Liberated Çeviri Türkçe
710 parallel translation
Japan will be liberated.
Gördüğün gibi, Japonlar yakında özgür olacak.
What heights it might scale. And the so-called evil, once liberated... would fulfill itself and trouble us no more.
İşte o zaman iyiliğimizin sonu gelmez... ve bu serbest kalan içimizdeki sözde şeytan da... kendisini tatmin edip bizi artık rahatsız etmezdi.
You knocked down a building and liberated Her Majesty's prisoner...
Bir binayı yıkıp, majestelerinin bir mahkumunu...
Your party has a pact of alliance with the forces of reaction, now united against us, but tomorrow, when Rome is occupied, or liberated, as you say, do you think those monarchists... will still be your allies?
Partiniz, direnişçiler ve kralcılarla... bir müttefiklik anlaşması yaptı. Ve şimdi bize karşı birleştiler. Ama yarın Roma'yı işgal ettiklerinde, ya da sizin deyiminizle kurtardıklarında, bu monarşistlerin hala... müttefikiniz olacağına inanıyor musunuz?
After the camp was liberated this figure slowly fell, to 800, then 400, then 200...
Mahkumlar serbest bırakıldıktan sonra bu sayı, önce 800,... sonra 400 ve daha sonra 200 düştü...
In the centres, the liberated learnt that their new freedom entailed new responsibilities.
Merkezlerdeki, özgür insanlar yeni özgürlüklerinin... yeni sorumluluklar istediğini öğrendiler.
For several weeks tens of thousands were repatriated, crossing the rivers in both directions, including 292,000 Frenchmen liberated by the Russians.
Bir kaç hafta içinde... Rusların özgürleştirdiği 292.000 Fransız'ın da içinde olduğu Binlerce kişiden onlarcasının... her iki yönde nehri geçerek, ülkelerine dönmeleri sağlandı.
Carriages which took shells and guns to the front, returned with the greatest prize of victory : The liberated.
Cepheye topçu mermisi ve silah taşımış vagonlar... zaferin büyük ödülü : "Özgürlük" ile geri döndüler.
After crushing German resistance at Salerno, the Allies landed on the Amalfi Coast, and a few weeks later, Naples was liberated.
Salerno'da Alman direnişi çöktüğünde Müttefikler Amalfi Kıyısı'na çıkarma yaptı ve birkaç hafta sonra Napoli kurtuldu.
But in early August, Eighth Army troops liberated the part of the city south of the Arno River.
Ancak ağustosun başlarında 8. ordu birlikleri Arno Nehri'nin güneyindeki şehrin bir kısmını kurtardı.
That woman says the whole area's been liberated.
Kadın tüm bölgelerin özgürleştirildiğini söyledi.
We ripped out the masks... and used the carriers for toting that cognac we liberated.
Maskelerimizi yırtıp... gaz tanklarını, aşırdığımız konyağı taşımak için kullanmıştık.
How the vessel was discovered, how the genie was liberated, how he first threatened to kill, and how he was finally harnessed to grant us three wishes.
# Herbiri mükemmel porselen bir bebek # # Lütfen bize onur getir # # Lütfen bize onur getir # # Lütfen bize onur getir # # Lütfen bize onur getir #
"Liberated slaves shall be granted the choice of being sent home or staying on the land as employees, to be paid fairly in money or land."
- Peki. "Serbest bırakılanlara evlerine gönderilme şansı tanınacak veya bölgede işçi olarak kalma izni verilip emeklerinin karşılığı adil biçimde para veya toprak şeklinde ödenecektir."
Don't wait to be liberated!
Özgürleşmeyi beklemeyin!
Daddy liberated Africa.
Babam Afrika'yı özgürlüğüne kavuşturdu.
My dear comrades and citizens... today, May 8th, 1945, is a great day for liberated Poland.
Sevgili yoldaşlarım ve vatandaşlarım... bugün, 8 Mayıs1945... özgür Polonya için büyük bir gün.
The era had attained a level of knowledge and technologies... that made possible, and increasingly necessary, a direct construction of all the aspects... of a mentally and materially liberated way of life.
Bu çağ, zihinsel ve maddi olarak... özgürleşmiş bir yaşam biçimini mümkün... ve gitgide gerekli kıIan bir bilgi ve teknoloji düzeyine ulaşmıştır.
But what does it matter to us if one more art is liberated... to the point that Tom, Dick or Harry... can use it to complacently express their servile sentiments?
Fakat Tom, Dick veya Harry... bayağı fikirlerini rahatça ifade etmek için kullansın diye... bir sanatın daha özgürleşmesinin bizim için ne önemi var?
They should be glad being liberated!
Özgürlüğüne kavuşacağın için sevinmelisin.
I thought you were a liberated woman.
Serbest görüşlü bir kadınsın sanıyordum.
We are going to be liberated.
Kurtulacağız.
Nevers was liberated that night.
Nevers o gece kurtulmuştu düşmandan.
- Just liberated it.
- Demin buldum.
That's how I was liberated.
Bu nasıl özgür kalışımdı.
And when Auschwitz was liberated, you walked to Germany?
Ve Auschwitz dağıtıldığında Almanya'ya yürüdün, öyle mi?
We'll, I'm glad that they've liberated Mussolini, poor man.
Mussolini'yi, zavallıyı, serbest bıraktıklarına sevindim.
You have liberated us from Dynamite Jack and our nightmares.
Bizi kabuslarımızdan ve Dynamite Jack'den kurtardın.
And this is what was filmed when British troops liberated Belsen concentration camp.
İzlediğiniz bu film de....... İngiliz birlikleri Belsen toplama kampını boşaltırken çekildi.
I rejoice along with all of England that he was liberated in the first among...
İlk kurtulanlar arasında olduğu için İngiltere'yle birlikte seviniyorum...
It seems the world's most liberated women are not so liberated at all or you wouldn't so quickly jump to the same conclusions.
Belli ki, dünyanın en özgür kadınları bile o kadar da özgür değilmiş yoksa hemen aynı sonuçları çıkarmazdınız.
And all that money we been giving to them churches, when we need to be helping you all get liberated from them Englishmen and Frenchmen what done taken away your land.
Ve kiliselere vermiş olduğumuz tüm paralar topraklarınızı ellerinizden alan İngiliz ve Fransızlardan kurtulmanıza yardımcı olmak içindir.
The world is delighted at the picture of Damascus liberated by the Arab army.
Dünya Şam'ın bir Arap ordusu tarafından kurtarılmasından memnun.
I liberated it from his mess supplies.
Bunu onun erzağından aşırdım.
- You know wieje has liberated?
- Seni kimin kurtardığını biliyor musun?
"He liberated the women of Texas from the bondage of wash day."
"Texas kadınlarını çamaşır günü esaretinden kurtardı" yazılması olduğunu söyler.
We've been attacked by Apaches, by local bandits... by freebooters from Texas, then liberated by the French... and now United States Cavalry.
Apaçiler, yerli haydutlar, Teksaslι yağmacιlar tarafιndan... saldιrιya uğradιk, sonra Fransιzlar bizi kurtardι. Şimdi de Birleşik Devletler süvarileri geldi.
So that even after we've liberated the occupied countries... they could still fire at us from the heart of Germany.
İşgal altındaki ülkeleri kurtardıktan sonra bile bize Almanya'nın içinden ateş edebilirler.
This is the first liberated woman of the Orient.
Ve bu sözlerimi unutmayın! Bu gördüğünüz, doğunun ilk özgür kadınıdır.
If you start too soon, you'll find you've only liberated ruins.
Eğer çok erken başlarsan bulacağın tek şey özgürlüğün kalıntıları olacaktır.
We wanted to welcome you to a liberated Paris.
Sizi özgür bir Paris olarak karşılamak istiyoruz.
If you wanna be liberated from Landru,
Özgürlüğünüzü istiyorsanız, yardımımıza ihtiyacınız olacak.
Conscience that the fight for a liberated fatherland, a socialist fatherland, inevitably implies our fusion with the essential axis of the Argentinean revolution which is the working class not understood as an abstraction, but understood by its battles and its feelings.
Özgürleşmiş bir ata yurdu, sosyalist bir ata yurdu savaşımı kaçınılmaz olarak bizi Arjantin devriminin temel ekseni olan işçi sınıfı ile kaynaştırıyor. İşçi sınıfını soyut olarak almıyoruz onu savaşları ve duygularıyla anlıyoruz.
Here's a town I liberated.
Burada kurtarılmış bir bölge var.
Women are liberated now.
Bu uzun aman önceydi. Artık kadınlar özgür.
I liberated this city.
Bu şehri biz özgürleştirdik.
We are just going to tell people back home what kind of people we have liberated.
Sadece evdeki insanlara ne çeşit insanları özgürleştirdiğimizi söyleyeceğiz.
It will be reincarnated, liberated, as the Tibetans say.
Tibetlilerin söylediği gibi, yeniden vücut bulacak ve serbest kalacak.
They'll be liberated just like Bohemia and Moravia.
Onları özgürleştireceğiz, tıpkı Bohemia ve Moravia gibi.
Your soul has been liberated and now soars in the ether.
Ruhun serbest kaldı ve göklere yükseliyorsun.
And liberated souls would gush from the chimneys.
Ve özgürleşmiş ruhlar bacalardan fışkırabilecek.