Laird Çeviri Türkçe
361 parallel translation
I am MacNeil of Kiloran, and I am the laird of Kiloran.
Ben Kiloran'lı MacNeil'ım ve Kiloran'ın toprak sahibiyim.
That stupid stuffed up Sassenach playing at being a laird!
Aptal herif, toprak sahipçiliği oynayan İngiliz'i buraya doldurdu.
According to clan tradition, when the laird dies a black he-goat must be ta'en alive off Ben Tarry by six barefoot virgins.
Klanın geleneklerine göre, mülk sahibi öldüğü zaman... siyah bir teke altı çıplak ayaklı bakire tarafından... Tarry şatosundan canlı olarak çıkarılmalıdır.
- To the laird!
- Ev sahibine!
The laird said we're to take no chances, didn't he?
Lord işi şansa bırakmamamız lazım dedi, değil mi?
Laird! laird!
Lor!
Laird of...
Lord!
Laird of monteu...
- Monteur.
The laird of montrose...
- Lord Montrose.
- Do you know Laird?
- Laird'i tanır mısın?
- Hello, Laird.
- Merhaba, Laird.
Listen, how well do you know Laird Brunette?
Laird Brunette'i ne kadar iyi tanırsın?
Laird of Roxburgh, Selkirk and Peebles.
Roxburgh, Selkirk ve Peebles'ın sahibi...
- Laird.
- Laird.
Defense Secretary Melvin Laird said the U.S. 3rd Marine Division will be one of the units involved in President Nixon's most recent redeployment order.
Savunma Sekreteri Melvin Laird.. Birleşik Devletler 3. Deniz Bölümünün..
Mr. Laird, you gave me sworn testimony in your deposition.
Bay Laird, bana yeminli ifade veriyorsunuz.
Mr. Laird, explain this to me like I'm a four-year-old.
Bay Laird, bunu bana dört yaşımdaymışım gibi açıklarmısınız.
Annie Laird?
Annie Laird?
- Don't call me Annie.
- Bayan Laird.
Now here's Jere Laird with the rest of the business news.
Şimdi karşınızda diğer iş haberleriyle Jere Laird.
About ten years ago, Laird decided to escape the crowds.
On yıl kadar önce, Laird kalabalığı kaçırmayı düşündü.
If you measure Laird by any standard today, he's the greatest living surfer in the world today.
Laird'i kıyaslayacak olursanız o şu anda yaşayan en iyi sörfçüdür.
When Laird drives, Dave Kalama surfs.
Laird sürerken, Dave Kalama sörf yapar.
Dave's a former windsurfing champion, but not nearly as well-known as Laird in the surfing world, which has caused some to portray him as Laird's sidekick, a lot like figuring Godzilla is King Kong's second banana.
Dave eski bir windsurf şampiyonudur ama sörf dünyasında Laird kadar iyi tanınan birisi değildir ki bu onun Laird'in ortağı olmasında rol oynamıştır. Godzilla'yı King Kong'un ekürisi olarak düşünmek gibi.
Dave Kalama and Laird... Anything that goes on in the ocean, those two guys figured out, before anyone was even interested in most of this stuff.
Dave Kalama ve Laird- - okyanusla alakalı her şeyi, bu ikisi düşünmüşlerdir daha henüz kimse bu konularla ilgilenmiyorken.
At that point, I basically experienced the joy of watching Laird and a couple of my other friends catch, probably, some of the better waves that I've ever seen.
O noktada, aslında Laird ve diğer birkaç arkadaşımı izlemenin onların benim şimdiye kadar gördüklerimden daha iyi dalgaları yakalamasının heyecanını yaşıyordum.
But for Laird and David, tow-in surfing is only a part of a much bigger picture.
Ama Laird ve David için... Tow-in sörf sadece daha büyük bir şeyin bir parçası.
Laird's only 5'5 " or something.
Laird sadece 1.67 ya da öyle bir şeymiş.
Laird assured us that the hydrofoil fin makes the board glide above the water.
Laird bizi hidrofil paletin sörf tahtasının suyun üzerinde süzülmesini sağladığına ikna etti.
Of course, Laird had to take it to the next step, so he sawed the seat off and figured out how to stand on it.
Tabi ki, Laird işi bir adım öteye götürdü, koltuk kısmını kesti ve üzerinde nasıl durulabileceğini çözmeye çalıştı.
Laird and David spend as much time in each other's garage refining the foil board's design as they do riding it.
Laird ve David, bu sörf tahtasını yapabilmek için birbirlerinin garajında oldukça fazla vakit geçirdiler.
I think when, actually, Laird went to school at this place...
Bence Laird burada okurken- -
Laird, David, Pete and Skinny have a compass, but only the four of them can read it.
Laird, David, Pete ve Sıska'nın da sadece kendilerinin anlayabileceği bir parçası olmuştur.
Laird, David, Pete and Skinny had become fast friends, but the time had come for them to go back to their respective homes.
Laird, David, Pete ve Sıska sıkı dostlar oldular ama artık evlerine dönme vakitleri gelmişti.
Laird, son, how many years you been playing for me?
Laird, evlat, kaç yıldır takımımda oynuyorsun?
So Santa placed a call to Secretary of Defense Melvin Laird.
Hemen Savunma Bakanı Malvin Leary'i çağırdı...
I'm Laird, Pegasus Deck Chief.
Adım Laird, Pegasus güverte şefi.
Oh, there's Laird.
Laird gelmiş.
Laird.
Laird.
I think Laird's gonna get my job.
Galiba Laird işimi alacak.
Laird can write me a presentation.
Laird sunum yazabilir.
My Laird didn't like it very much.
Laird'im pek beğenmedi.
- Who cares what Laird thinks. - I do.
- Laird'in fikri kimin umurunda.
- Laird.
Laird.
Laird!
Lor!
laird!
Lord!
He was employed by William Randolph Hurst to promote his new women's magazines, and Bernays glamorized them by placing articles and advertisements that linked products made by others of his clients to famous film stars like Clara Bow, who was also his client.
Kendi iddiasına göre, araba üreten şirketlere, erkek cinselliğinin simgeleri olarak araba satabileceklerini söyleyen ilk kişiydi. = Dr. DONALD A. LAIRD = Danışman Psikolog Bernays, bazı ürünlerin...
The car's registered to Annie Laird.
Araba Annie Lairde kayıtlı.
- You have $ 12.000 in the bank.
Bn Laird, yavaşça kalkın, kimseyle konuşmadan benimle gelin.
- We're not done yet, Miss Laird.
Laird.
He employed psychologists to issue reports that said products were good for you and then pretended they were independent studies.
= Dr. DONALD A. LAIRD = Danışman Psikolog Bernays, bazı ürünlerin... = Dr. DONALD A. LAIRD = Danışman Psikolog insanlara iyi geleceğini söyleyen raporlar yazmaları için psikologlara para verdi.