English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İngilizce → Türkçe / [ L ] / Liveth

Liveth Çeviri Türkçe

80 parallel translation
From Belial's seed sprang the Vampyre Nosferatu, who liveth and feedeth on human bloode.
Belial'in tohumundan, insan kanıyla beslenip yaşayan Nosferatu türedi.
This unholy creature liveth in sinister caves, tombes and coffins, which are filled with cursed dirt from the fields of The Black Death.
Bu melun yaratık, Kara Ölüm'ün vuku bulduğu yerlerin lanetlenmiş toprağıyla dolu kötülük saçan mağaralarda, mezarlarda ve tabutlarda yaşar.
And whosoever liveth and believeth - " " L know my redeemer liveth, and that he shall stand at the latter day upon the earth :
Ve her kim yaşadı ve inandıysa... bedel ödeyen yaşayacak, ve son gün dünyanın üzerinde dikilecek.
"'I know that my redeemer liveth, "'and that he shall stand at the latter day upon the earth. "'
Günahlarını affedeceğini biliyorum, kıyamet gününe, yeniden doğuşa kadar.
"And whosoever liveth and believeth in me... shall never die."
"... ve hayattayken bana inananlar asla ölmeyecekler. "
And whosoever liveth and believeth in me, shall never die. "
"Yaşayan ve bana iman eden asla ölmeyecek."
" It liveth not in fierce desire.
" Yabanıl istekte yaşayamaz.
And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Yaşayan ve bana iman edenler, asla ölmeyecektir.
Whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Yaşayıp da bana inanmış olan asla ölmeyecek.
I am he... that liveth...
Ben kü, olar-ü...
What do you mean, you liveth, vile dog?
Ne demek'ben kü, olar-ü'? İt herif!
Liveth!
Olarüymüş!
"'And whosoever liveth and believeth in me...
"'Ve kim yaşar ve bana iman ederse...
" I know that my Redeemer liveth...
" Ben ise bilirim ki, Kurtarıcım diridir...
" He that believeth in me, though dead, yet shall he live. And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
"Bana inanan yaşayacak, ölse bile yaşayacak, ve orada yaşayan bana inanacak ve bir daha ölmeyecek."
And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Ve yaşayan ve bana inanan hiç kimse asla ölmeyecektir.
For none of us liveth to himself and no man dieth to himself.
Hiçbirimiz kendimiz için yaşamayız hiçbirimiz de kendimiz için ölmeyiz.
O, God, entrust this child Laura to Thy never-failing care and love and bring us all to Thy heavenly kingdom through the same, Thy son, Jesus Christ, our Lord, who liveth and reigneth with Thee, and the Holy Spirit,
Rabbim, Laura'yı senin bitmeyen ilgi ve sevgine emanet ediyoruz ruhumuzu cennetine alasın aynı, oğlun İsa'yı, Rabbim seninle yaşayan ve yöneteni ve Kutsal Ruh'u aldığın gibi tek olan Rabbim.
And whoever liveth and believeth in me shall never die.'
Ve beni yaşayan ve bana inanan kişi asla ölmeyecektir.
I know that my redeemer liveth... Whom I shall see for myself and mine eyes shall behold.
Biliyorum ki günahlarından arınanlar yaşayacak, gören gözler bakacak ve beni görecek.
We shall all come together once more in God's gracious love and warm embrace, for it is promised that whoever liveth and believeth in me shall never die.
Tanrının merhametli ve sevgi dolu kucağında hepimiz bir araya gelelim, söz verildi ki, inanarak yaşayanlar asla ölmeyecek.
Whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Yaşayan ve bana inanan kimse asla ölmez.
I know my Redeemer liveth, and that he shall stand until the latter day upon the earth.
İsa'nın yaşadığını ve son güne kadar da yaşayacağını biliyorum.
And one of the four beasts gave unto the seven angels... seven golden vials full of the wrath of God... who liveth forever and ever. "
- Bu Gece " Ve dört yaratıktan biri yedi meleğe... sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı" nın... öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi. "
One of the four beasts gave unto the seven angels... seven golden vials full of the wrath of God... who liveth forever and ever. "
Ve dört yaratıktan biri yedi meleğe... sonsuzluklar boyunca yaşayan Tanrı "nın... öfkesiyle dolu yedi altın tas verdi."
"He that liveth and believeth in me shall never die."
'Yaşayan ve bana inananlar asla ölmeyeceklerdir. "
"I am he that liveth, and was dead."
Yaşayan benim.
He that believeth in me... though he be dead... yet shall he live... and whosoever liveth... and believeth in me... shall never die.
Bana inanan kişi Öldüğünde bile, yaşamaya devam edecektir. Ve canlı olupda bana inananlar...
Though he were dead, yet shall he live... and whosoever liveth and believeth in Me... shall never die.
Ölü olsa bile, aynı zamanda o yaşayacak... Ve içimde yaşayan ve inandığım her neyse... Asla ölmeyecek.
He that believeth in me, though he were dead, yet shall he live, and whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inananlar, ölseler bile yine de yaşayacaklar. Bana inanan ve henüz yaşayanlar ise asla ölmeyecek.
... and whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inanan ve henüz yaşayanlar ise asla ölmeyecek.
He that believeth in me, though he were dead, yet shall he live, and whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inananlar ölseler bile yine de yaşayacaklar. Bana inanan ve henüz yaşayanlar ise asla ölmeyecek.
" I am he that liveth and was dead ;
Ben yaşayıp ölenim.
These four members of the Millennium Group, the ones that "truly liveth who were dead"... these are the ones we have to catch.
Milenyum Grubu'nun dört üyesi, ölseler bile yaşayacak olanlar. Asıl onları yakalamak gerek.
Mulder mentioned the four Millennium members who "liveth and were dead."
Mulder, dört Milenyum Grubu üyesinden bahsetti. Ölü olmayan ölüler.
Whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inananlar ve henüz yaşayanlar ise asla ölmeyecek.
"and madness is at their hearts while they liveth."
"ve yaşadıkça kalplerinde delilik vardır."
And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inanan ve benimle yaşayan asla ölmez. "
"'yet shall he live ; and whosoever liveth and believeth in me shall never die. \ x22'
"Yaşarken bana inananlar ise hiçbir zaman ölmeyecek."
And whosoever liveth and believeth in me..
bana inanan hiç bir zaman ölmeyecek
I know that my redeemer liveth and he shall stand at the latter day upon the Earth.
Onunla yaşayanlar ve ona inananlar da asla ölmeyecektir Kurtarıcımın yaşadığını biliyorum.
Ram in all my moments liveth, it's Ram in every breath
Ram yaşadığım sürece, aldığım her nefeste vardır.
Ram, in contemplation of devotees, and of enemies alike liveth
Ram, sevenlerini korur, yaşayan düşmanlarından.
For none of us liveth to himself, and no man dieth to himself.
" Hiçbirimiz kendimiz için yaşamayız, hiçbirimiz de kendimiz için ölmeyiz.
He who liveth by the sword shall die by the sword.
- kılıçla yaşayan kılıçla ölecek.
He who liveth by the sword shall die by the sword...
- kılıçla yaşayan... kılıçla ölecek.
For I know that my redeemer liveth, and He shall stand at the latter day upon the earth.
"Oysa ben Kurtarıcımın yaşadığını... " sonunda yeryüzüne geleceğini biliyorum.
" " Who liveth upon the damned,
"Lanetlilerle besleniyoruz."
He that believeth in me though he were dead, yet shall he live, and whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Bana inanan ve henüz yaşayanlar ise asla ölmeyecek.
And whosoever liveth and believeth in me shall never die.
Ölmüş olsa da, o yaşayacaktır aslında.
He who liveth by the sword shall die by the sword.
- kılıçla yaşayan kılıçla ölecek!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]