Lakeside Çeviri Türkçe
115 parallel translation
I want Lakeside 417, please.
Lakeside 417'yi bağlayın, lütfen.
Yeah. 417 Lakeside.
Evet. 417 Lakeside.
No, I want Lakeside 417.
Lakeside 417'yi istiyorum.
Lakeside 1305.
Lakeside 1305.
Last May 11, down in Lakeside.
Geçen sene 11 mayısta, Lakeside'da.
She knows you own that house at Lakeside.
Lakeside'daki evden haberi var.
Would you mind telling me about the house at Lakeside?
Lakeside'daki evden bahseder misiniz?
" was the chief attraction at Lakeside Park.
" Lakeside Park'ta çekim merkeziydi.
Services at Lakeside Methodist, the usual.
Cenaze merasimi Lakeside Kilisesi'nde olsun her zamanki gibi.
He had a large following amongst the uneducated and used to preach to gatherings by the lakeside.
Büyük bir cahil sürüsü peşine takılmış göl kenarında toplananlara vaaz verirmiş.
Maybe go up to Lakeside.
Belki göl kıyısına gideriz.
She is now at the lakeside You'd better clean up yourself get changed before you go to her Okay
O şu anda göl kenarında önce bir temizlen... öyle karşısına çık peki
Later, I heard that young Master had gone mad and killed Madam at the lakeside
Daha sonra, Küçük Bey'in delirip, göl kıyısında.. Madamı öldürdüğünü duydum
You put her inside the box... and ship to the Wusau lakeside and meet me at the Tien Lung temple
Onu kutuya geri koyun... ve Wusau kıyısına yelken açın Oradaki Tien Lung tapınağında buluşacağız
We've met Shen... near the wooden bridge by the lakeside
Yolda Shen'le karşılaştık... Göl kıyısındaki köprüde bize saldırdı
Who told you... that we've transported the box to the lakeside?
Kutuyu göl kıyısından götüreceğimizi kim söyledi sana?
Bai Bing has been brought to the Wusau lakeside?
Bai Bing'ın Wusau kıyısında olacağını nasıl anladın?
I knew that they'd meet at the Wusau lakeside
Konuşurlarken Wusau kıyısından bahsettiler
Yes, Christmas Eve is finally here, and so is the new Lakeside Mall.
Evet, sonunda Noel akşamı geldi ve yeni Lakeside alışveriş merkezi açıldı.
* Santa Claus is coming To the Lakeside Mall * *
* Noel baba, Lakeside Alışveriş Merkezi'ne geliyor *
Dad, can we go to that new Lakeside Mall?
Baba, Lakeside Alışveriş Merkezi'ne gidebilir miyiz?
So, Dad, can we go to that new Lakeside Mall?
Baba, yeni açılan Lakeside'a gidebilir miyiz?
Let me tell you kids something about that Lakeside Mall.
Çocuklar, size Lakeside hakkında bir şey anlatayım.
* Santa Claus is coming To the Lakeside Mall * *
* Noel baba, Lakeside Alışveriş Merkezi'ne geliyor * Tanrım, Lakeside'ı çok seviyorum.
Santa is parachuting into the mall at 5 : 00.
Noel baba saat 5'te paraşütle Lakeside'a inecek.
Let's go down to the Lakeside Mall.
Lakeside Alışveriş Merkezi'ne gidelim.
Maybe they'll show Santa parachuting in to the Lakeside Mall.
Belki, Noel babanın Lakeside'a paraşütle inmesini gösterirler.
Well, Connie, I'm here at the jam-packed Lakeside Mall.
Connie, kalabalık Lakeside merkezindeyim.
And don't forget, he's coming with a sack filled with gift certificates for the Lakeside Mall, that's the Lakeside Mall, where shopping isn't just fun, it's news.
Ve unutmayın, bir çuval dolusu Lakeside'da geçen hediye çekleri var yanında. Lakeside'da alışveriş hem zevkli hem de haber dolu.
But the rest of you will get plenty, and remember, Santa's not at the Lakeside Mall.
Ama diğerleri bol bol alacak. Unutmadan, Noel baba Lakeside'da değil.
Santa hates the Lakeside Mall.
Noel baba, Lakeside'dan nefret ediyor.
Well, I'm from the Lakeside Mall, and I just wanted to offer our apologies for any inconvenience this may have caused you.
Ben Lakeside'dan geliyorum meydana gelen rahatsızlıktan dolayı sizden özür dilemeye geldim.
It's $ 10 certificates from the Lakeside Mall.
10 dolarlık Lakeside Alışveriş Merkezi hediye çeki.
I see a paper mill and a mining operation, a green belt between lakeside condos and a waste management facility focusing on the newest rage in waste - medical refuse.
Göl kıyısı konutlarla atık idaresi arasında uzanan yeşil bir kuşak Odakta, çöp konusundaki en son akım var : Tıbbi atık.
The gentleman is 22 and comes out of hiding once a year for this... ... dressed as the Lakeside Rooster.
Bu bey 22 yaşında ve yılda bir kere, saklandığı yerden Lakeside horozu kılığında çıkar.
Jen, we checked and your boss was partners, with all three murder victims in a company called Lakeside Dynamics.
Jen, araştırdık. Üç kurban da... Lakeside Dynamics denen bir şirkette patronunun ortağıymış.
- Remember Lakeside Dynamics?
- Lakeside Dynamics'i hatırlıyor musun?
There was much speculation in the hotel carriage as we traveled towards the charming little lakeside chapel about whether Lady Frances would be as good as her word.
Otelin at arabasıyla küçük, etkileyici şapele giderken Lady Frances'ın dediği gibi iyi yapabilecek mi diye tartışılıyordu
Stringent security surrounded the funeral of Nicki Marron who was shot at a lakeside retreat by an unknown intruder.
N. Marron'un cenazesinde çok ciddi güvenlik önlemleri alındı. Bilinmeyen biri tarafından vurulan Nicki, Rachel Marron'un ablasıydı.
I'm at 2117 Lakeside Avenue.
2117 Lakeside Caddesi'ndeyim.
And that I could take them at the Lakeside School in Seattle.
Ve ben de bu sınavı Seattle'daki Lakeside okulunda geçebilirdim.
The loveliest lady on this lakeside.
İşte gölün tüm kıyılarının en güzel genç kadını geldi!
I have already taken the liberty of reserving a table, Lieutenant, with a view of the lakeside.
Göl kenarını görebilen bir masayı, buraya gelmeden önce ayırttırmıştım.
Have we gotten a package from Lakeside Supply?
Jerry, Lakeside Tıp Gereçleri'nden paket geldi mi?
We're at the Lakeside Ballroom.
Lakeside'de çalan grup benim grubum.
When Paul and I were at Lakeside, we were in 10th grade together we rigged a computer so we could get classes with all the best girls.
Paul ve ben Lakeside'da 10. sınıftayken bilgisayar kayıtlarıyla oynayıp en güzel kızların sınıfına kaydolmuştuk.
The whole herd has reached the lakeside.
Tüm sürü göl kıyısına ulaştı.
"Take Lakeside...."
"Göl kenarından doğru..."
Mountain or Lakeside?
Fenerbahçe mi yoksa Galatasaray mı?
Don't tell me you're a Lakeside supporter.
Sakın bana Galatasaray taraftarı olduğunu söyleme. : ) ) )
Oh, God, I love that Lakeside Mall.
Al, bana biraz para ver.