımcı olmak için tek kuruş bile önermedi.
I ain't got no wheels, ladonna.
Altımda araba yok, Ladonna.
Ladonna, I checked with n.O.P.D., The sheriff,.P.P.
Ladonna, polise, şerife cezaevine gittim.
It's a good thing, ladonna.
Güzel bir gelişme, Ladonna.
Ladonna... mm-mmm.
Ladonna...
My practice is here now, LaDonna.
Artık burada doktorluk yapıyorum, LaDonna.
Oh... Desiree, this is LaDonna.
Desiree, bu LaDonna.
- We found him, LaDonna.
- Onu bulduk, LaDonna. - Ne?
LaDonna?
LaDonna?
LaDonna? I know a funeral home that...
- LaDonna, bildiğim bir cenaze evi...
My mouth is fucked up, Ladonna.
- Ağzımdan yaralandım, LaDonna.
Ahh. Ladonna will be here on Christmas eve.
LaDonna Noel arifesinde burada olacak.
Well, she's not one to share the financial details.
LaDonna parasal ayrıntıları başkasıyla paylaşacak biri değil.
I told you, Ladonna, I don't know.
Sana söyledim, LaDonna. Bilmiyorum.
Well, LaDonna bought me a tux, you know, for that tribute for Duke Dejan and Olympia.
Duke Dejan ve Olympia'yı anma şeyi için. - Hâlâ duruyor mu?
- LaDonna?
- LaDonna?
We gotta seriously talk about moving her up here, LaDonna.
- Annenin buraya taşınması konusunu ciddi bir şekilde konuşmalıyız, LaDonna.
- LaDonna must be thrilled.
LaDonna çok sevinmiş olmalı.
Oh, damn, ladonna.
Vay be, Ladonna.
Ladonna, everything okay? - What do you mean?
Ladonna, her şey yolunda mı?
Ladonna, I don't know where your brother is,
LaDonna, kardeşinin nerede olduğunu bilmiyorum.
I know how they feel about me. - Oh, come on, ladonna.
Hakkımda ne düşündüklerini biliyorum.
- No, huh-uh, listen.
- Yapma, LaDonna.
- How you doing, ladonna?
- Bernard. - Nasılsın LaDonna?
Ladonna, look, I'm gonna do everything I can to help.
LaDonna, yardım etmek için elimden gelen her şeyi yapacağım.
I suppose you didn't have any reason to talk to LaDonna or her mother about this phone call?
Sanırım bu telefonla ilgili olarak LaDonna'yla veya annesiyle konuşmak için hiçbir sebep görmediniz.
I promise you, LaDonna, we're gonna get to some kind of truth...
İnan bana, LaDonna, gerçeğe bir şekilde ulaşacağız...
No.
- Olmaz! - LaDonna.
LaDonna, given the circumstances of David's...
David'in ölümünün oluştuğu koşullar altında...
It's about right and wrong, LaDonna.
Konu neyin doğru, neyin yanlış olduğu, LaDonna.
LaDonna, please, just... think about this, that's all I'm asking.
LaDonna, lütfen... Sadece bunu düşün.
Just pick up the money, LaDonna.
Bacaklar kapalı. Parayı al LaDonna.
Ladonna, when are you gonna come home?
Ladonna, eve ne zaman döneceksin?
You got no reason not to, ladonna, now that she's up there.
- Satmamak için hiçbir sebebin yok, Ladonna. Artık annen orada olduğuna göre.
Ladonna?
Ladonna mı?
That's right. - Oh, you haven't buried that shit yet?
Elimden geleni yaptım, Ladonna.
- Huh-uh. - I did what I could do, Ladonna.
- Evet ve bak elimde neler var!
Moore :
LaDonna bir daha uyanmayacağı bir komaya girmişti. Moore :
I'll start on it this week, Miss LaDonna, guarantee.
Bu hafta başlarım, Bayan LaDonna. Garanti veriyorum.
LaDonna, has Daymo ever used your cousin's name?
LaDonna, Daymo kuzeninin adını kullanmış mıydı hiç?
Just tired.
- LaDonna.
- LaDonna.
- Merhaba, anne.
- Really?
LaDonna bana smokin satın almıştı.
Ladonna.
Ladonna.
- Hey, Ladonna.
Ladonna.
Ladonna.
Ladonna!
- Sir.
- Ladonna!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]