Let's see' em Çeviri Türkçe
101 parallel translation
- Come on, let's see'em.
- Hadi, göster onları.
Let's see what we get with two of'em.
Bakalım ikisiyle neler yapacağız. Oynamaya devam et.
That'll take time, but... let's run'em and see what comes out.
Zaman alır ama... çıkartalım bakalım ne varmış?
Let'em see the company that's backed you to win, kids.
Haydi kazanmanız için size destek olan şirketi gösterin!
Well, let's see... I'll give you a hundred now and 300 when I get'em to market.
Bakalım... 100 dolar şimdi, pazara götürünce de 300.
Let's see now - Where did I put'em? Ah, here we are.
Bakalım nereye koymuşum.
- Yeah, let's see'em both.
- Evet ikisini de görelim.
Tell you what. Let me hang onto'em... and if the Maker wants'em, I'll see to it he gets'em.
Ne diyeceğim, onların bende kalmasına izin ver ve eğer Tanrı istiyorsa, onları alışını görürüm.
Come on. Let's go see'em.
Hadi, gel onlara bakalım.
Let's say we're gonna do it because we don't want'em to see the blood all over the house.
Diyelim ki, yapacaz, çünkü onların evin... tarafındaki kanı görmelerini istemiyoz.
- When you let'em go... and see'em fly, and better still, see'em back, well, it's, it's dead exciting.
- Serbest bıraktığında ve uçtuklarını, daha da iyisi geri döndüklerini gördüğünde... Bu inanılmaz heyecanlı bir şey.
Let's just keep'em where I can see'em, all right?
Onları görebilceğim bir yerde tutalım olur mu?
Alright, pepperoni boy, let's see'em.
Hadi biber çocuk, görelim neler var
Let's see'em.
Haydi, öyleyse.
NOW LET'S SEE YOU SPREAD'EM.
Hadi yaydığını görelim. Şimdi!
Let's go, i want to see you hit'em!
Kımıldayın, vurun şunlara!
Give'em here before you wilt'em. Let's just see who they from.
- Şunları parçalamadan bana ver.
- Let's see'em! - Not yet.
- Görelim bakalım.
Let's see'em.
Görelim.
- Let's go. See what else they got on'em.
Üstlerinde başka ne var bakın.
- Let's see it.Joey, count'em in.
- Görelim Joey, say bakalım.
- Let's see... you need towels. - You can just give'em to me.
Havluya ihtiyacınız var.
- LET'S SEE'EM.
- Haydi görelim.
Let's take'em out, see what we can learn.
Onları yemeğe çıkaralım. Ne biliyorlarsa, öğrenelim.
Let's see if it pays off for'em.
Bakalım işe yarayacak mı?
- Let's see what happens when we split'em up.
- Bakalım onları ayırınca ne olacak?
All right, let's see'em.
Tamam, haydi görelim.
Let's see'em.
Malı görelim.
Let's see'em. And tell Simmons I want to visit my little pet.
Simmons'a küçük gözdemi görmek istediğimi söyle.
Okay, well, like, let's see'em.
Tamam.Önce biletleri görelim.
Let's see'em.
Görelim bakalım.
- Come on. Let's go see'em.
- Hadi, oraya gidip görelim.
Let's see'em.
Elini görelim.
Let's see'em.
Göster bakalım.
Well, let's see'em then.
Görelim o zaman.
Let's see'em.
Bakalım.
Call. Let's see'em.
Gör.. bakalım.
Pot's right. Let's see'em.
Tamam, bakalım.
Let's hope it's sooner than that before we see you up and at'em again, Sam.
Seni bir an evvel ayakta ve işinin başında görmeyi umalım, Sam.
Let me give Jake a call, see what's keeping'em.
Dur bir Jake'i arayayım, bakalım neredeler.
All right, let's see'em.
Pekâlâ, ben gördüm.
Okay, guys, now you've got your instruments, let's see what kind of noise we can get out of'em.
Evet millet, artık enstrümanlarınız var, görelim bakalım nasıl bir gürültü çıkarabiliyorsunuz.
Now let's see if you can save all of'em.
Şimdi tamamınınkini kurtarmaya bakalım.
let's see'em call us fags now!
Bakalım bir daha bize puşt diyebilecekler mi?
Let's see'em.
Şuna bir bakalım.
Hey, leave'em on. Let's see the roulette.
Hey, bırak onları Rulete bakalım
Let's get out and poke'em where they're at, see what happens.
Gidip birkaç tanesini pataklayalım, bakalım ne olacak.
let's see'em. Still think this place is gay, Shilo?
Hâlâ buranın gey olduğunu düşünüyor musun Shilo?
Strange to see such a variety of birds in one place, let alone all of em dead!
Ölü olmalarının dışında o kadar çeşitli kuşu bir arada görmek bile tuhaftı.
Let's see'em. Now put'em on the floor.
Onları yere koyun.
So let's see'em. Watches down. Come on.
Onları görelim, saatler masaya.