Let me know when you're ready Çeviri Türkçe
112 parallel translation
- When you're ready to tell me... what you did to him, let me know.
- Rennit mi? - Ona ne yaptığınızı anlatmaya ne zaman hazır olacaksanız haberim olsun.
- Let me know when you're ready.
Hazır olduğun zaman haber ver.
Just let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda bana bildirin.
- Let me know when you're ready to engage guns and then we'll turn. - Aye-aye, sir.
Silahlar hazır olduğunda bana bildirin.
When you're ready, let me know.
Hazır olduğunda bana haber ver.
Let me know when you're ready.
Hazır olunca haber verin.
You let me know when you're ready to come up, OK?
Yukarı gelmeye hazır olunca haber verin, tamam mı?
When you're ready to put yourself on the frontline, let me know.
Kendini öne çıkarmaya hazır olduğunda, haber ver.
When you're ready to deal with it, let me know.
O çatlağı kapatmaya hazır olduğunuzda haberim olsun.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunda bana haber ver.
FIDO, let me know when you're ready.
Uçuş Dinamiği, hazır olunca haber ver.
Well, when you're ready for the big leagues, let me know.
Büyükler ligine hazır olduğun zaman bana haber ver.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda beni bilgilendirin.
Just let me know when you're ready to go.
- Gitmek istediğin zaman haber ver olur mu?
Let me know when you're ready to graduate to a real woman.
Gerçek bir kadın olmak için hazır olduğunda bunu bileyim.
Hey, you just let me know when you're ready.
Hey, sadece, hazır olduğunda bana haber ver.
Just let me know when you're ready.
Hazır olduğun zaman bana söyle yeter.
You just let me know when you're ready, okay?
Hazır olduğunda bana haber ver, tamam mı?
Let me know when you're ready to fight.
Dövüşmeye hazır olduğunda bana haber ver.
- Let me know when you're ready. - Give us an hour.
- Hazır olduğunuzda haberim olsun..
You let me know when you're ready to walk through it.
Hazır olduğunda bana bildir.
When you're ready to say you're afraid, let me know.
Korktuğunu söylemeye hazır olduğunda söyle.
When you're ready for that date, let me know.
Randevu için hazır olduğunda, bana söyle.
Let me know when you're ready to come to the bargaining table.
Anlaşmak istediğin zaman beni bilgilendir.
Let me know when you're ready for me, Picasso.
Benim için hazır olduğun zaman haber ver, Picasso
You let me know when you're ready to build something of your own... and we'll talk about a loan.
Kendi işini kurmak istediğinde bana haber ver... ve borç işini konuşabiliriz.
When you're ready I'll be ready So you let me know Any way you want to go, girl I'm down to go
Sen hazır olunca ben de olacağım Bana haber ver nasıl yapalım istersen kızım Ben hepsine varım
When you're ready I'll be ready So you let me know Any way you wanna go, girl I'm down to go
Sen hazır olunca ben de olacağım Bana haber ver nasıl yapalım istersen kızım Ben varım
Let me know when you're ready to leave.
Hazır olunca haber verin.
. Let me know when you're ready, dear.
- Hazır olduğunda haber ver, hayatım.
Look, I understand he means a lot to you, but when you're ready to talk, let me know.
Senin için çok değerli olduğunu anlıyorum. Ama konuşmaya hazır olduğunda, haber ver.
You just let me know when you're ready to argue.
Tartışmaya hazır olduğunda haber verirsin.
You'll let me know when you're ready with a detailed briefing?
Hazır olduğunda ayrıntılı brifing verirsin.
So when you're ready to give that up, you just let me know.
Yani, geri vermeye hazır olduğunuzda haber vermeniz yeter.
Let me know when you're ready to load.
Yüklemeye hazır olduğunda haber ver.
Let me know when you're ready to move.
Seni iniş alanına gönderiyorum. Harekete geçmeye hazır olduğunda haber ver.
You let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda bana haber verin.
Copy. Let me know when you're ready.
- Beyler, giriyoruz.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğun zaman haber ver.
So when you're ready to let me do my job, you let me know.
Sonuç olarak işimi yapmama izin verebilecek duruma geldiğinde, bunu ben de bileyim, olur mu?
Just let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda haber verirsiniz!
When you're ready to do something about that you let me know.
Bu konuda bir şeyler yapmaya hazır olduğunda haberim olsun.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunda söyle.
That's right, just let me know when you're ready to roll.
Hazır olduğunda haber ver. Beni ara.
No, just... let me know when you're ready.
Hayır, sadece hazır olduğunda bana haber ver.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunda haber ver.
Let me know when you're ready.
Hazır olduğunuzda bana seslenin.
Hey. Let me know when you're ready to sell.
Satmaya hazır olduğunda bana söyle.
You let me know when you're ready, okay?
Hazır olduğunda bana haber vereceksin, tamam mı?
Let me know when you're ready.
Buyur. Hazır olunca haber ver.
So, you just let me know when you're ready.
Bana hazır olduğun zaman haber ver.