Landlocked Çeviri Türkçe

I am sort of landlocked.

Kara ile kuşatılmış sayılırım.

But my spirit had remained landlocked, unacquainted with love and a stranger to death.

Ama ruhum, ölüme yabancı ve aşkla tanışmamış... bir halde kilitli kalmıştı.

I'm a landlocked Hebrew.

Ben toprağa bağlı bir Yahudiyim.

- Bolivia is a Landlocked Country, Hastings.

Bolivya'nın çevresinde deniz yoktur, Hastings.

I noticed your country's landlocked.

Ülkende deniz bağlantısı olmadığını farkettim.

Atlanta Was a city, landlocked.

Atlanta karada bir şehirdi.

We are not landlocked, I'll tell ya that.

Kara ile kuşatılmadık, söylemek istediğim bu.

My advice to you... is to put your house on the market, move to Palm Springs, or Arizona or anywhere where it is landlocked. You ever get out to Palm Springs,

Evinizi satılığa çıkarıp Palm Springs'e, Arizona'ya veya denize kıyısı olmayan başka bir yere yerleşmenizi tavsiye ederim.

Feet like a pair of landlocked tugboats.

Etrafı kapalı bir çift römorkör gibi olan ayaklar.

I thought Lithuania was landlocked.

Litvanya'nın denize açılan kıyısı yok sanıyordum.

I've had the misfortune of being landlocked for several years.

Denize kıyısı olmayan bir yerde olmak gibi bir şanssızlığım vardı.

We'll stay away from aquatic activities, something landlocked, maybe.

Biz de sudan uzak dururuz, karada da eğlenebiliriz.

and what brings you to the most landlocked spot on the map?

Peki seni en fazla kara parçası olan yere ne getirdi?

But I think I'm gonna stay landlocked tonight.

Bu akşam kara sınırlarında kalacağım.

Designed to take out an entire populace in a controlled landlocked area.

Tüm nüfusu, tamamen kontrollü, etrafı karayla kaplı bir alanda tutmak için dizayn edildi.

Adis Ababa is the landlocked capital of Ethiopia.

Addis Ababa, Etiyopya'nın denize kıyısı olmayan başkenti.

Designed to take out an entire populace in a controlled, landlocked area.

Karada kontrollü bir alanda tüm popülasyonu devre dışı bırakmak için tasarlanmıştır.

I'm fairly sure Iowa's landlocked.

Iowa'nın denize kıyısı olmadığından oldukça eminim.

Why do you want to discriminate against all those poor landlocked kids like in Kansas who are gonna watch you on this thing and realize that there is something cooler in the world than a house made of corn?

Neden deniz görmemiş çocukların bu işi görmemelerini istiyorsun? Yani Kansas'ta televizyonda bu şeyi izledikten sonra çocuklar bir eve dolusu mısırdan daha havalı şeylerin olduğunu fark edecekler.

Yeah, did you guys know that this same species of fish in a landlocked body of water is called a kokanee?

Beyler, karayla çevrelenmiş sularda yaşayan aynı cins balıklara "kokanee" dendiğini biliyor musunuz?

Punjab is landlocked

Punjab'da sahil yok ki.

Dobby's gone and I'm left with my ex, who despises me, and my son,'who probably thinks Jeff's his dad while I'm just some mad, landlocked fisherman.

Dobby gitti ve benden iğrenen eski eşimle ve muhtemelen Jeff'i babası zanneden oğlumla kalakaldım. Hem de deli bir balıkçı gibi görünürken.

So these great creatures tske on the longest elephant migration on Earth - in a vast, 300-mile circle around the heart of landlocked Mali in West Africa.

Bu yüzden bu büyük canlılar, Batı Afrika'nın denize kıyısı olmayan ülkesi Mali'yi çevreleyen 500 kilometrelik bir çemberde, dünyanın en uzun fil göçüne çıkıyorlar.

We're a landlocked country.

Biz karayla çevrili bir ülkeyiz.

It's a small French-speaking country, landlocked in the Middle East with people of many faiths.

Ufak bir fransızca konuşan kasabaydı inançları olan ufak bir Orta doğu köyü

The tiny landlocked nation of Andorra.

Denize kıyısı olmayan küçük ülke Andorra.

You know it's a landlocked country?

Kara ile çevrili bir yer olduğunu biliyor musun?

Timbuktu is landlocked, and I'm not bound anywhere until Vince and Dave are okay.

Fizan'da deniz yok. Ayrıca Vince ve Dave iyileşene kadar hiçbir yere gitmiyorum.

I may be from a landlocked state, but I've always been very pro-ocean farming.

Denizle pek alakası olmayan bir eyaletten geliyor olabilirim ama her zaman denizaşırı tarımı desteklemişimdir.

He needs me contained, landlocked.

Hareket etmememi, burada kalmamı istiyor.

Landlocked.

- Denize kıyısı da yoktur.

Landlocked farm boy ends up at sea.

Denizden uzak çiftlikte yaşayan çocuk denize açılıyor.

Somewhere landlocked.

Karayla çevrili bir yerden.

Starting from landlocked Colorado may not have been the best idea.

Etrafı karalarla çevrili Colorado'dan deniz seyahati başlatmak çok iyi bir fikir değilmiş.

You're going to a landlocked university.

4 bir yanı karayla çevrilmiş bir üniversiteye gideceksin.

And I'd have to go to city hall and get all kinds of permits and... no, just pick something more landlocked.

... belediyeye gidip bir sürü izin filan almam gerekir hayır daha çok karasal bir şey seç.

It's landlocked where I'm from.

Bizim memlekette deniz yoktu.

No stranger than seeing you here, landlocked.

Seni burada, kara parçasında görmek daha şaşırtıcı.

You can't get any more landlocked than Colorado.

Kolorado'nun denize hiç kıyısı yok.

'It is a landlocked country, bordered on the north by the Soviet Union,'and on the east by Pakistan, and on the west by Iran.'

'Karaya hapsolmuş bir ülke, kuzeyinde Sovyetler Birliği,'ve doğusunda Pakistan, ve de batısında İran var.'

Is that because you force-fed'em oysters at a landlocked roadside restaurant?

Deniz kıyısı olmayan bir yol restoranında onlara istiridye yemeye zorladığın için mi?

Anyway... there's no denying that the colonel has done a great many things for the landlocked nation of Guatemala.

Hiç şüphe yok ki albay, kara ile çevrili Guatemala'nın halkı için çok büyük şeyler yaptı.

... we could've been working a nice, landlocked, dry job, instead of floating in the middle of the Pacific Ocean on a leaky raft.

... Pasifik Okyanusunun ortasında, su sızdıran bir salda sürüklemek yerine güzel, karayla çevrili bir işte çalışıyor olabilirdik.

Dangerous neighborhoods, landlocked, near freeways... under the radar.

- Tehlikeli mahallelerde, arada sıkışmış, otoban kenarı, gözden uzak evler. - Evet.

Landlocked.

Dağlarla çevrilidir.