Lizards Çeviri Türkçe
440 parallel translation
This place is full of lizards and cockroaches as it is.
Bu mekan kertenkele ve hamamböceği kaynıyor zaten.
Toads, snakes and lizards are now the only inhabitants of these ruins.
Kurbağa, yılan ve kertenkeleler bu harabelerin yegane sahipleri.
He played with lizards and turtles.
Kertenkeleler ve kaplumbağalarla oynardı.
Imagine how strange it would have seemed during the Pliocene age to forecast that worms, fish, lizards that crawled over the Earth would evolve into us.
Pliyosen çağında ne kadar tuhaf görünürdü. ... solucan, balık, kertenkele gibi yaratıklar evrim sonucu bize dönüştüler.
Tails of lizards, ears of swine, chicken gizzards soaked in brine, now thine eyes and mine entwine, thy will is broken, thou are mine!
Kertenkele kuyrukları, domuz kulakları, salamura edilmiş tavuk taşlıkları, şimdi senin gözlerinle benimkiler birbirine dolanacak, seninkiler bozulacak, sen benimsin!
Tails of lizards, ears of swine, chicken gizzard soaked in brine, on your feet, be not afraid, you're the greatest with a blade!
Kertenkele kuyrukları, domuz kulakları, salamura edilmiş tavuk taşlıkları, ayağa kalk, korkma, bir kılıçla en büyük sensin!
Running around with lounge lizards like that Mr. de Mario.
Mr. de Mario gibi salon kertenkelesi ile etrafında dolaşıyordu.
First of the flying lizards.
Uçan ilk sürüngenlerden.
Snakes, lizards, gators, turtles, mice.
Yılanlar, kertenkeleler, timsahlar, kaplumbağalar, fareler.
This little Indian'll be out catching lizards in a couple of clays if you keep him in bed.
Birkaç gün sonra hiç bir şeyi kalmaz. Sadece onu yatakta tutun.
Leapin'lizards That's why I'm so bad
Zıplayan kertenkeleler, o yüzden kötüyüm
No, I'm looking for lizards.
Hayır, kertenkele arıyorum.
Fish... seaweed... turtle's eggs... anything we can eat, including snakes and lizards.
Balık, yosun, kaplumbağa yumurtası artık ne bulursak ve buna yılan ve kertenkele de dahil.
The bats are my favorites, although the lizards are good, too.
Yarasaları ben daha çok severim. Ama kertenkele de güzeldir.
Giant lizards native to this part of Mexico.
Meksika'nın bu bölümüne özgü dev kertenkeleler.
This is the result of an act of treachery against the lizards!
Bu kertenkelelere karşı bir ihanetin sonucudur!
The lizards are coming! The lizards are coming!
Kertenkeleler geliyor!
I hear you lizards have been killing peasants up in the mountains.
Siz kertenkeleler dağlarda köylüleri öldürüyormuşsunuz.
In case one of those little lizards decides to mosey up this way.
O küçük kertenkelelerden biri buraya tırmanırsa diye.
- You can't sleep unless you're bedded on lizards and rocks?
- Kertenkele ve taşlarla aynı yerde... -... yatmadıkça uyuyamazsın?
We'll begin with snakes and lizards, and then go on to wild rabbits
Yılanlar ve kertenkelelerle başlayacağız, ve ardından vahşi tavşanlarla devam edeceğiz.
And the shivers crawling up like slow, malenky lizards and then down again.
Vücudumda yavaş ve küçük kertenkeleler yukarı aşağı geziniyor gibi tüylerim ürperdi.
They live off of the few living beings that exist in this desert, smaller lizards and mice who, in the daytime, are hidden away in their burrows in the sand.
Besinlerini, gün içinde çöldeki yuvalarında saklanan küçük kertenkele ve sıçanlar gibi hayvanlardan sağladıklarını biliyoruz.
You stand in here and you dig all these little boys'lizards?
Burada dikilip bu küçük oğlanların kertenkelelerini mi seyrediyorsun?
Snakes and lizards, go without saying.
Yılanlar ve kertenkeleler..
Wavell answered that it did not have tanks, they were repairing the lizards or putting oil in the engines, in the Delta and it could not excuse nor a dozen.
Wawell yanıtında tankının olmadığını, olanların da ya paletlerinin kırıldığını ya da motorlarının arızalandığını, bu nedenle bu işe hiçbir tank ayıramayacağını söylüyordu.
We had trained to go off in movement, to be a cavalry on lizards and to guide the troops thus.
Hareket halindeyken ateş etme süvari hücumuna kalkma, dolayısıyla zırhlı birlikleri bu şekilde komuta etme üzerine eğitilmiştik.
They had to cover long distances and to fight on the same lizards.
Bu nedenle paletleri üzerinde, savaşmanın haricinde bir de uzun bir yol katediyorlardı.
The lizards stopped. In action we could not make nothing, except abandoning the tank.
Palet tutukluk yapıp yerinden çıktığında eğer çarpışma halindeyseniz yapabileceğiniz tek şey tankı terketmekti.
Come on, you lizards.
Buraya gel seni sürüngen!
Apart from that there are such creatures as bandicoots - a type of rat, you see - snakes, jungle lizards and tokay - small lizards - you cut off the head, chop them up and make into curry,
Ayrıca bir çeşit fare olan bandikutlar vardı yılanlar, orman kertenkelesi, küçük kertenkeleler vardı kafalarını keserdiniz, sonra doğrardınız sonra köri katardınız.
Green lizards!
Yeşil kertenkeleler!
They live now, as they must have done then, by feeding at night on worms, insects and small reptiles, like lizards.
Muhtemelen o zamanlarda olduğu gibi bugün de geceleri solucanlar, böcekler ve kertenkele gibi küçük sürüngenlerle beslenerek yaşarlar.
Great lizards crashed and thundered through the steaming jungles.
Dev sürüngenler ise yağmur ormanlarının içlerini kendilerine yuva edindiler.
We need no longer be trapped in the genetically inherited behavior patterns of lizards and baboons :
Kertenkele ve Babunların genetik davranış kalıplarına sıkışıp kalmıyor seçeneklere sahip oluyoruz :
They have prehistoric lizards, huge ones.
Avustralya'da durum daha da çılgınca. Tarih öncesi kertenkeleleri var. Çok büyük olanlardan.
He means that anyone who smokes that stuff will turn into one of these lizards.
Anlatmak istediği şey bu şeyi içen herkes kertenkeleye dönüşüyor.
Leaping lizards!
Vay canına!
- Leaping lizards!
- Vay canına!
Leaping lizards.
Vay canına.
Of course I'm no Gelfling, you putrid lizards!
Tabii Gelfling değilim, sizi iğrenç kertenkeleler!
- Leaping lizards.
- Zıplayan kertenkeleler!
Where can we find the lizards?
Kertenkele nereden bulabiliriz?
They're not lizards.
Kertenkele değiller.
They're ugly, creepy lizards.
Çirkin, korkunç kertenkeleler.
So many lizards.
Bir sürü kertenkele var.
Anything we do to put lizards and their bootlickers on ice helps.
Kertenkeleleri ve yardakçılarını öldürmek için yapılan her iş iyi.
I don't think they're lizards.
Kertenkele olduklarına inanmıyorum.
Who would believe lizards would cure cancer?
Kertenkelelerin kanseri tedavi ettiğine kim inanır?
We're organized, we have a plan, and we've got a new ammo to kill those lizards.
Örgütlüyüz, bir planımız ve onları öldürecek yeni bir silahımız var.
Lizards!
Kertenkeleler!