Launchpad Çeviri Türkçe
42 parallel translation
Standing by for inspection of launchpad.
Roket fırlatma alanı tetkike hazır.
Stand by for inspection of launchpad.
Roket fırlatma alanı tetkike hazır.
Begin clearing gantry area. Clear launchpad.
Roket fırlatma alanı boşaltılıyor.
Safety group, clear launchpad.
Güvenlik grubu, alan boşaltılsın.
Launch director now to approve gantry to confirm launchpad clear.
Uzman, roket fırlatma alanını onaylamak üzere alana ilerliyor.
Attention. Clear launchpad. Repeat.
Roket fırlatma alanını boşaltın.
Clear launchpad and gantry.
Tekrarlıyorum, boşaltın.
Going to the moon, you leave the launchpad, then you leave Earth orbit. And then a couple of days later, after passing nothing, all of a sudden, you're at the moon.
Önce fırlatma rampası, sonra Dünya yörüngesinden çıkıp ve 2-3 gün boyunca, yolda hiçbir şeye rastlamadan,... aniden, bir bakmışsınız, Ay'dasınız.
- Faster, Launchpad, faster!
Daha hızlı, Lançped. Daha hızlı!
- Slower, Launchpad, slower!
Yavaş, Lançped. Yavaş!
Launchpad, is this a stunt you learned in flight school?
Lançped, uçuş okulunda sana bu numaraları mı öğrettiler?
Launchpad, look what you've done to these ancient ruins.
Lançped! Antik harabelere ne yaptığına bak!
Launchpad, Can't you even ride a camel without crashing it?
Lançped! Kaza yapmadan deveye bile binemiyor musun?
- You think you can carry it, Launchpad?
Taşıyabilecek misin, Lançped?
But, sir, I've arranged for Launchpad to fly you to the launch.
Ama efendim, Lançped'ı sizi derneğin dağdaki merkezine uçurması için ayarladım bile.
Cancel Launchpad.
O halde iptal et.
Launchpad isn't answering.
Lançped cevap vermiyor.
Tell Launchpad he can take you to the ball.
Ama işe. Lançped'e partiye seni götürmesini söyle.
Launchpad!
Lançped!
Launchpad?
Launchpad?
Launchpad!
Launchpad!
All right.
Pekâla, Launchpad.
Payback time, Launchpad!
Hesaplaşma vakti.
If the flight had not been aborted, there was a great chance the liquid fuel system and the orbiter would have exploded on the launchpad.
Eğer kalkış iptal edilmeseydi,... mekik, fırlatma rampasında infilak edebilirdi.
To score that material would take extreme temperatures- - launchpad temperatures.
Onu çizebilmek için çok yüksek sıcaklık gerekir. Fırlatma rampasındaki sıcaklık gibi.
We could build a blockhouse over there... and a launchpad.
Orada koruyucu bir ev ve... fırlatma yastığı inşa edebiliriz
That is an actual, live, nuclear... tipped missile on the launchpad.
Bu, fırlatma rampasında duran, gerçek ve canlı bir nükleer füze.
They are on one of the most treacherous parts of the mountain - the giant wall of ice and snow that leads up to the North Col, the launchpad to the summit.
Zirvenin giriş kapısı sayılan Kuzey Geçidi'ne giden karla kaplı dev buz kütlesinin olduğu dağın en tehlikeli bölümündeler.
Okay, let's start with Launchpad McQuack.
"Launchpad McQuack" adlı şarkıyla başlayalım.
We're gonna circle around the launchpad.
kayalığın etrafında daire çizeceğiz.
If you look at the launchpad at White Sands, New Mexico, the only launchpad is launchpad number 33.
New Mexico'daki White Sands pistine bakın oda 33.pist.
Instead of a launchpad for a professional career,
Atış rampası yerine, profesyonel bir kariyer. Atış rampası yerine, profesyonel bir kariyer.
Without my efforts, the Nolcorp acquisition would never have gotten off the launchpad.
Benim çabalarım olmasa, Nolcorp kazancı diye bir şey olmazdı.
I mean, if this brunch goes well, my campaign launchpad is going to be made of solid fucking gold.
Bu yemek güzel geçerse kampanya fonum, som altından olacak.
I've been working on this launchpad for the last few months.
Bu fırlatma rampası için son bir kaç aydır çalışıyordum.
I've got a v1 launchpad and an rmx.
V1 Launchpad'im ve RMX'im var.
Tonight, we're riding a rocket straight into the sun. You won't get left on the launchpad just because nobody knows your name.
Bu gece güneşe fırlatılan bir rokete bineceğiz, adını kimse bilmiyor diye fırlatma rampasında kalmayacaksın.
I can get right up to the launchpad. But how do we do that?
Fırlatma rampasının sağ üstünde ulaşabilirim.
Mission control is over a mile from the launchpad, so camera surveillance is all they're seeing of the rocket.
Görev kontrol, fırlatma rampasından bir kilometre uzakta dolayısıyla roketle ilgili tek görebildikleri güvenlik kamerasındakiler.
Okay, launchpad's a mile away.
Tamam, fırlatma rampası bir km. ötede.