Liberia Çeviri Türkçe
106 parallel translation
I fought in Liberia with your grandfather.
İberya'da dedenle beraber savaştık.
Well, you outrank me, but i earned my rank, every step of it, in Gaul and Liberia and Africa, against the enemies of Rome.
Rütben benden yüksek ama ben rütbemi kazandım. Galya'da, İberya ve Afrika'da Roma'nın düşmanlarıyla çarpışarak kazandım.
They'd send us to Liberia.
Bizi Liberya'ya gönderecekler.
Not when you've got Liberia's deficit in your sky rocket.
Liberya uzaya çikacak parayi denklestirdiginde degil.
Liberia.
Liberia.
- From Liberia.
- Liberia'danım.
Cursed bacteria of Liberia!
Liberya'nın lanetli bakterileri aşkına!
Monrovia, Liberia - 1995
Monrovia, Liberya - 1995
Running guns into Liberia, Sierra Leone, or the Ivory Coast at least once a week.
Liberya'ya, Sierra Leone'a ya da Fildişi Sahilleri'ne haftada en az bir kez silah gönderiyordum.
Yuri, the President of Liberia is on his way up.
Yuri, Liberya başkanı yukarı geliyor.
Monrovia, Liberia - 2001
Monrovia, Liberya-2001
You crossing into Liberia.
Liberya'ya mı gidiyorsunuz?
For five years, this country has reported almost no diamond exports while Liberia, right next door, has exported 2 billion dollars'worth.
Beş yıldır, yan komşu Liberya'da 2 milyarlık ihracat yapılmışken bu ülkede neredeyse hiç elmas ihracatı kaydedilmedi.
Very odd, considering that Liberia has no diamonds to speak of.
Çok gariptir ki, Liberya'da bahsetmeye değer elmas bile yok.
They get the stones that I smuggle into Liberia.
Benim Liberya'ya kaçırdığım taşları alıyorlar.
He pays off Customs and then certifies that the diamonds were mined in Liberia.
O gümrüğe para verir ve elmasların Liberya'dan çıkarıldığını onaylatır.
- What about Liberia?
- Peki ya Liberya?
Odell all that way in Liberia, you could have gotten my letter that took the time it took to get to you and then you take passage to come back here to America, and got from New York City to hell and gone out here
Liberya'ya kadar, o mektubun gelmesi, senin mektubu alıp, Amerika'ya ulaşman,
Liberia, sir.
Liberya, efendim.
Liberia... free.
Liberya. - Özgür bir yer.
Liberia free.
Liberya özgürdür.
Liberia?
Liberya mı?
Liberia.
Liberya!
I suppose you've told your mama about being first deacon of your congregation in Liberia.
Liberya'daki cemaatinde baş yardımcı papaz olduğunu annene söylemişsindir sanıyorum.
- I admit I did, sir, yes. - Did you drink on the ship from Liberia?
- Liberya'dan gelirken gemide içtin mi?
Do you want to help Liberia, Odell?
Liberya'ya yardım etmek istiyor musun, Odell?
If Liberia is where my chance is, it's all right with me.
Liberya şansımın bulunduğu yerse benim için sorun olmaz.
As like to kill you as take passage with you to Liberia, his man you meeting in New York.
Seni Liberya'ya göndermek istediği kadar öldürmek de istediğinden adamı seninle New York'ta buluşacak.
There's plenty of fire in Liberia.
Liberya'da da çok ateş vardı.
Odell gonna meet up in New York City with a man works for Mr. Hearst. - Go back with him to Liberia.
Odell, New York'ta Bay Hearst'ün bir adamıyla buluşup onunla Liberya'ya gidecek.
Most of them ended up hereafter doing all the missions- - all the hot spots- - the Sierra Leone, Liberia, and inner Congo, Rwanda, and God knows what sights they'd seen living amongst mass murderers and cannibals, what have you.
Çoğunun son durağı burası olmuş. Sierra Leone, Liberya, Kongo, Ruanda gibi sorunlu yerlerde misyonerlik yaptıktan sonra. Katil ve yamyamların yanında yaşayıp, kim bilir neler görmüşlerdir.
I left Liberia and went to Paris.
Liberya'yı terk edip Paris'e gittim.
The Egypt visit was for the African Union meeting, where I'm guessing he was "meeting" people from "Africa", which includes Liberia, which sent some members of their foreign ministry which has itself just been hit by an outbreak of jock itch.
Tahminimce Afrikalı insanlarla toplantıdaydı. Ki buna Liberya da dahil. Liberya Dışişleri Bakanlığı'nın kasık kaşıntısı salgınına yakalanmış bazı üyeleri de toplantıya katılmıştı.
That we should really give back, you know... to like Angola, or Liberia... or The Ivory Coast or The Republic of the Congo.
ki onlari geri vermeliyiz, yani bildigin gibi... mesela Angola'ya veya Liberya'ya ya da Fildisi sahillerine yada Kongo cumhuriyetine.
I've got one month to get this team together and I still don't have Chad or Liberia.
Bu ekip birlikte almak için ve yine Çad veya Liberia yok.
So far, more than 200,000 lives have been lost in Liberia as a result of the conflict.
Şu ana dek Liberya'da çatışmanın sonucu olarak 200.000 den fazla kişi hayatını kaybetti.
He's in Liberia visiting my uncle.
Şu an Liberya'da amcamı ziyaret etmekte.
Afghanistan, Liberia, Iraq.
Afganistan, Liberya Irak.
Well last I heard you were in Liberia.
Sende Liberya'daydın.
Back in Liberia I heard all about the fun Henry used to have at your birthday parties.
Liberya'dayken, Henry doğum gününlerinle ilgili bütün komik olayları anlattı.
When the Griffins came to work in Liberia Henry enrolled in my school.
Griffinler çalışma için Liberya'ya geldiklerinde Henry benim okuluma yazıldı.
Liberia was founded by freed American slaves making it unique among African nations with family ties that are deeply rooted in both nations.
Liberya azat edilmiş Amerikalı köleler tarafından kuruldu. Bu yüzden, bu eşsiz Afkika ulusuyla aramızda köklü bir bağ oluştu.
Born and raised in Liberia my son Tomba has just this week enrolled at Smithson high school, where to our utter joy he was reunited with his dear childhood friend, Henry Griffin.
Liberya'da doğup büyüyen oğlum Tomba, birkat hafta önce... Smithson lisesine kayıt yaptırıp, çocukluk arkadaşı Henry Griffinle tekrar bir araya geldi.
Back in Liberia there are powerful forces that are arrayed against any change that favors people over profits but when I see my sons together again I know that miracles still happen.
Libeya'da bütün şanlarını deneyen, kendi çıkarlarını gözetmeyen insanlar vardı. Çocuklarımı tekrar bir arada gördüğümde bu mucezinin hala sürdüğünü anlamış oldum.
Henry, Papa is going to become the next president of Liberia.
Henry, Babam Liberyanın yeni başkanı olacak.
I wish were in Liberia, running without a care, only a pack of angry soldiers at our back.
Keşke Liberya'da olsak ve hiç birşeyi dert etmeden koşsak. Tabi arkamızdan gelen sinirli askerleri saymazsak.
In Liberia rough stones like this are called blood diamonds.
Liberya'da böyle işlenmemiş elmaslara kanlı elmas deriz.
Well we know the quilt came from a warehouse in Liberia.
Yorganın, Liberya'daki bir depodan geldiğini biliyoruz.
After I left Liberia there were many times it saved me.
Liberya'dan ayrıldıktan sonra birçok kez hayatımı kurtardı bu benim.
It will be great for Liberia.
Liberya için çok iyi olacak.
I did the bulk of my business in Liberia...
İşimin çoğunu Liberya'da... özgürlükler ülkesinde yapıyordum.